Hacı arkadaşlarıyla ayda bir defa bir araya geliyoruz.Hanımların gündemi bilmiyorum ama erkekler genelde, Türkiye’nin ve Dünya’nıngündeminden kopamıyor.

Bu hafta da değerli kardeşim Gürbüz Tıktepe’ye misafirolduk. Selamlaşmadan hemen sonra, TSK’nın Suriye çıkartması başta olmak üzere,ekonomi, eğitim, siyaset ve aileyi bekleyen tehlikeler ele alındıktan sonrahacı kardeşlerimizden İnayet Kazan; “ Biz dindar kesim galibe sadece kendiçevresinde olup bitenleri yakından takip ediyor, bana göre bu gün en büyüktehlike ‘ateizm’dir. Şahsen sosyal medya üzerinden onları takip eden, Risale-yiNur’dan da yararlanarak Allah’ın varlığını onlara anlatmak istedim, ancakonların anlayacağı dilden hitap edemediğim içinde pek başarılı olamadım. Bununiçin şu anda yöntem değiştirmem gerektiğini anladım…” dedi.  Bu tespiti yapan kardeşimiz emekliakademisyen, buna da hemen belirteyim.

Bu konuşmanın hemen arkasından yanımdaki gence dönüp; “Evladım, Türkiye’de ne kadar ateist var? Birde günde beş vakit namaz kılaninsan sayısı nedir? Diye sordum. Şimdi bilgiye ulaşmak kolay, internete girdi.

Son araştırmalara göre Türkiye’de 5 milyon ateist varmış.Üniversite gençleri arasında yaygınmış. Namaz kılan insanların oranı ise % 22imiş.

 

ATEİSTLER VE DİĞER SOSYAL HASTALIKLAR

Bu bilgilerden sonra hemen konumuza dönelim. Bir ülkedesosyal hastalıklar dediğimiz madde bağımlılığı, boşanma, eşcinsellik,kaçakçılık v.s gibi sorunların arkasında inançsızlık ya da yanlış inançlar vardır.

Öyle ya Allah’ı(cc) sevmek, onun yap dediklerini yapmakiçin önce ona inanmak gerek. Allah’a inanmayan insan niye onun sözünü tutsunki!

Hayatımda iki defa ateist ile tanıştım, biri İspanyol idiki Avrupa’da halkın %50’sinin ateist olduğunu bana söylediğimde çokşaşırmıştım!

Bir diğeri Göksun ilçemizden eski bir yerel köşeyazarıydı. Onunla aynı gazete de yazarken, uzun söyleşimizde, anladım ki buefendinin ailesi de inançsızmış.

Bu aşamada şunu söylemek istiyorum, anne ve babaların budevirde çocuklarıyla çok yakından ilgilenmesi gerekiyor. Taklidi iman değil,tahkiki imana sahip olmaları için yavrularını Allah’ın varlığı konusunda iknaetmeleri gerekiyor. Yoksa, çoğumuzun yavrusu bu tehlike içinde eriyipgidebilir. Allah korusun!

 

ATEİSTLER KENDİ İÇİNDE ÇIRPINIYOR

Yaptığım araştırmada gördüm ki, onlar da boşluktalar.Bunu nereden anladım. Onların internet siteleri var. Bakın bir köşe yazarıneler anlatıyor.

“Ateizm, Tanrı’nın var olmadığının kanıtlanmak zorundaolunduğu bir duruş değildir. ‘Güçlü’ (pozitif) ateizm Tanrı’nın var olmadığınadair savlar ve iddialarla gelir, ama ‘Zayıf’ (negatif) ateizm Tanrı’nın var olmadığınıkanıtlamakla uğraşmaz. Teist iddiaların ve Tanrı’nın varlığı fikrinin reddindekullanılabilecek başka bazı yöntemler izler bu tür ateizm. Dolayısıyla,ateizmin tanımında iki bakış açısını da kapsayacak bir ifade yer almakdurumundadır, bu yüzden de ateizmin tanımında Tanrı’nın var olmadığınıkanıtlama yükümlülüğünü gerekli kılacak ifadeler yer almaz. Ateizm Tanrı’nınvarlığı iddiasının reddidir denir. Bu reddin gerekçesi ister böyle birTanrı’nın var olmadığının gösterilmiş olması olsun, ister böyle bir Tanrıolduğunu düşünmeye bizi itecek geçerli sebeplerin olmadığının gösterilmesiolsun, sonuçta önemli olan nokta ve ateizmi ateizm yapan nokta, Tanrı’nınvarlığı iddiasının reddedilmesidir.

Dolayısıyla, ateistten “Madem ateistsin, Tanrı’nın var olmadığınıkanıtla” türünde bir talepte bulunulması doğru değildir. Tanrı’nın var olmadığıkanıtlanmadan da ateist olunabilir…” Bunu onların iletişim sitesinden aldım.

Sonuç, Dünya’da olduğu gibi, ülkemizde de ateizm birtehlike arz ediyor. Çocuklarımızı madde hesap ederek yetiştirdiğimiz sürece debu devam edecektir. Oysa, insan bu dünyaya imtihan için gönderilmiştir.Çocuklarımız büyük makamlara gelebilir ama ahreti kaybetmişse, her şeyinikaybeder. Dikkat etmek gerek. Kalın sağlıcakla.