Başarı, insanlara mutluluk ve huzur veren bir durumdur. İnsanların %100 başarılı olmak ister iken ancak %10 hayallerine ulaştıracak başarıya ulaşırlar. Bunun farklı sebeplerini önceki haftalardaki yazılarımda değindim. Bu haftaki yazımda ise başarıya ulaşmada çalışmanın etkisine değineceğim. Kısaca belirtecek olur isek her başarıda bir emek, mücadele ve çalışma vardır. İnsanların bazıları ise çok çalıştıklarını lakin istedikleri başarıya ulaşamadıklarını belirmektedir. Buradaki farkı belirleyen çalışmanın verimli olması ya da olmamasıdır. Çalışmak önemlidir lakin etkili ve verimli çalışılır ise istenilen sonuca ulaşılır.

Başarılı insanların hayatlarını incelediğimizde hepsinin çalışmaları sayesinde başarıya ulaştıklarını görülür. Başarılı insanların bazılarının başarıları baba parasına bağlanılmaya çalışılsa da atadan kalan sermayeyi batırmamak içinde çalışmış olmak gerekir.

Bu haftaki yazımızda genel başarıdan ziyade öğrenci başarısında çalışmanın hatta etkili ve verimli çalışmanın önemi ve özellikleri üzerinde duracağım.

Öğrenci arkadaşlarımızla yaptığım Psikolojik Danışma ve Koçluk görüşmeleri esnasında ders çalışma ile ilgili konuştuğumuzda aşağıdaki sebepleri dile getirmektedirler.

Çalışmaya bir türlü başlayamıyor ya da başladığım çalışmayı sürdüremiyorum,

Birkaç gün sıkı çalışıyorum kendim ile gurur duyuyorum ancak ondan sonra bir hafta hatta bir ay ders çalışma masama bile yaklaşmıyorum,

Çevremdekiler olumsuz bir söz ve davranış yaptığında ders çalışmayı bırakıyorum,

Niçin ve neden çalıştığım konusunda şüpheye düşüyorum ve çalışmalarımda kopmalar yaşıyorum, … vb.

Yukarıdaki maddeleri uzatabildiğimiz kadar uzatabiliriz. Ancak fazla uzatmaya gerek yok arif olan ya da öğrenci olan anlar.

Peki bu maddelerin çözümü nedir?

Öncelikle öğrenci nereden geldiğini ve nereye gittiğini gözünde canlandırması gerekir. Çünkü geldiğin ve gittiğin yolu bilmez isen yolculuk sıkıcı hale gelir ve yoldan dönersin.

Özellikle açık ve net bir hedefimiz olmalı, bu hedefe ulaşmak için alt hedefler oluşturulmalı, her alt hedeflerin nasıl gerçekleştirileceği planlanmalı, bu plana uygun şekilde düşünce, duygu ve davranışlar disipline edilmelidir.

Bunlar yapıldığı halde istenilen çalışma gerçekleşmeyebilir. Gerçekleşmemesinin ana sebebi bu planlama veya programlamanın düşünsel ve davranışsal boyutta olduğundandır. Aksine burada etkileyici ve ateşleyici olan duygusal boyuttur. Bu boyutu harekete geçirmek için ileriye bakmak lazım; hedefe ulaştığını düşünmek, gözümüz açık ya da kapalı şekilde hayal etmek ve o anda kendini görmek ve o andaki duyguları yaşamaktır. Bu anı en etkili sağlayan ise hipnoz uygulamalarıdır. Son yıllarda eğitimde hipnoz etkin şekilde başarıyı artırma ve isteklendirme (motivasyon) çalışmalarında kullanılmaktadır.

Duygusal olarak gerekli enerji sağlandıktan sonra ilk aşama çalışmaya başlamaktır. Kaç dakika olur ise olsun başlamak lazım 2 dakika çalışabiliyor isek 2 dakika ile başlamalıyız. Devamında göreceksiniz bu 3-4-5…10 dakikaya çıkacak ve ilgili ders için gerekli olan zamana ulaşacaksınız.

Başladık ancak nasıl çalışmalıyız. Aslında çok açık ve kolay çalışma verimli çalışma şeklimiz amma biz zorlaştırıyoruz. Verimli ders çalışma 4 basamaklı bir problem gibidir. Yapılan her basamak bir sonraki basamağı kolaylaştırmaktadır.

Her gün düzenli olarak uygulanması gereken bu basamaklar;

Yarınki tüm derslere hazırlanma: önemli önemsiz ders ayırmadan her derse gereği kadar hazırlanmalıyız. Çünkü hazırlanmadığımız dersi okulda öğretmenden dinler iken sıkılırız ve dersi dinleyemeyiz. Bu derste alışkanlık haline gelen sıkılma ve ders dinlememe davranışı önemli ve çalışmış olduğunuz derslerde de kendisini gösterir. O dersleri de dinleyemeyiz.

Okuldaki dersleri aktif şekilde dinleme: Eğer hazırlıklı gelmiş isek öğretmenin anlattığı dersi dinler iken dikkatimiz dağılmaz. Hazırlıklı gelmemiş isek anlamakta zorlanırız ve ders çekici gelmekten uzaklaşır ve dikkatimiz dağılır. Dikkatimizi süreçte tutmak için anlamadığımız konularla ilgili sorular sormalı veya sorulan sorulara bilgimiz dahilinde cevap verilmelidir.

Okulda görülen tüm dersleri tekrar etme: Hazırlanıp gidilen ve okulda etkin şekilde dinlenilen derste elde edilen bilgiler kısa süreli belleğe kayıt olmaktadır. Günlük yapılan tekrarlar ile kısa süreli hafızada ki bilgiler uzun süreli belleğe aktarılır.

Her gün bir dersin haftalık tekrarını yapma: Uzun süreli belleğe alınan bilginin bilinçaltında alışkanlık ve yaşantı haline gelmesi için her ders haftada en az bir kez tekrar edilmelidir. Başlangıçta zaman alıcı görünse de ileriki aşamada daha kısa sürmektedir. Bu süreç bilgileri uzun süreli belleğe tam olarak yerleştirir. Yerleştirilen bu bilgilere otomatik olarak kısa sürede ve kalıcı olarak ulaşılır.

Değerli öğrenciler bu ön hazırlıklar ve ön hazırlıkların ardından da 4 basamak düzenli şekilde uygulandığında başarı kaçınılmaz olmaktadır.

Sizleri başlangıçta zorlayacak olan çalışmak değil çalışmaya alışmaktır. Alıştıkça çalışmaya zevk almaya başlayacaksınız. Bu zevk alış sizi mutlu ve huzurlu edecek, bu mutluluk ve huzura ulaşmak için bilinçaltınız sizi tekrar çalışmaya yönlendirecektir.

Unutmayın;

Başarı mutluluk demektir. Mutluluk ise yeni başarılar demektir. Vesselam.