Bu gün Cuma, mübarek bir gün ve bu kutlu gününüzü eniçten dileklerimle kutlayarak yazıma başladım. Konumuz madde bağımlılığı.“İnsan, eşref-i mahlûkattır, varlık âleminin en değerli, en şerefli üyesidir.İslam, insanın ömrü boyunca bu değere layık biçimde yaşaması ve hem dünyada hemde ahirette saadete ermesi için gönderilmiştir. Yüce dinimizin gayesi, insanıncanını, malını, aklını, ırzını ve inancını her türlü kötülükten, fitne vefesattan korumaktır. Bu sebeple İslam, insanın canına ve malına kasteden,aklını ve idrakini zayıflatan, ırzına ve nesline zarar veren, din ve inançözgürlüğünü elinden alan her şeyle mücadele eder. Ferdin, ailenin ve toplumunhuzurunu bozan bütün zararlı alışkanlıkları ve bağımlılıkları yasaklar.

 

EN BÜYÜK TEHDİT

Kur’an-ı Kerim, dünya hayatının bir imtihan olduğunu vebu imtihanda başarılı olmak isteyenlerin nefsine esir olmaması gerektiğiniısrarla tekrarlar. Geçici heveslerin, sınırsız arzu ve isteklerin peşinde koşaninsanın sonu hüsrandır. Şu kısacık hayatın önemini, kıymetini ve ciddiyetinibize unutturan her türlü bağımlılık, birer tuzaktır. Zamanımızı, paramızı vesağlığımızı heba eden kötü alışkanlıklar, geleceğimize yönelik birer tehdittir.

Kur’an-ı Kerim bizlere defalarca “Hiç düşünmez misiniz?”diye sorarken, alkol ve uyuşturucu ile beyni dumura uğramış bir insan nasıldüşünebilir? Yüce Rabbimiz bizleri “Ne kadar da az şükrediyorsunuz?” diyeuyarırken, saatlerce ekrana bağlanıp hayattan kopan bir insan çevresindekinimetleri görüp de nasıl şükredebilir? Resûl-i Ekrem Efendimiz “Bakmaklayükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter.”  buyururken, kumarda, bilgisayar oyunlarınınbaşında geceleyen insan ailesiyle nasıl ilgilenebilir?

 

YUVALAR DAĞILIRKEN

Bağımlılık, yuvalar dağıtmakta, milli servetimizi hederetmekte, maneviyatımızı kökünden sarsmaktadır. En üstün niteliklerle yaratılaninsanoğlunun bu meziyetlerini toplumun ve ümmetin faydası için kullanamadan budünyadan geçip gitmesi ne acıdır! Çocuklarımız maalesef taklit, özenti ve merakile kötü alışkanlıklara adım atmakta ve arkadaşlarının aklına uymaktadır.Ailesinden yeterli ilgi ve desteği göremeyen, kendisini yalnız ve sevgisiz hissedengençlerimiz, hain şebekelerin ağına kolayca düşmektedir. Onlara rehberliketmek, gündemlerini takip etmek, sadece maddi ihtiyaçlarını değil maneviihtiyaçlarını da karşılamak bizlerin vazifesidir. “Çocuklarının senin üzerindehakkı var”  buyuran Sevgili Peygamberimizbizlere bu mühim vazifeyi hatırlatmaktadır.

Sevgili Peygamberimiz “İki nimet vardır ki insanların pekçoğu bunların kıymetini bilmeyerek aldanmaktadır: Sağlık ve boş vakit”  buyurur. Hastalanınca ya da meşgaledenbunalınca fark ettiğimiz bu iki nimetin kadrini bilelim. Beden ve ruhsağlığımızın en büyük düşmanı olan sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerin hertürlüsünden şiddetle sakınalım, sakındıralım. Vaktimizi bir kara delik gibiyutan ve faydalı işlere zaman ayırmamıza engel olarak günlerimizi tüketeninternet bağımlılığına karşı uyanık olalım. Allah’ın bize sunduğu teknolojikimkânları akıllı ve bilinçli bir şekilde kullanmayı öğrenelim, öğretelim. İyialışkanlıkların, erdem ve ahlakın aile içinde kazanıldığını, gençlerimizinancak bizim ilgi ve desteğimizle bağımlılıktan uzak kalabileceğini unutmayalım.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi eğlendirirken zehirleyen,sahte zaferlerle saatlerce meşgul eden sigara, alkol, uyuşturucu, kumar,internet, bilgisayar ve akıllı telefon gibi bağımlılıklara karşı uyanık olmakhepimizin vazifesidir. Cenab-ı Hak, bu konuda kötü bir gidişatın sonuna işaretederek bizleri şöyle uyarır: “Sonra bunların ardından namazı kılmayan venefsani arzularına uyan bir nesil geldi…”    

Unutmayalım ki, evlatlarımız bizim yarınlarımızdır veneslimiz bize emanettir. Sağlıklı, eğitimli ve şuurlu nesiller için gözümüzünnuru olan evlatlarımızı dinimizle, kültürümüzle, kimliğimizle donatalım ki, hertürlü kötülükten kendilerini koruyabilsinler.

Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadis-i şerifiile bitirmek istiyorum: “Kıyamet gününde hiçbir kul, ömrünü ne için tükettiği,bilgisiyle ne yaptığı, malını nereden kazanıp nerede harcadığı ve bedeninineyle yıprattığı konusunda hesaba çekilmedikçe bir yere kıpırdayamayacaktır.”(KaynakDiyanet Dergisi)