Bilindiği gibi teknolojinin gelişmesiyle yazılı başında olumsuz olarak nasibini aldı. Bir taraftan gazete okuyucu sayısı azılırken diğer taraftan teknoloji tüm nimetleriyle haberleri elinizin altına getirdi. Bu elbette teknolojinin geldiği yeri gösteriyor. Bu değişim, gazeteciliğin evrim geçirmesine neden oldu. Gazeteciliğe uğraş veren ömrünü bu uğura adayan gazetecilik mesleğini bırakması oldukça zor. Gazetecilik aynı siyasetçilere benzer. Siyaset tedavisi olmayan bir hastalıktır. Siyasetçiler ömrünün sonuna kadar siyaset yapmak ister. Ama bunun yanında gazeteciler de var. Gazetecilerde ömrünün sonuna kadar mesleğini yapmak ister. Benim tanıdığım eski deneyimli gazeteci Tamer Ünal, yerel bir gazete çıkarttığı için toplantıdaydı. Söz alarak “ben olduğum zaman beni, gazete kâğıdına sarsınlar “demesi bir gazeteci için ne kadar önemli olduğunun bir kanıtıydı…
Basın ilan Kurumu Genel müdürü Cavit Erkılınç, genel müdür yardımcısı Mesut Onat, birim ve şube müdürlerinin hazır bulunduğu ekip, 10 üncü toplantısını Adana’da gerçekleştirdi. Bu toplantıya 10 ilden gelen 120 gazete sahipleri ve temsilcileri katıldı. BİK Genel Müdürü Cavit Erkılınç “Açıkça arkadaşlar teknolojinin gelişmesine karşı çıkamayız. Nasıl radyonun, televizyonun gelişmesine karşı çıkamadıysak teknolojinin gelişmesine de karşı çıkamayız. Artık Gazeteler okunmuyor gazeteler satılmıyor. Aynı zamanda gazete çıkartmakta zorlaştı… Ben bile gelişmeleri cep telefonumdan takip ediyorum. Çünkü aynı zamanda habere erişmekte kolaylık sağlıyor. Gazete okumak, kitap okumak onun verdiği mürekkep kokusunu hissetmek elbette güzel. Ama Bilhassa geçlerimiz her şeyi sosyal medyadan öğreniyor. Derse, sosyal medyadan aldığı bilgilerle ders çalıyorlar.”
“Gazetelerin kapanmasını veya azalmasını bende basın ilan kurumu genel müdürü olarak istemem. Çünkü sizler bizim iş ortağımızsınız. Ama yapacak bir şey yok, her gazetenin kendi internet sitelerini kurmaları ve güçlendirmeleri gerekmektedir”. Bunun çaresi yok demesine rağmen. Toplantıda bulunan gazetecilerin büyük çoğunluğu hale gazete çıkartmaktan vazgeçmeyeceklerini söylediler.
İnternet insanları bir yandan okumaya tekrar alıştırırken, bu arada gençleri televizyondan uzaklaştırıp internet web sayfalarına yönlendiriyor. İnternetteki web sayfalarının sayısı arttıkça, bir parçalanmanın ortaya çıktığı da ortada. Aynen televizyon kanalı sayısının artmasıyla, kanal başına düşen izleyici sayısının düştüğü gibi.
Televizyon kanallarının çoğalması, magazin gazeteciliğinde var olduğu ölçüde ve aynı sıklıkta sansasyona başvurmayı artırdı. Gazetelerinde artık birbirlerine benzememeleri, okuyucu çekebilmek için farklı olmaları gerekiyor. Okur, gazetesinin kendisine meydan okumasını, sarsmasını isterken, gazetesinden kendisine olaylar hakkında bilgi ve çözümler getirmesini bekliyor. Okur aynı zamanda doğru haber, gerçekleri çeşitli şekilde yansıtan yorumlarda arıyor.
Sonuç olarak: Yerel gazeteci deyince ilk akla gelen: Bulunduğu yerin nabzın tutan, eleştiren, eleştirileriyle bulunduğu yere katkı sunan, heyecanlı, ateşi yüksek akıl insanlardır. Bu insanlar yerel gazetelerin mutfağında yetişir. O mutfak gazeteciye, disiplin başta olmak üzere, ülke il yararına neler yapılması, neler yapılmaması gerektiğini öğretir. Yerel gazeteler bir okul bir hayat üniversitesidir. Teknolojinin gelişmesiyle son mezunlarını verecektir.
Basın ilan kurumu genel müdürü Sayın Cevat Erkılınç’ta bunları yakından bildiği için hem gazetecilerin hem uyardı hem de tavsiyelerde bulundu.