Cenab-ı Hakkın bize bahşetmiş olduğu nimetleri ne kadar yadetsek,minnet etsek ,şükür etsek ödenmesi mümkün değildir.En azından günde sayısız alıp verdiğimiz nefezsin şükrünü bile eda edemeyiz. Alınan bir nefeste iki nimet var.Aldığımız her nefes hayatı uzatır,verdiğimiz nefes ise vücuda rahatlık ve ferahlık verir.Halis kul odur ki Allah’a karşı ,kusurunu bilen,özür dileyen,şükürle mukabel edendir.Onun sonsuz nimetinin yağmuru her yere erişmiş ,nimet sofrası bütün yer yüzüne serilmiştir.Halık-ı Kerim kulların namus perdesini günahlarının ağırlığı ile yırtmaz.Rızık maaşını hatadan dolayı kesmez.Rahim-i Mutlak kendisini inkar eden ,hatta putlara tapanların bile rızkını kesmez.İnkarcıları bile gözeten yüce rahmet ,kendine dost olanları nasıl mahrum bırakır.Bahar mevsiminde ağaçlara kaftan gibi süslü libasları giydirip ,dal çocukların başına çiçek taçlarını koyan kamıştan çıkan suyu bal olarak sunan yaratıcı ne kadar cömert olduğunu göstermektedir.Bütün bunların karşılığında şükür secdesin de bulunmayan insan ne kadar nimet bilmez olmazmı?Kainatın serveri,mevcudatın mefhari,.Alemlerin sebebi vücudu,Muhammed (sav) lem şefaatçimizdir,sözü dinlenir,hükmü tutulur ve nübüvvet mührü ile mühürlenmiş bir Peygamberin ümmeti olan kişi,onun yolunun yolcusu olan insan dünyada hiçbir şeyden kaygı duymaz.Şirazinin ediği gibi: gemicisinin kaptanı Nuh (as) lam olan kimse denizin dalgalarından korkarmı? Hazret-i Rasül bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:( günahkar bil kul kabul edilmek niyeti ile tevbe elini yüce yaratıcının dergahına kaldırsa, fakat yüce Allah ona bakmasa,o kul tekrar çağırsa,fakat Allah yine bakmasa,o kul yine yalvarıp inleyerek Rabbine niyaza devam etse, sonra Cenab-ı Hak meleklere hitaben: Ey meleklerim ben bu kuldan utandım, bunun benden başka sığınacak yeri yok duasını kabul ettim,istediğini verdim,çünkü çok çağırmasından ve inlemesinden mahcup oldum.) buyurmaktadır. Yüce yaratanın keremini ve lütfunu görki, kul günah yapıyor Allah ondan utanıyor. Sadi’i şirazi diyorki: gönlümden tuttumki gül ağacına yetişince eteğimce ondan gül toplayıp arkadaşlarıma hediye edyim.Nezamanki gül ağacına yetiştim gülün kokusu beni öyle mest etti ki eteğimde elimden gitti.Devam ediyor sen aşkı pervaneden öğren onun yanarak canı çıktı fakat sesi çıkmadı.Ey bizim bildiğimizden,okuduğumuzdan,anladığımızdan yüce olan rabbimiz : sana şükretmek için ,bizde ne mecal var,ne seni anlatacak dilimizde söz var,denizler mürekkep,ağaçlar kalem olsa onlar biter ama senin kelam’ın yine bitmez.Yarab bizlere verdiğin her türlü her türlü nimetinin şükrünü eda edebilmeyi nasip ve müyesser eyle.Allah’ın merhametine emanet olun.