Sevgili Dostlar; İçinde bulunduğumuz şu zamanda gündemimizin çok yoğun olduğu görülüyor. Malum olduğu üzere Suriye de devam eden Fırat Kalkanı operasyonu, diğer yandan açılan Musul cephesi bize satranç oyununun çok kızıştığı ve kafalarda beliren stratejilerin fiiliyatta saha  uygulaması başladı inşallah devletimiz için en iyi şekilde sonuçlanır her iki cephede de muzaffer kılar.. Diğer bir taraftan da Lozan Antlaşması tartışmasıyla başlayan gerçek tarih tartışması devam ediyor. Bunun nedeni değişik zihniyet ve cenahlardan beslenen zihniyetlerin tezahürü ve yönlendirme gayretleridir. Bunlardan bazıları önceden beri gelen ve ulusça çok şeyler feda ettiğimiz emperyalist sistem fedailiğini yapan ve bu uğurda ecdadın şanlı tarihini sürekli eleştir ve mesafeli durmayı kendilerine görev atletmiş tarihçi kisvesinde ki oyuncaklara asla prim vermememiz gerekir. Reisimizin de bahse koyduğu üzere gelecek neslin yani gençlerimizi doğru tarihi araştırmasını istemektedir. Bu düşüncelerin tezahürlerini değişik kaynaklarda araştırdığımız zaman karşılaştığımızı görürüz mesela en basit şekliye Abdülhamit han dan bazı kesim Din , taciri , yobaz ve hatta kan banyosu yapan kızıl sultan diye bahsederken , Aslında bu olayın çok farklı olduğu aziz hakanı doğru kaynaklardan araştırıldığı zaman çok net şekilde ortaya çıkar. Bunların tarihi araştırmanın ne olduğuna dair bir gayreti olmayıp, güdümünde oldukları düşüncelerini nasıl aktarılması gerektiği. Ve millet te nasıl bir zedeleyici iz bırakırım düşüncesi hakimdir. Bunlara karşı çok uyanık olmalıyız. Bu durum günümüzdeki devam eden işgal savaşının sadece cephelerinden biridir. İki haftadır Lozan üzerinden pirim yapmaya çalışan ve kendilerine pay çıkarıp hatta Lozan Türkiye’nin tapusudur diyen cenahın sadece yaptığı bir iki uygulamadan bahsetmek istiyorum. Kimden bahsettiğimi yani o topluluğun kim olduğunun tam anlaşılması bakımından malum kamuoyuna düşen Kayseri de hava alanı altına Allahtan milletten korkmadan 50 den fazla uçağı  gömen zihniyetten bahsetmek istiyorum. Aslında bu onlar için çok normal bir davranış nasıl mı? 1926 senesinde aziz ecdadın mirası olan Osmanlı saraylarını kumarhane yapıp ,Fransızlara Topkapı hazinelerini açık artırma yöntemiyle satıp, Ayasofya yı cami olarak ibadete açıkken caz kulübü yapmaya çalışan zihniyet utanmadan arlanmadan çıkıp milleti , kendi soyunu sopunu inkar etmesi adına küstahça davranışları sergilemeyi bırakmıyor. Çünkü bu zihniyet bizden değildir. Bize zerre miktar fayda vermemiştir. Bu zihniyet bizzat emperyalistler tarafından eğitilerek devletin içine yerleştirilmiş habisleşmiş ve maalesef halen bertaraf edemediğimiz problemlerimizin başındadır. Bunların dedeleri Avrupa’da ağababaları sayesinde  eğitilmiş jön Türkler ve ittihat Terakkicilerdir. Proje 1800 lü yılların ortalarında hayat bulmuş 1900 lü yıllarda tıpkı FETÖ gibi devletin içine çöreklenip. Ağababalarının tamda istedikleri gibi ülkeyi istenilen yere getirip, istedikleri kıvama getirmişlerdir. Bizim yapmamız gereken milletine özüne, benliğine olan bağlılığını pekiştirip tıpkı reisimizin de söylediği gibi gerçek tarihimizi araştırıp dejenerasyon yapmadan sonraki nesle aktarmada çok fazla efor sarf etmemizdir. Devletimizin de bu hususları göz önünde tutarak bana göre ; Eğitim sistemini ulusal bir çerçevede ele alınıp milleti millet yapan birliktelik ve inanç çerçevesinde sürekli ve bağlayıcı şekilde örf adet geleneklere uygun ahlaki değerleri üst sevide tutarak düzenlenmesi şarttır. İnşallah gelecek dönemde hem düşünsel hem de fili cephelerimizde bir bir galip gelip ülkemizi ve milletimizi tüm dünyada örnek devlet örnek kültür olarak, tıpkı ecdadın da yaptığı gibi cihan devleti olarak görürüz. İnanın bir ütopyadan bahsetmiyorum bu bizim genlerimize işlenmiş, kaderimizde olan bir durumdur. Rabbim milletimizi devletimizi korusun ve yüceltsin Selam ve Saygıyla Abdullah MARAŞLIGİL.