Tekrar düşünür gibi gözlerini pencereye çevirdi , kenarına konan yusufcuk kuşunu seyretti sonra dönmeden : “Muhasebecimle konuşayım eğer bankada o kadar para varsa çekip getirsin.” Yüzünü dönerek ;” Satılacak küçük bir tarla daha var babamdan kalma . Onu satınca bu 30 bin lirayı size düşen paydan alırım”. Leyla hanım şaşırdı,”Sattın sattın hala bitiremedin mi ? Gizlediğin bir tarla daha mı varmış. Başkada var mı bize söylemediğin?” Hulusi bey kaşlarını çatarak tekrar pencerenin önüne gitti .Caddenin karşısında çöp toplayan, üstü başı kır içinde, atıkları büyük bir çuvala dolduran adama gözü takıldı.Konuşmadan onu seyretti .Adamın elinde çöpçü eldiveni durmadan çöplüğü karıştırıp işine yarayanları çuvala dolduruyordu. Bir an adama acımakla acımamak arasında tereddüt etti , sonra döndü biraz sert bir sesle “ Derdinize derman olduğuma memnun olacağınıza beni mi sorguluyorsun . İyilikte yaramıyor”. Eğildi telefonu aldı muhasebecisini aradı .Bankadaki hesaba bakmasını , eğer varsa 30 bin lirayı çekip getirmesini söyledi.
Leyla hanım eve geldiğinde biraz rahatlamış biraz da huzursuz olmuştu. Üç yıldır konuşmadığı kayınbiraderinden para istemek zorunda kalması gururunu incitmişti. Kerime okula gittiği için evde yoktu. Biraz etrafı düzeltti ,yemek yaptı, iki saat sonra kapı çaldı. Heyecanla kapıyı açtı , gelen muhasebeciydi . Bir zarf uzatarak “ bunu Hulusi bey gönderdi , şu kağıdı da imzalar mısınız?” dedi. Leyla hanım kağıdı alarak okudu, içinde tarlanın satışından sonra kendilere düşen paydan 30 bin lira ödenecektir diye yazıyordu. İçi burkularak kağıdı imzaladı zarfı aldı. Adam gittikten sonra bir koltuğa çöküp ,günlerdir içinde biriktirdiği çaresizlik ve isyanla ağlamaya başladı.
Kerime 17 yaşında lise 3. Sınıfta okuyan başarılı , zeki , etrafındakilerin ilgisini çeken güzel bir genç kızdı. Uzun kumral saçlarını başının iki yanında örgü ile toplayarak fazla gösterişli görünmek istemiyordu . Babasının ölümünden sonra o cıvıl cıvıl hareketli neşeli ,iri yeşil gözleri ışıl ışıl parlayan mutlu çocuk gitmiş , yerine Yaşına göre olgunlaşmış, birazda içine kapanmış sakin bir genç kız gelmişti.Sınıflarında iyi anlaştığı ve her konuda konuşabildiği arkadaşı Meral ile sık sık okul çıkışı evin yakınındaki parkta yarım saat oturup bir ikindin çayı içmeyi adet etmişlerdi. Annesi bu alışkanlıklarını bildiği için onu merak etmezdi. O günde parka uğradılar , fakat çay içerken birden annesinin amcasının yanına gideceği aklına geldi. Aceleyle çayını yarım bırakarak ayağa kalktı “ Meral hemen kalkmamız lazım , annem bu gün önemli bir haber getirecekti üzülmezsin değil mi?” Çayını aceleyle bitiren arkadaşı sebebini sormadan kalktı , hesabı ödeyip yakındaki otobüs durağına kadar hiç konuşmadan yürüdüler Meral orada otobüse binmek için ayrıldı . Baharın güneşli ve ılık olmasından faydalanmak isteyen aileler, okul çıkışı uğrayan öğrenciler , konuşarak gülerek çay içiyor yanında da bir şeyler yiyorlardı. Günler artık uzamaya başladığı için aceleleri yoktu. Kerime merak içinde adımlarını sıklaştırarak eve geldi. Yüzünde buruk bir gülümseme ile annesi kapıyı açtı hoş geldin kızım dedi . Kerime heyecanlı ve meraklı bir yüzle: “Ne yaptın anne , amcam nasıl karşıladı ? “Gel kızım gel ,istersen üzerini değiştir de oturup konuşalım”. “Anne merak içindeyim , sonra değişirim ,lütfen anlat neler konuştunuz sonuç ne oldu?”Diyerek çantasını masaya bıraktı aceleyle bir sandalyeye oturdu. Leyla hanımda elindeki zarfla gelerek başka bir sandalyeye otururken “Amcan parayı gönderdi kızım bende taksiti ödedim ama ,yıllar sonra karşılaşmak ve çaresizlik içinde ondan para istemek çok zoruma gitti. Gerçi beklediğimden daha iyi karşıladı fakat huzursuz oldum. Dedenden kalma oturduğumuz bu evi boşaltıp boşaltmayacağımızı sordu . Bende hemen kendi evimize taşınacağımızı , eminim seninde ev üzerinde bir planın vardır diye düşünüyorum dedim. “Doğru düşünmüşün, evle bir arkadaşım ilgileniyor , apartman yapmayı düşünüyor . Sizin çıkmanızı bekliyordu. Bitince oradan size de bir daire düşer, onu ne yapacağınıza siz karar verirsiniz.” Dedi.