Yazıp çizmek öyle kolay değil. Sorumluluk ister, bazen cesur hatta çok cesaret gerektirir, yüreğinin olmalı kafanız kadar. Bazen vicdanınıza danışmak, kimi zaman da yufka gibi ince ve kırılgan olmak, herşeyi hesaba katmak zorunluluğunuz vardır. Çünkü hesap günü vardır. Kırabileceğiniz her kalp sizden hesap soracaktır… Bugün sosyal medyadan iki paylaşımla yazıma girmek istiyorum. Önce Ahmet Kolutek kardeşimizin anonim paylaşımını aktarayım.
“Küçük beyinler isimleri, Orta beyinler olayları, Büyük beyinler fikirleri tartışırlar” Çokşey anlatıyor değil mi? Şimdi de İnci Okumuş kardeşimizin sözlerini aktarayım,sonra da yorumumuza başlayalım inşallah! "
Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cam'a bakar, Özünü görmek isteyen can'a bakar..." Belki de bu yüzden, Sevgiliyi görmek isteyen kainatta her yana bakar.” SEL GİDER, KUM KALIR DERLER YA Evet, insan ölümlü bir vardık, hesap günü var. Bunun bilinci ve şuurunda olan her insan dilinden çıkanı, kaleminden dökülenlere dikkat etmeli. Dedim ya, hesap günü var. O öyle bir gün ki! Bir çok insan keşke toprak olsaydım deyeverecekler. Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri de şöyle buyurur:
“Dünyânın bir günü, âhiretin bin yılından hayırlıdır. Zîrâ kazanç ve kayıp keyfiyetleri bu dünyâya âittir. Âhirette artık kazanmak veya kaybetmek yoktur.” Hayat ırmağı çok hızlı bir şekilde akıp gitmektedir. İlâhî irâde ile tahdîd edilmiş olan fânî ömrümüzün günleri, bir bardağı dolduran damlalar gibidir. Her geçen gün, sınırlı hayatımızın bitme noktasına doğru ilerlediğimizi, dünyâdan bir gün daha uzaklaşıp kabre bir gün daha yaklaştığımızı unutmamalıyız. Ecel vakti bize meçhûl olduğundan, her an Azrâil -aleyhisselâm- ile karşılaşabileceğimizi hatırımızdan çıkarmamalıyız ki son nefesimizde kendi dramımızı seyretmeyelim. Şâir Necib Fâzıl’ın veciz ifadeleriyle: Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm!.. O demde ki perdeler kalkar, perdeler iner; Azrâil’e “hoş geldin” diyebilmekte hüner!.. Siz anlayacağınız bir gün ömür gider, geriye yaptığımız iyilikler ya da kötülükler kalır. Zerre kadar hayır ve şer önümüze çıkar. Biz bunu böyle biliyor, böyle inanıyoruz. O halde kalp kırmak, kötülük yapmak niye ki! Hele hele kul hakkı yemek akıl karı değil. Rad Suresinin 20-22 ayetlerinde riayet edilmesi gereken sekiz husus cennetin anahtarı olarak haber verilir tefsirlerde. Bunlardan birisi de, “
Ve kötü hesaptan korkarlar.” Yani, ahirette bütün yaptıklarının hesabını vereceklerinden, o hesap veriş sırasında kötü duruma düşmekten korkarlar. O gün gelip çatmadan önce kendi kendilerini murakabe ederler, oto kritik yaparlar. Ey nefsim duydun mu? Rabbimiz ömür nîmetinin ağır mes’ûliyeti husûsunda kalplerimize uyanıklık bahşeylesin. Zamanı gâfilce zâyî ederek ebediyet yolculuğuna azıksız ve hazırlıksız yakalanmak bedbahtlığından cümlemizi muhâfaza buyursun. Âmîn! Kalın sağlıcakla.