Herkesin birhayali vardır, belki de birden çok hayali. Bu hayaller çoğu zaman bireyseldir.Aklımız yetmeye başladığından itibaren başlarız hayal kurmaya. Bir yuvasıolmayan hep özler yuva sıcaklığını.. Annesiz olan, annesi olsaydı nasıl birhayatı olurdu onu hayal eder, babası olmayan baba diye koşup kucağınaatlayabileceği birisi olsaydı nasıl olurdu hayatı. Odur hayatta en çokistediği.

Yıllarca okursun,bir işim olsun para kazanayım diye hayal etmişsindir. Yaşın otuza yaklaşır halababa eline bakıyorum diye hayıflanırsın. Ancak hiç okula gitmemiş, annesiz yada babasız büyümüş bir çocuğun neler çektiğini bilmeden sanırsın ki dünyadakitek işsiz sensiz. Baba eline bakmak, ondan hala bu yaşta harçlık istemek veyaistemeden onun sana harçlık vermesidir seni için için yiyip bitiren.

Birde bunundışında hayal kuranlar vardır. Onlar daha küçüklüğünden itibaren dünyayıdeğiştirmek isterler. Kendi iradem dışında geldiğim şu hayatta bir izbırakmadan gitmeyeyim derdindedirler. Kimisi doktor olup kansere çare bulmakister, kimisin ülkesini daha güçlü kılmak için geceleri uykuları kaçar.Kimileri romanlar , hikayeler , öyküler bırakayım,  insanlar beni unutmasın, hayırla yadetsindiye.

“Mantık sizi A noktasından B noktasınagötürür. Hayal gücü ise her yere” demiş, Albert Einstein

Gelin bu hafta beraber bazı hayallerinpeşinde koşalım .. Bakalım Albert Einstein’ın dediği gibi hayal gücü bizinerelere götürecek.

İşimiz var eşimiz var, evimiz var,arabamız var, kızımız var oğlumuz var, bağımız var bostanımız var. Haftasonları arabamıza atlayıp, yeterinden fazla yiyeceği alarak, çevreyi kirletmegibi bir derdimiz olmadan vur patlasın çal oynasın günümüzü gün ediyoruz. Pekigerçekten mutlu muyuz, biz eşimizden, eşimiz bizden memnun mu? Hayal ettiğimizbir hayatı mı yaşıyoruz? Bunlar derin mevzular değil mi?

Sabahleyin evimizden iş yerine gitmeküzere çıkıyoruz. Tıklım tıklım bir otobüste, herkesin nefesini ensende hissederek  yarım saat ile bir saat süren birçilenin sonunda iş yerine varıyorsun. Aslında hiçte hayal etmediğin bir işiyapıyorsun.  Naçar, para kazanman lazım.Aslında hayallerin çok farklı idi. Gerçi kim hayal ettiğine kavuşabilmiştir ki,bu nasıl olsa çoğunluğun ortak kaderidir. Şöyle bakın etrafınıza, işinden veeşinden memnun olan kaç kişi bulacaksınız. Hemen hemen büyük çoğunlukgençliğinde birisini sevmiştir., kız veya erkek. Nedense sevdiği ile çeşitlinedenlerle evlenememiştir.

 Akşama kadar uğraşır didinirsin, mesai biter yineaynı çile . Hele şu sıcak günlerde hiç çekilmez oluyor.. Ancak çaresizkatlanırsın. Sizce bu mudur hayal ettiğimiz hayat. Halbuki işimiz ve eşimizistediğimiz gibi olmasa da şu toplu taşım insana yakışır bir şekilde olsa, çokmu zor? Halbuki Kuzey-güney çevre yolu, şehir içindeki battı çıktı kavşakdüzenlemesi yerine Necip Fazıl Devlet Hastanesi-Doğukent- Şehir Merkezi-Üniversite- Organize Sanayi- Fatih Mah- Aksu Mah-Oto Gar ve yeniden Necip Fazıldevlet hastanesi bağlantısı şeklinde bir güzergah ile insan gibi, oturarak,kitap ya da gazetemizi okuyarak, yanımızdaki ile akşamın yorgunluğunu, sabahınmahmurluğunu atacak bir kısa sohbet ederek geçecek bir toplu taşım hayal etsekçok şey mi hayal etmiş oluruz siz ce?

Köyümde, bağımda bahçemde şöyle başımısokacak bir ev yapmak isteyince, yok ruhsat parası, yok tapu harcı,vsistenmeden hatta bu ülkedeki sağlıklı olup askerlik yapanın başını sokacak birev hakkıdır deyip, hazine arazilerinden arazi üretip, alt yapısını yapıpplanını projesini belediyenin yaptığı, denetlediği, bir eve sahip olmak çok muabsürt bir hayaldir siz ce? Altı ayda bir emlak vergisi, yılda bir depremsigortası gibi hayat boyu süren taksitlerin olmadığı bir hayatı özlemek aşırıbir hayalcilik midir? Bahçesinde kendine yetecek kadar sebze ve meyvesi olan,kapısında bir kedi ve köpeğin olduğu, çocukların bir canlı ile hayatıpaylaşarak büyüdüğü bir yaşam hayal etmek aşırı hayalcilik midir?

Allah aşkına hiç düşündüğünüz oldu mu?Emlak vergisi ne demek, insan oturduğu eve ömür boyu emlak vergisi diye birvergi verir mi hiç. Ya trafik pulu. Sizce de saçma sapan bir vergi türü değilmi?

Her ay elektrik faturasında 30 tl dağıtımbedeli, su faturasında kullandığın su bedeli kadar çevre temizlik ve atık subedeli gibi bedellerin olmadığı bir  yaşamı istemek çok mu aykırı bir taleptir siz ce?

Bu ülkenin topraklarında yetişenbitkilerle beslenen alt gelir grubunun rahatça tüketebildiği en önemli ve enkaliteli pretein kaynağı olan eti ucuza tüketmek istemek haksız bir istekmidir?

Hanımın kolundaki bilezikleri bozdur,üstüne kredi çek, ya da emekli ikramiyesi ile bir otomobil al. Hadi diyelim kidünyanın en pahalı yakıtını kullanmak zorundayız. 500 ile 1000 tl arasında yıllıkbakım ücreti, ortalama altı ayda bir 750 ile 2500 arası trafik pulu, 1000tl’den az olmamak üzere kasko. Yazık değil mi bu insanlara, Adam arabayabinmeye korkuyor, çoğu kişi kasko yaptıracak para bulamadığından araçkullanırken acaba bir şey olur mu sıkıntısı içerisinde gergin mi gergin. Buülkenin sıradan vatandaşlarının arabasını gönül rahatlığı ile kullanma hayaliçok mu sıra dışıdır siz ce?

Bu haftalık bu kadar, haftaya hayal etmeyedevem ederiz inşallah.

Görüşünceye kadar kendinize vesevdiklerinize iyi bakın.