Ülkemizin gönül coğrafyasında bulunması nedeniyle her zamansıkıntılı günler yaşamakta olduğu bir gerçek. Bunun başında TSK’nın Zeytin DalıAfrin harekâtı, PKK, PYD ve FETÖ terör örgütü vb.lerine karşı yoğun uğraş verildiğinibiliyoruz.
Son yıllarda Şehit haberleri, cinayetler, cinsel istismarolayları, trafik kazaları hep günümüzü meşgul ediyor.
Buna karşın kısa adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumununülke genelinde yaptığı anketten bahsetmek istiyorum:
Anket şu şekilde sonuç vermiş: Konu mutlu musunuz? Mutluolanların sayısı %58, hayatımdan memnunum diyenler %31, hiç mutlu değilimdiyenlerin sayısı ise %11 olarak çıkmış.
Konu birçok ulusalgazetelerde köşe yazısı ve haber olarak çıkmıştı… Geçtiğimiz günlerde.
Bu sonuçlara inanmayan olacaktır elbette ama bu araştırmaözel bir araştırma şirketine yaptırılmış değil.
Bunu ülkemizin resmi kurumu olan TÜİK yapıyor. Çünkü TÜİK’inverileri doğru çıkar. Birçok anket sonuçları iktidarın hoşuna gitmese de inandırıcılığıhep ön plandadır.
Demek ki bizim insanımız dinine, inancına sahip çıkarakaz kazansa da çok kazansa da mutlu olmasını biliyor.
Bu güzel ülkede yaşadıkları içinde Allah’a şükrediyor.
Mutlu olmak istersek sayamayacağımız kadar nedeni var.
Eğer mutsuz olmak isterseniz ülke ne kadar güzel vehuzurlu olursa olsun eğer mutlu olmayı ve mutlu yaşamayı bilemediğinizde mutluolamazsınız; mutlu olmak insanın kendi elindedir.
Bilindiği üzere ABD dünyanın lideri ve çok zengin birülke. Açıkçası dünyayı dizayn eden bir devlet yapısına sahip. Teknoloji, sunumve en modern silahları üreten ve satan bir ülke. Orada ciddi manada bir anketyapsanız yapılan anket sonuçlarında %89 ’lara varan mutlu ve hayatlarından bukadar memnun olan bir ülkeye rastlamak mümkün değil. Bu bizim ülkemize mahsusözelliklerdir. Devletine, milletine, bayrağına ve dinine sahip çıkar.
İster sağcı olsun, ister solcu olsun bu üstte saydıklarımbizim insanımızın olmazsa olmazıdır.
Böyle bir hassasdönemden geçtiğimizin bilinci içerisindeyiz. Hep birlik ve beraberlik içerisindegüçlü olmasını biliyoruz. Aynı zamanda da moral ve motivasyonumuzun yüksekolduğu da bir gerçektir.
Biraz geçmişe gittiğimizde,1974 Kıbrıs barış harekâtı,terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan getirilişi ve 15 Temmuz FETÖdarbe girişimi sonrası ülke insanımızın hep ele ele gönül gönüle oldukları dabir gerçektir. Açıkçası, hep zor günler bizi birbirimize bağlayan önemlietkenlerden birisidir.