Değerli dostlar; Her kesimden insan bugünlerde adaletten bahsediyor, biz de bu duruma farklı bir perspektiften yaklaşalım dedik. Nasıl mı? Adalet timsali Halife Hz.Ömer (R.A) ‘in hayatından kesitler sunarak. Şu an gündemde Kudüs olduğu için oradan başlayalım. Kudüs Müslümanlarca fethedilmiş, Kudüsteki Hristiyanların dini önderi şehrin anahtarını teslim etmek üzere şehre girilen kapıda Halife Hz. Ömeri beklemektedir. Bir deve ve iki kişi belirir ufukta. Birisi deve üzerinde diğeri, devenin yularını çekmekte. İkisinin kıyafeti birbirinden çok farklı değildir. Halifeyi bekleyenler devenin üzerindeki kişiyi Hz. Ömer zannetmiş, deve üzerindeki kişi ise halifenin kendisi değil deveyi çeken olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Nihayet mesele anlaşılır, deveyi çeken Halife Hz. Ömerdir. Herkes şaşkındır. Nasıl olurdu böyle bir şey. Koca İslam halifesi yaya, kölesi deve üzerinde. Evet söz konusu islam olursa tabiki olurdu. Yolculuğa başlarken uzun yolculuğu hesap eden Halife belirli zaman aralıkları ile deveye sıraya binileceğini söylemiş, Kudüse yaklaştıklarında ise deveye binme sırası köleye gelmiştir. Olay bundan ibarettir. *** Hz. Ömer dönemi İslam devletinin hızla büyüyüp güçlendiği ve beraberinde zenginleştiği bir dönemdir. Buna rağmen Halife mütevazi bir hayat için yetecek kadar hazineden para almaktadır. Aldığı bu paranın bir miktarını evin geçimi için hanımına verir. Aradan uzun bir zaman geçer, Halife Hz. Ömer eve geldiği bir gün hanımının üzerinde yeni bir elbise görür. Hanımına sorar? -Ben sana yeni bir elbise alman için para verdiğimi hatırlamıyorum, bu elbisenin parasını nereden buldun? Hanımı Halifenin böyle bir sorusunu beklemediğinden bir an şaşkınlık geçirir ve şöyle cevap verir. -Evet ya Halife, sen bana yeni bir elbise için para vermedin, ben bu elbiseyi evin iaşesi için verdiğin paradan artırdığım paradan aldım diye cevap verir. Bu cevap üzerine Halife Hz. Ömer hanımına şöyle der. -Demekki evin iaşesi için verdiğim para fazlaymış der ve elbiseyi çıkartıp kendisine vermesini söyler. Elbiseyi aldıktan sonra eşine şöyle der. -Hazineden bize verilen pay sadece iaşemiz içindi, demekki bu pay fazlaymış, şimdi bu fazlalığı beytülmal’a( hazineye) iade edeceğim der. **** İslam devleti gün geçtikçe güçlenmekte, her başarı insanların Halife Hz. Ömer’e olan sevgi ve muhabbetini daha da artırmaktadır. Her tarafta Hz. Ömer’in başarılarından söz edilmektedir. İşte böyle bir zamanda bir Cuma günü minbere çıkan Halife Hz. Ömer Camiyi dolduran Müslümanlara şöyle bir soru sorar. -Bir gün olurda Halife Ömer yanlış yola saparsa, Allah’ın sırat’ı müstakiminden saparsa ne yaparsınız.? Böyle bir soruyu beklemeyen cemaat bir anlık şaşkınlığın ardından, bir kaç kişi bir anda ayağa kalkıp kılıçlarını çeker ve minberdeki Halifeye şöyle cevap verirler. “Vallahi Halife Ömer birgün yanlış işler yaparsa onu kılıçlarımızla düzeltiriz” Soruyu soran Halifeden ve halifedir diye çekinmeyerek o cevabı verenlerden Allah razı olsun Birşeylerden şikayetçiysek, öncelikle kendimizi düzeltmeliyiz. Biz kendimizi düzeltirsek Allahın nusreti üzerimizden eksik olmayacaktır. Allaha emanet olun, tekrar görüşünceye kadar esen kalın. Not: Kudüsü dualarınızdan eksik etmeyin, Kudüs Müslümanların şerefidir,onurudur, Unutmayalım Kudüs Hz.Ömer’in (R.A) bize emanetidir.