Dünün insanı ile bugünün insanı arasında pek de fark yok galiba, bunu tarih kitaplarını okuduğumuzda net olarak görürüz.

Kutsal kitabımızda da geçmiş insanların hayatından kesitler verilir. Şunu söyleyerek başlayalım. Kur’an gerçekten insanlar için hidayet kaynağıdır ama öncelikli bu kaynağa yönelmek gerekiyor. Sonra okurken tefekkür ederek okumalı, yorumlamalı ve öğrendiklerimizle yaşamayı bilmeliyiz. Belki de günümüz Müslümanların en büyük sorunu budur. Yani elimizde Cenab’ı Allah(cc) gönderdiği bir reçete var, biz ise bu reçeteye bakmadan bir yaşam sürmeye çalışıyoruz!

Neyse, bugün Kur’an kıssalarından ders çıkarmak gerektiğini, o mübarek kitapta bulunan geçmiş milletlere ait olan hikayelerin günümüz insanları için de geçerli olduğu, aynı duruma düşmemek için o kıssalardan ders çıkarmanın doğru olacağı üzerinde durmak istiyorum.

Bu konuda araştırması olan Remzi Kaya kardeşimiz der ki: “Kur’ân-ı Kerim farklı konuları  içermektedir. Bunlar içinde yer alan kıssalar, insanın yaşadığı zamanı ve geleceği hakkında karar vermesine yardımcı olur. Kur’an’da konuyla ilgili 1600 civarında ayetin olduğu ileri sürülmektedir. Kıssa; geçmişte olmuş bir olayı, daha sonra gelecek insanlara, ders verilmek istenen kısmını aktarma olarak ifade edilir. Kıssalar doğru ve ibret verici olayları tasvir etmesi açısından önem taşımaktadır. Amacı Allah’ın birliğini ispat ve insanlığın mutluluğunu temin etmektir. Kıssalarda iyi ve kötü toplumların durumu tasvir edilerek iyiler örnek gösterilmektedir.

Dolayısıyla, Kur’an kıssalarında verilmek istenilen mesajı algılamak, insanlığın sıkıntılardan kurtulması ve Yaratıcısını tanıması açısından önem taşır.

İBRET ALMAK GEREK

Örnek olarak, Hz. İbrahim kıssasında tevhıd ve şirk, Hz. Yusuf kıssasında ise Hz. Yusuf’un iffeti, hanımın zaafına işaret edilir. Bu olaylarda verilmek istenen, toplum hayatını hikaye etmek değil, geçmiş milletlerin olumlu ve olumsuz davranışlarının sonucunu göstererek insanlığın dikkatini çekmektir.  Bu yapılırken, belirli tarihi olayları ele alıp, ayrıntıya girmeden, önemli olaylara işaret edip, her devirdeki insanlara ders vermeyi hedefler. 

Kıssalar kimi alimlere göre, Kur’an’ın üçte birini, üçte ikisini, bazılarına göre de, Hz. Peygamber dönemindeki bazı olayların eklenmesiyle yarısını oluşturduğu belirtilir. 

Konuya bu açıdan yaklaşıldığında kıssaların iki amacının olduğu gözlenir. Birincisi insanları tevhıd inancına uymayan olumsuz alışkınlıklardan uzaklaştırmak.

İkincisi ise Hz. Peygamberle Tebliğ edilen inancı işlev hale getirmek…

YOLDAN ÇIKMAMAK GEREK

Kur’ân’da yer alan 84 civarındaki olayları anlatan kıssaların amaçlarını altı maddede özetlememiz mümkündür. Bunlar insanlar arasında Tevdid’i hakim kılmak, Hz. Peygamberin risaletini ve vahyi ispat etmek, ilahi dinlerin aynı kaynaktan geldiğini ortaya koymak.

Yüce Allah’ın İnananlara yardım edeceğini, inanmayanlara mühlet verdiğini veya azabı hatırlatmak.  

Seçkin kullara verilen nimetlere işaret ederek, güzel amel işlemelerine teşvik etmek.   

Şeytandan sakındırmak  ve şeytan eksenli inançların yanlış olduğunu ortaya çıkarmak…”

Toparlayacak olursak, Kur’andaki kıssaları okurken, günümüz insanlara ile kıyaslayarak, geçmiş milletlerin içine düştüğü günah çukurlarına bizimde düşmememiz için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Yoksa, Allah esirgesin aynı duruma düşebiliriz. Şu anda Lut kavmine özenenler var, Şuayip(as) kavmi gibi yaşayanlar az değil.

Bugünün insanlığı, geçmiş milletlerin içine düştüğü bütün hataları yapıyor, hemde çekinmeden!

Buradan yola çıkarsak, Allah’a sığınarak, tövbe edip, biran önce yeniden Asrı saadete dönmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

Rabbim iyiler için bir Nuhun gemisini daha gönderir mi, bilmiyorum ama Kur’anın bize çizdiği nurlu yolu bırakır isek, karanlıklarda kaybolup gideriz.

İşte ailenin ne hale geldiğini görmektiyiz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün…

Peki Allah’a emanet olun.

Kalın sağlıcakla.