Kahramanmaraş Musiki Derneği, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğrenci Topluluğu işbirliği ile 4 Haziran 2024 günü KSÜ Cahit Zarifoğlu Konferans Salonunda muhteşem bir konser gerçekleştirdi.

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, Eşi Fatma Yasım, İstiklal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan ve Eşi Mürvet Bakan, Kahramanmaraş Vali Yardımcısı Ekrem Ender Ergün, Dulkadiroğlu İlçe Kaymakamı Dr. Fatih Çelikkaya, Onikişubat İlçe Kaymakamı Salih Çiğdem, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nuri Kahveci, Prof. Dr. Orhan Doğan, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Ercan, akademik-idari personel, öğrenciler ve çok sayıda sanatsever katıldı.
DEPREM ŞEHİTLERİ UNUTULMADI
Konserin sunumunu ise KSÜ Akademisyenlerinden Şebmen Dokuyucu yaptı. Programda; Kahramanmaraş Musiki Derneği hakkında bilgiler verilmesinin ardından 6 Şubat depremlerinde kaybedilen musiki derneği mensubu solistler; Prof. Dr. Lale Efe, Öğretmen Öznur Köse, Öğretmen Asuman Durna Açıkgöz, Fatma Durna, Yılmaz Akçöp, Ercan Başkan, Ahmet Büyükçapar ve Udi Mahir Gönen sevgi, rahmet ve özlemle anılarak konsere başlandı.
Sunucu Şebnem Dokuyucu deprem şehitlerinin isimlerini okurken duygularına hâkim olamadı, şunları söyledi: “Kusura bakmayın Lale Hoca 30 yıla yakın arkadaşlığımız olan ve benim için çok kıymetli anılar biriktirdiğim aile dostumuzdu. Onun adını daha önceki yıllarda seslendireceği şarkıyla anons ederken şu an onu bu şekilde anmak beni duygulandırdı. Affınızı diliyorum.” Diyerek izleyicileri de duygulandırdı. Bilindiği üzere Prof. Dr. Lale Efe KSÜ de akademisyen olduğu gibi Kahramanmaraş Musiki Derneği solistlerindendi. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, diyoruz.
KONSERİ BAHAEDDİN BİLGİNER YÖNETTİ
Konser, Kahramanmaraş Musiki Derneği Başkanı Neyzen Bahaeddin Bilginer’in şefliğinde icra edildi. Türk musikisinin farklı makamlarında; şarkılar, türküler, ilahiler ve sema gösterisiyle  musikiseverlere unutulmaz bir gece yaşatıldı.
Bilindiği üzere Kahramanmaraş Musiki Derneği şehrimizde kurulan ilk Musiki oluşumu olup 1976 yılında dernekleşerek musiki hizmetlerine aralıksız olarak devam edip gelmektedir.
Konserin ses ve saz sanatçıları tamamıyla Kahramanmaraş Musıki Derneğinde yetişmiş sanatçılardır. Konserde yer alan saz ve ses sanatçıları ise şu şekildedir: Sazlar; Ney  Ahmet ALTINTAŞ, Tambur Ekrem Ender ERGÜN, Ney Zekeriya TANIŞ, Ney Rümeysa KONUŞ, Kanun Serkan KOSKOCA, Ud ve Çümbüş Turan Cihat AKBEN,  Ud Turgay AKSU, Viyole Huri SAYGILI, Keman Hüseyin GÜMÜŞ, Bendir Fehmi KUŞÇU, Bendir Zeynep KÜÇÜK KEMİKSİZ, Ritm Çağatay KOSKOCA, Koro; Yasemin KORKMAZ, Dilek EKER, Fatma Ruhan NALBANTOĞLU, Celal CEREN, M.Celal TEKEREK, Ahmet BAŞKAN, Ayşe KARA, Yalçın GEZERTAŞAR, Hatice PUR, Osman SANDALOĞLU, Kübra KARASU, Bünyamin AĞGÜRBÜZ, Mustafa ERZURUMLUOĞLU, Şebnem DOKUYUCU
MÜZİĞİN AHENK VE RİTMİYLE RUHUN DERİNLİKLERİNE İNİLDİ
Sunucu Şebnem Dokuyucu, konser takdimine şu sözlerle başladı: Kıymetli misafirlerimiz deprem sonrası şehrimizde yaşadıklarımız çokta kolay şeyler değildi. Ama bir şekilde toparlanıp hem kendimizi hem şehrimizi ayağa kaldırmamız gerekiyordu. Çok şükür devletimiz milletimiz bu zor günlerin üstesinden gelmeyi başarıyor. Bu süreçte biz, dernek üyeleri, müziğin ahenk ve ritimle ruhun derinliklerine etki ederek duygusal durumlar üzerinde güçlü bir etkiye sahip olması sebebiyle ruh sağlığımızı iyileştirmek,  yaşadıklarımızı bir nebze de olsa hafifletmek için şiir ve notalar arasında haftanın belli günlerinde tekrar bir araya geldik ve bu akşamda bize güzel duygular hissettiren Türk Müziğinin en güzel eserlerinden türkülerinden ve ilahilerinden oluşan melodileri sizlerle paylaşmak istedik.”
ŞARKILARIN HİKÂYELERİ DİKKAT ÇEKTİ.
Konserin ilk şarkısını Neyzen Zekeriya TANIŞ’ın Segah Taksimi sonrasında koro seslendirdi. Bestekar Hacı Arif Bey’in eşi Zülf-i Nigâr Hanımın hazin biten aşkı anlatıldığı eser. Dönemin hastalığı vereme yakalanan Zülf-i Nigâr Hanım’ın, çaresiz hastalığı ilerledikçe Hacı Arif Bey de çaresiz acılara sürüklenmişti. Sözleri Namık Kemal’e ait olan Segâh Şarkının bestecisi Hacı Arif Bey’in eşi için bestelediği şarkı; “Olmaz ilâç sine-i sad-pâreme” 
Konserin ikinci şarkısını, solist Dr. Turgay Aksu mükemmel şekilde seslendirdi; Türk edebiyatının değerli şairi Yahya Kemal Beyatlı; Rindlerin akşamında, Dönülmez akşamın ufkundayım, şiiriyle Türk edebiyatına ve gönül dünyamıza ölümsüz bir eser katmıştı. Değerli Bestekarımız Münir Nurettin Selçuk ise bu müstesna şiiri segah makamında besteleyerek bu eseri musikimize kazandırmıştı.
Konserin segah makamındaki son eseri, Türk müziği şarkıları ile tango, rumba, vals, swing, marş, kanto, ninni, türkü  olarak bestelenmiş eserleri olan şarkıları geleneksel kalıp ve üslûptan farklı tarzda ve çoğunun güftesi kendisine ait olan Türk Kadın Bestecisi ve söz yazarı Neveser KÖKTAŞ’a ait “Kuş olsam uçsam sevgilimin diyarına” isimli duygu yoğunluğu içeren hüzünlü eseri, Viyola sanatçısı ve Müzik Öğretmeni Huri Saygılı seslendirdi.
“ÖLÜRSEM YAZIKTIR SANA KANMADAN”
Konser, Hüzzam eserlerle devam etti. Kanun sanatçısı Serkan KOSKOCA’nın yaptığı duygu dolu Hüzzam Taksimden sonra solist Edebiyat Öğretmeni Celal Ceren sahneye çıktı. Yalnızlığı ve ölümü en güzel anlatan şair Orhan Seyfi Orhon’un, sevgiliye özlemi anlatan şiiri Ölürsem yazıktır sana kanmadan dizelerini 1929 yılında Hayri Yenigün notaya almıştı. “Ölürsem Yazıktır sana kanmadan” bestekârın ilk bestesidir.
Konser, Öğr. Gör. Dilek Eker’in seslendireceği iki eserle devam etti.  İlk eser söz ve müziği Kasım İnaltekin’e ait “Hergece yollarda gözledim seni”. Bu şarkı vefanın şarkısıdır sanki. Her şeye rağmen sevmek ve özlemek… Ne de güzel anlatmış, ayrılığın acısıyla yutkunamayıp, boğazımıza düğümlenen duygularını. İkinci eser ise; suzidil makamında; ud sanatçısı Dr. Turgay AKSU’nun süzidil makamındaki taksiminden sonra; sözleri Şair Tekin Gönenç’e, bestesi Avni Anıl’a ait bir eser “Unutamıyorum”
Konserin en dikkat çekici bölümlerinden biri de sazendeler arasında yer alan Kahramanmaraş Vali Yardımcısı ve aynı zamanda tabur sanatçısı Ekrem Ender ERGÜN ile ud sanatçısı Dr. Turgay AKSU’nun müşterek taksimleri oldu. Ekrem Ender Ergün’ün tambur taksimi ve Turgay Aksu;’nun ud nihavent taksimleri izleyicilerden büyük alkış aldı. 
Aşkın, beğeninin, hüznün ve anlamın şairi Ümit Yaşar Oğuzcan ve Bana dünyayı verseniz benim gönlümü alamadığı, beni bir yerlere götürecek şartları taşımayan bir şiiri bana besteletemezsiniz diyen bestekâr Avni Anıl’ın, işbirliği uzun yıllar sürmüş ve gönüllerimize taht kuran birçok eserin mimarları olmuş iki müstesna insan. Bu eserlerden biriside nihavent makamındaki “Bir kerre bakanlar unutur derdi günahışarkısı.  Udi Av. Turan AKBEN’in nihavent makamındaki taksiminden sonra, eseri neyzen Zekeriya Tanış seslendirdi.
“DEYMEN BENİM GAMLI YASLI GÖNLÜME”
Türküler, türküler memleket özlemidir, asktır sevgidir, mutluluktur hüzündür, ruhun gıdasıdır, insan sevgisidir, doğa sevgisidir, vatan sevgisidir, aidiyetlik duygusudur, geçmiştir, gelecektir. Kültür gıdamızın lezzetidir, tadıdır, tuzudur. Bu bağlamda konser, Keman sanatçımız Hüseyin GÜMÜŞ’ün Hicaz Makamındaki Taksiminden sonra koronun okuduğu üç güzel türküyle devam etti. İlk türkü, Mehmet Erenler’in derlediği Tokat yöresine ait “Deymen benim gamlı yaslı gönlüme”, arkasından Şanlıurfa yöresine ait anonim bir türkü “Garip bir kuştu gönlüm yar” ve derlemesi Mehmet Özbek’e ait yine Şanlıurfa yöresinden bir türkü “Alaydım Elin Elime”.
“İLAHİLER, AŞKIN KELİMELERE DÖNÜŞMÜŞ HALİNİN MÜZİKLE ŞEKİL BULMASIDIR”
İlahiler, Allah’ı övmek, O'na dua etmek ve en büyük aşkın O'na olan aşk olduğunu belirtmek amacıyla yazılmış, bestelenip belirli makamlarla okunan eserlerdir.
İlahiler ruhun en derin melodilerini dile getirir. Anlaşılması güç tasavvufî düşünceyi, aşkı, heyecanı ve tecelliyi anlatır. İlahi aşkın kelimelere dönüşmüş halinin müzikle şekil bulmasıdır. Söyleyenin ve dinleyenin ruh bütünlüğüdür. Ud sanatçımız Dr. Turgay AKSU’nun Nihavend Makamındaki Taksiminden sonra koro; nihavend makamındaki ilahilerden bir demet seslendirdi. 
Konserin İlahilerle devam eden son bölümünde; Kahramanmaraş  Musıki Derneği ve Hz. Mevlana Kültürünü ve Türk Tasavvuf Musikisini Yaşatma Dereneğinde yetişmiş semazenlerden, Ahmet Arif ADANIR’ın ilahiler eşliğinde sema yapması izleyicilerden büyük beğeni aldı.
İZLEYİCİLER SALONA SIĞMADI
Birbirinden güzel eserlerin seslendirildiği konser, her zaman olduğu gibi alkışlarla son buldu. KSÜ Rektörü sayın Prof. Dr. Alptekin Yasım, konserin düzenlenmesinde emeği geçenlere ve konseri yöneten Kahramanmaraş Musiki Derneği Başkanı Şef Bahaeddin Bilginer’e çiçek takdim ederek teşekkür ettiler.
KSÜ Cahit Zarifoğlu salonunda gerçekleşen konser; başarılı bir konser olması yanında izleyicilerinin nitelikli olmasıyla da dikkat çekiciydi. Bu sebeple bütün katılımcıları kutlamak isterim.
Diğer bir husus, yaz sıcaklarının başladığı şu günlerde merkezden uzak bir mahalde gerçekleşen konsere büyük rağbet olması da dikkat çekiciydi. Salonda boş koltukların kalmaması ve izleyicilerin büyük bir kısmının ayakta konseri izlemesi hatta yer bulamayarak gitmek zorunda kalmaları da sanat ve sanat adına ümit verici bir durum olarak görüyorum. Oradaki kalabalığı görünce, keşke konser KSÜ de daha geniş başka salonda yapılsaydı diye iç geçirmeden de edemedim.
KSÜ REKTÖRÜ PROF. DR. ALPTEKİN YASIM TEŞEKKÜR ETTİ
Bilindiği üzere 6 Şubat Depremlerinde Kahramanmaraş Musıki Derneğinin Belman Sitesindeki çalışma binası da yıkıldı. Derneğe musiki çalışmaları için kapılarını açan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi başta sayın Rektör Prof. Dr. Alptekin Yasım’a ve ekibine, kültürümüze ve musikimize sahip çıkmaları adına çok teşekkür ediyoruz.
Ayrıca, KSÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğrenci Topluluğu’na da teşekkür ediyorum. Böylesine güzel programlara destek olup işbirliği yapmalarından dolayı. 
Kahramanmaraş Musiki Derneği bilindiği üzere Anadolu’da 1976 yıllarında kurulan ilk Musiki dernekleri arasındadır. Dernek mensupları bir nevi toplumun her kesiminden oluşan gönüllü insanlar topluluğudur. Vali yardımcısından, akademisyeninden, profesöründen, öğretmeninden, avukatından, mali müşavirinden, iş adamından, imamından, kuaföründen, esnafından, öğrencisinden, velhasıl musikiyi seven ve musikiye gönül verenlerden oluşan bir topluluktur. İşte böylesine bir topluluktan hatasız müzik icrası dinlemek elbette saz ve ses ekibi kadar bu topluluğu çalıştıran, yılmadan yorulmadan aylarca bir araya gelerek müzik çalışan şefin, hocanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple bütün ekibe olduğu kadar dernek başkanı Şef Bahaeddin Bilginer’e de çok teşekkür ediyorum. Kendilerinden daha nice böylesine güzel konserler beklediğimizi ifade ederek, bütün ekibe başarılar diliyorum. İyi ki varsınız.
Selam ve sevgilerle.