Filmlerde bir senaryo vardır, bir de bu senaryoyu oynayacak karekterler bulunur. Başrol oyuncusu filmlerde çok önemlidir. Rolünü iyi yapması gerek, böyle olunca film sonuna kadar izlenir. Hatta diziler oyuncu ve konusu ile çekicidirler… Dizi deyince son dönemlerde Diriliş ve Yunus Emre dizilerinin çok izlendiğini biliyoruz. Diriliş, milletimizin karekterinde vardır. Hepimiz, bu dizi sayesinde heyecanlandık. Çarşamba günlerini iple çekiyoruz, dikkat edin her siyasi düşünceden insan bu diziyi izliyor. Neyse, bugün Yunus Emre dizisindeki karekterlere değinmek istiyorum. Film gereği, Yunus Emre ham olup, sonra pişmeye karar veren, yanmak için makamı ve mevkiyi bırakabilen, zaman zaman günahlara bulaşabilen ancak hatasını anlayıp, hocasının söylemleri doğrultusunda doğru yolu bulmaya çalışan bir insan tipini ortaya koyuyor. Molla Kasım ise, günümüz insanın ruh hastalıklarını anlatan bir karakter. Aslında, ilahi aşkın yolculuğunu yapmaya karar vermiş ancak nefsi ile problemleri var. Biraz heyecanlı, biraz kibirli, yani kendi içinde gel-gitler yaşayan asrımız insanını canlandırıyor. Hocasının dizinin dibini oturduğunda, onun nurundan(bilgi)etkileniyor, yanlışlarını görüyor, zaman zaman ,yaptıklarından nedamet duyuyor, pişmanlığını ifade ediyor, ancak hırsı, aşkı, nefsi onu yerden yere vuruyor. Kötü ya önce kazanmış gibi görünse de, sonunda hep kaybediyor. Gelelim Tabduk Emre’ye, kendini iyi yetiştirmiş bir alim tipini canlandırıyor. Hoşgörülü, sabırlı, hataları affedebilen, Allah’tan hakkıyla korkan birisi Yani bir din aliminde bulunması gereken özelliklerin hepsi kendisinde var. Nedir bunlar? BİR DİN ALİMİNDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER *Din alimi, bilgisi ile amel eder. Dinin vecibelerini titizlikle yerine getirir. Yaşantısıyla iyi örnek olur. Allah, alimlerin bu niteliklerini şöyle anlatmaktadır: "Geceleyin secde ederek ve ayakta durarak boyun büken, ahiretten çekinen, Rabbinin rahmetini dileyen kimse inkar eden kimse gibi olur mu? De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alırlar." (39.Zümer-9) Yapılmayan ve yapılmayacak olan şeyleri söylemek kınanacak bir durumdur. Allah, "Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?" (61.Saff-2) buyruğu ile mü’minleri uyarmaktadır. Kuşkusuz alimlerin daha da dikkatli olmaları gerekir. Allah bilgi sahiplerini kendi nefislerini ihmal etmemeleri konusunda şöyle uyarıyor: "Kitap'ı okuyup durduğunuz halde kendinizi unutur da başkalarına mı iyilikle emredersiniz? Düşünmez misiniz?" (Bakara-44)” Bu konu geniş ama burada kalalım. Ancak şunu söyleyip kapatayım, din adamları gönül insanlarıdır, yaptıkları herşey doğru yol üzerine ve Allah(cc) için olmalıdır. Din alimi, dini bilgileri menfaat elde etmek ve başkasına yaranmak ve riya  için değil, sadece Allah için öğrenir. Din aliminin, asıl menfaati ahiret hayatında elde edeceğini bilir. Tabduk Emre rolündeki Payidar Tüfekçioğlu bu tipi iyi canlandırıyor. BACIM SULTAN VE ANNESİ Dizi de birde Bacım Sultan var, annesi ile birlikte kadınlarımızda bulunması gereken özellikleri anlatıyor.  Bacım Sultan seviyor ama edepli, hayalı, gözleri yerde, anne ise yol gösterici. Kız kardeşleri Zahide öyle mi? O da Tabduk Emre’nin kızı ama kalbi fitne ficir. Argun Bey, bir yönetici, hırslarına, arzularına, isteklerine dur demesini bilmiyor, halka baskı yapan bir yönetici, oğlu ile de başı dertte. Nallı Han Kadısı rölündeki kişinin, beyin etkisi altında kalması ise düşündürücü, neyse ki hatalarından dönüyor. Çünkü adalet mülkün temeli… Konuyu toparlayalım. Bu karekterlerin her biri birimizi  anlatıyor. Senaryo harika, bana göre son elli yılın en güzel dizisi, tabi içerik itibarı ile… Şahsen, Tabduk Emre’nin yaptığı her sohbeti dikkatle dinliyor, eksiklerimi gidermeye çalışıyorum. Gönül insanları böyle senaryolarla topluma faydalı olmalı. Mevlana dizi olmalı, Hoca Ahmet Yesevi v.b böyle güzel dizilere ihtiyaç var. Diriliş, bana göre devam ettirilmeli. Yükseliş ve Çöküş dönemlerindeki başarı ve başarısızlıklarımız bilinmeli v.s Hadi kalın sağlıcakla.