Korku,tehlike karşısında veya bir tehlike gelebilir diye düşünme sonucun da,duyulan kaygıdır.Bu yaşamın her döneminde varlığını devamlı hissettirir.Bunlar hastalık korkusu,yanlış yapma,kaza yapma,yanlış karar verme,işten atılma,alay edilme,ceza yeme gibi benzeri korkular olabilir.
İnsanlar ,korkunun baskın olduğu yerlerde siner,sessizleşir,verimden düşer ve yaratıcı yönünü geliştiremez.Korkunun olduğu her yerde kaygı baskındır.Kişiyi çekingen,güvenini kaybetmiş,çevresiyle ilişkilerinde etkisiz bir hale getirir.
Toplumun her kesiminde korkunun etkisi vardır.Ailede baba ve anne çocuk üzerinde kurduğu otoriteyi kaybetmekten,çocuk,öğrenirken yapabileceği yanlışlardan dolayı ceza görmekten,iş yerinde çalışan personel ,patronundan,suçlular adaletten,sağlıklı bir insan, aniden bir hastalığa yakalanmaktan, işi ters giden insan iflas etmekten veya en sevdiği insanları bir gün kaybetmekten ,kısacası hayatın her döneminde zaman zaman içimizde bir korku yaşatırız.Sorumluluklar arttıkça da bu korku çoğalır.
Korkuyu yenmek için en etkili yollardan biri,başa gelebilecek her hangi bir kaza ,bela, hastalık gibi olaylarda kadere inanmaktır.Alın yazısının değişmediğini inançlı bir toplum olarak hepimiz biliyoruz.Bu sebeple de ‘korkunun ecele faydası yoktur denir’.Bu söz her bakımdan doğrudur.O zaman kaderimiz nasıl yazılmışsa yaşamımız öyle devam edecektir.Bu inançla korkmamayı kendimize telkin edebiliriz.(Kolay değil tabi)Diğer konularda ise örneğin:Aile içinde ,sağlıklı düşünüp sıkıcı olmayan,anlayışlı ve hoşgörülü bir ortam sağlayarak sevgi,saygı içinde ,huzurlu ,güvenilir ,birbirini önemseyerek aile ilişkileri sürdürülürse ,korku ortamı ortadan kalkabilir.
İş yerinde de azarlanma,ceza yeme,işten atılma,küçümsenme,yanlış karar verme,tenkit edilme gibi duygular taşımadan,huzurlu bir ortam sağlanarak,kişiler önemsendiklerini bilerek çalışırlarsa ,hem verim artar,hem de bu korkular hissedilmez,soru sorabilirler,öneri getirebilirler,düşüncelerini söyleyebilirler.
Hastalık derecesinde fobisi olanların durumu ise biraz farklıdır.Bunlar eğer mantıklı düşünüp gerçeklere göre hareket edemiyorlarsa,korktukları için düşüncelerini açık açık paylaşamıyorlarsa ,mutlaka bir yardım almalıdırlar.Bunların korkuları bir sağlık sorunudur çünkü.
Korku,biraz da bilgisizlikten ve tereddütten doğar.Neyle karşılaşacağını bilemeyen insan,cesaretli olamaz ve kararlarında çekingen davranır. Bu sebeple korkuyu korkutmak için korkulan konuda gerekli bilgi sahibi olmaya çalışmalı ve insan kendi kendine terapi yapmalıdır.