Ben bir köylü çocuğuyum . Uluçeşme köyünde muhtar olan dedemin iki kızı ,sonradan büyük bir özlemle beklenen oğlu ,yani babam olmak üzere üç çocuğu varmış. İki kızın üzerine dünyaya gelen babamı , ailesi öyle şımartmış ki haylaz,sorumsuz,ve kavgacı bir çocuk olarak yetişmiş. Muhtar dedem onu okutmak için çok uğraşmış ama ilkokulu bile bitiremeden okulu tek etmiş. Dedem hiç olmazsa bahçe işlerinde ,tarlada veya hayvanların bakımında yardım etsin diye fırsat vermiş fakat onu da becerememiş.Askerden gelince evlendirelim ,belki sorumluluk alır düşüncesiyle komşu köyden Mahmut ağanın kızını istemişler , Mahmut ağa işsiz güçsüz diye vermek istememiş ama yakışıklılığına güvenen babam komşu köye gidip gelerek annemin gönlünü çalmış. Düğün dernek kurulmuş, köy meydanında davullar çalmış, halaylar çekiliyormuş. Komşu köyden gelin gelmiş.Her şey yolunda giderken , babam içkinin de etkisiyle silahını havaya kaldırmış ve 5-6 el ateş etmiş. Çıkan kurşunlar damdan oyunları seyreden bir kadına isabet etmiş. Kadıncağız orada hayatını kaybetmiş. Tabi düğün zehir olmuş. Büyük bir telaş içindeyken jandarmalar gelmiş babamı almış götürmüşler. Annem nikahlı olduğu için tekrar baba evine dönmemiş. Babam mahkeme sonunda 5 yıla mahkum olmuş.
Dedem de ninemde annemi kendi kızlarından ayrı tutmamışlar. Her ikisi de evli olan halalarım köyde oturdukları için annemi yalnız bırakmamış ,iyi anlaşarak babamın yokluğunu pek aratmamışlar. Gel zaman git zaman kasten adam öldürme olayı olmadığı için 5 yıl sonra babam tahliye edilmiş ve köye dönmüş. O köye dönünce yarım kalan düğün yemeği ,iki köyden gelen misafirlerle geniş avluda ,bayram tadında ikram edilmiş.
5 yıllık mahkumiyet sonunda babamdaki olumlu değişiklikler en çok dedemi sevindirmiş. Artık tarlada ,bahçede birlikte çalışıyor ürünleri birlikte değerlendiriyorlarmış. Babamın dönmesinden bir buçuk yıl sonra ben dünyaya gelmişim. Benim doğumum ailede büyük bir sevinçle karşılanmış. Kurbanlar kesilmiş, ziyafetler verilmiş, babam her karşılaştığı kişiye “benim nu topu gibi bir oğlum oldu “ diye haber veriyormuş.
Aile birkaç yıl çok mutlu olarak yaşamış .Her şey yolunda giderken bir çocuk olmaz düşüncesiyle annem yeniden hamile kalmış .Ben 4 yaşındaydım, annem kız kardeşimi dünyaya getirirken vefat etti. Bu olay benim için yıkım oldu. Doğan bebek annemin ölümüne sebep oldu diye onu hiç sevemedim.Köyün mezarlığı uzak değildi , sık sık mezarlığa giderek annemi görmek istiyordum . Ben ortalıktan kaybolunca orada buluyorlardı. Toprağına başımı koyup sıcaklığını hissetmeye çalışıyordum. Annem çok güzel bir kadındı ,daha yaşaması lazımdı .Ölümünü hiç kabullenemedim.