Mâlik el-Eşter, Hz. Ali’nin çok sadık bir taraftarı ve cengâver kumandanıdır. Bukomutanın ilimizde de türbesi vardır. Gerçi Maraş’a uğramadığı tarihkitaplarında yazılsa da halkımız onu kendisinden bilir, çocuklarına da isminikoyar…

Kendisi Hz. Ali tarafından, Mısır’a vali tayin edilir.Ancak Muaviye’nin gönderdiği bir adam tarafından yolda zehirlenerek öldürülür.  H.z Ali Efendimizin ona gönderdiği ve bu günbile makelemize konu olan mektup günümüze ışık tutacak cinstendir.  Bu günlerde elimden düşürmediğim AhmetGürkan’ın, İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi kitabında da bu mektubageniş ler verilmiş.(s.98)

 Şerif er-Radî’ninNehcü’l-Belâğa adlı eserinde nakledilen, yakın geçmişte Mehmet Akif Ersoytarafından “Hz. Ali’nin Bir Devlet Adamına Emirnâmesi” başlığıyla Türkçeyeçevrilip neşredilen bu emirname günümüz siyaset sosyolojisi açısından da sonderece önemlidir.  Emennamenin hemenaşında hüküm verirken, Kur’ana, sünnete uyması gerektiği vurgulanırken. Kalbindensevgi ve merhametin eksik olmaması gerektiği vurgulanır.  Aşağıdaki pasajlar metnin ne kadar önemliolduğunu anlamaya kâfidir:

 

AFFETMEYİ BİL

Ey Mâlik! Halkın herkesimine daima sevgi, şefkat ve merhamet duygularıyla yaklaşmak gerekir. Zayıfinsanların üzerine yırtıcı hayvanlar gibi gitmemek, onların mal ve eşyalarınael koymayı ganimet saymamak gerekir. Halk iki kısımdır. Bir kısmı mümininsanlardır ki bunlar senin din kardeşlerindir. Halkın bir kısmı da zimmîlerdirki bunlar da tıpkı senin gibi Allah’ın kullarıdır. Hata ve kusurlarının Allahtarafından affedilmesini istemen gibi sen de idaren altındaki insanlarınbilerek veya bilmeyerek işledikleri hataları affetmelisin…

Ey Mâlik! Yöneticiyeen ağır yük oluşturan zümre, yakın çevreyi sarmış adamlardır ki bunlar aslındaiyi gün dostlarıdır. Bunlar zor zamanlarda hemen hiçbir yardımda bulunmadıklarıgibi adaletin tesisine de engel olurlar. İstediklerini alma hususundahalktan daha çok baskı yaparlar. Kendilerine verilen imkânlara razı olmazlar,şükürden anlamazlar… Oysa İslam toplumunun ana gövdesini oluşturan, dinikoruyan ve din düşmanlara karşı vaziyet alan insanlar halk tabakasıdır. Buyüzden kalbin ve sevgin halktan yana olmalıdır.

Ey Mâlik! Yakınçevrende kümelenmiş insanların sana yağcılık yapmalarına, yüzüne karşı seni ‘pohpohlamalarına’,yapmadığın güzel işleri sana mal edip nefsini okşamalarına izin verme.Bilesin ki fazla övgü insanı kibre yönlendirir, gaflete düşürür.

Ayrıca iyilik eden ile kötülük işleyeni eşit tutmamangerekir. Çünkü bu eşit muamele iyi insanları iyilikten vazgeçirir, kötüinsanları da kötülüğe dadandırır…

 

HALKIN PROBLEMİ İLE İLGİLEN

“Bana başvuraninsanların problemlerini yakınlarım aracılığıyla çözerim. Onlardan aldığımdestekle memleketi idare ederim” diyen idarecilerin bu tür beylik laflarınakulak asma. Önemli merkezlerin yöneticiliğini isteyen zümrenin süreklitalepte bulunmasına asla müsaade etme. Aksi halde söz konusu taleplerinkarşılanması o yöneticilerin maddi servet biriktirmesine vesile olur; ama bununsana hiçbir getirisi olmaz. Üstelik ağır yük dünyada ve ahirette senin üzerindekalır. Bu yüzden uzak yakın ayırımı yapmadan herkesi hakkı kabule zorlaman,neye mal olursa olsun özel ve yakın dostlarına da aynı hassasiyetle yaklaşmangerekir. Halkın hakkını hukukunu gözet. Şayet halk senin birtakım haksızlıklaryaptığını düşünüyorsa, özür beyan ederek halkın bu zannını bertaraf et.

Ey Mâlik! Halkıaffetmenden dolayı pişmanlık duyma; cezalandırmandan dolayı da sevinipgururlanma. Bir de sakın, “Ben güçlüyüm, emrederim, halk bana itaat eder” deyiphalkın üstüne çullanma. Çünkü bu tarz bir duygu ve düşünce kalbi ifsat eder,inanç zafiyetine yol açar. Saltanatından dolayı asla övünme. Allah’ın azamet vekudretine benzemekten korkmalı ve böyle bir düşünceye kapılmaktan uzakdurmalısın. Tayin ettiğin yardımcı, memur, asker ve polis tarafından fakir vegüçsüz insanlara reva görülen zulüm ve baskının önüne geçmelisin.  Ey Mâlik! Mahkemelerdeki davaların sonuçlarınave yargıçların tutum ve davranışlarına çok dikkat etmelisin.( Kaynaklar AhmetGürkan, “ İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi-Mustafa Öztürk/Karar)

 

Kalın sağlıcakla.