Pazartesi günü TBMM’de Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ınyemin töreni vardı. Tüm milletvekilleri de orada yerini almışlardı. Cumhurbaşkanıyemin törenini yaptıktan sonra girişinde ve çıkışında Ak Parti ve MHP milletvekilleriayakta alkışlarken CHP, HDP ve İYİ Parti milletvekillerinin ayağa bilekalkmadıklarına tanık olduk. Bu doğru muydu? Bir Cumhurbaşkanının geçişindeayağa kalkmamak ve yan dönmek, çocuksu bir hareket olarak belleğimizde yeretti.

Bir seçim dönemi sona erdi. Gerçekleşen seçimlerde bir tarafipi göğüslerken, diğer tarafsa başarılı olamadı. Bu demokrasinin gereğidirzaten. Seçimler onun için yapılır. Türk siyaset tarihinde seçim sonuçlarınınberabere çıktığı hiç görülmemiştir. Bundan sonrada bu şekilde tecelli edecektir.Hangi parti olursu olsun. Vatandaşlarımızın bir tercihidir. Bu sonuçlara her ferdinsaygı duyması olmazsa olmazımızdır.

Seçim sonuçları açıklandıktan sonra CHP’nin Cumhurbaşkanıadayı Sn. Muharrem İnce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak tebrik etmişti. Bu durumpartili partisiz tüm kesimleri memnun etti.

Bilindiği üzere ilimiz bir güreş merkezidir. Sık sık güreşturnuvaları yapılır. Güreşte berabere kalmak yoktur. Süre uzatılarak güreştenbirinin galip gelmesi sağlanır. Mağlup olan galip gelenin elini sıkar, tebrikeder. Orada bulunan izleyiciler tarafından alkışlanır. Bu bir gelenektir.

İşte bu geleneği siyasi partilerde de görmek istiyoruz. Eğerseçimler yapılmış sonuçlar açıklanmış ise; seçilen kim olursa olsun onu tebriketmek, alkışlamak bir insani görev ve centilmenlik gereğidir.

Üstelik seçimlerde 5 yıl süreyle tüm yetkilerle donatılmışyeni bir sistem kuruldu. Başına Erdoğan seçildi.  

Artık seçimler geçti. 31 Marta 20019 tarihinde yerelseçimler yapılacaktır. Bu seçimlerin kazananı kim olursa olsun onu da kutlamayı bir alışkanlık haline getirmeliyiz.

Birbirimizle kavga ederek bir yerlere vardığımız görülmedi.Sert tartışmalardan ülkemiz ve 81 milyon insanımıza fayda sağlamadı. En güzeli,elbette yanlış olanı eleştirmektir. Başta siyasetçilerimizin görevidir. Sabrave zamana ihtiyaç vardır.

Tekrar dönüyorum; İktidarıyla, muhalefetiyle, uyum sağlayanyönetim anlayışı olduğu zaman bu alt katmanlara kadar iner ve ülkemize huzur kendiliğindengelecektir.

Demokrasinin gereği iktidarıyla, muhalefetiyle güçlü siyasipartilerin olmasıdır.

Artık ülkemizde her şey değişti. Parlamenter sistemdenbaşkanlık sistemine geçiş yapıldı. Bakanlar genellikle hem bürokraside hem deözel sektörde başarılı olan isimlerden seçildiler.

Anonim şirketi mantığı ile yönetilmesi amaçlanıyor. Bunlarülkemizin eğitimde, sanayide, teknolojide, turizmde, sporda, kültürde, ulaşımda,tarımda vs. daha fazla gelişmesini sağlamak için gerçekleştirildi.

Yeni başkanlık sisteminde elbette aksayan yanı olacaktır.Siyaset bilimini ve mühendisliğini iyi bilen Cumhurbaşkanı Erdoğan var. Aksayantarafların en kısa zamanda üstesinden gelecektir.

Ama bu başarıda hem iktidar hem de muhalefet partilerinin dekatkısı olmalıdır. Bizim tek ülkemiz vardır. O da yaşamakta olduğumuz Türkiye’dir.Bizim başka gidecek yerimizde yok. Biz Suriyelileri kabul ettik, ama bizi kabuledecek başka bir ülke yok.

Ayrıca unutulmamalıdır ki Adnan Menderes, Süleyman Demirelve Turgut Özal’da başkanlık sistemine geçmemiz için çok uğraş verdiler ama birtürlü ya siyasi hayatları ya da ömürleri yetmedi.

Büyük çabalar sonucu Cumhurbaşkanı veya başkanlık Sn. RecepTayyip Erdoğan’a nasip oldu.

Tüm ülkemize hayırlı uğurlu olsun.