Evet, herşeyin bir sonu var bizde Narkoz  başlıklı yazı dizimizin sonuna geldik.  Narkoz kitabın sonunda “İki Savaş ve Bir Proje” başlıklı bölümde(s. 197) Preveze Savaşında,haçlılara karşı nasıl galip geldiğimiz anlatılır. Aslında kitabın özü vebaşarmamızın sırrı bu hikayede gizli.

Yıl 1538 Eylül ayı sonuna doğru iki tarafında savaşmeclisi toplanır. Bunlardan birisi Barbaros Hayrettin Paşa’nın meclisi, diğeride Amiral Andrea Doria’nın meclisiydi.

Yunanistan’ın kuzeybatısındaki Preveze’de, Osmanlı donanması ile Papa 3. Paulus’ün çabalarıyla biraraya gelen Haçlı donanması, karşı karşıya gelmişti. Barbaros HayrettinPaşa’nın komutası altında 122 kadırga ve galyot ile 12 bin levent vardır. Haçlıdonanmasında ise 600 parça kadırga ile 60 bin asker yer alıyordu. Dikkat buyurun Haçlı donanması bizim 5katımız..

Cenevizli Andrea Doria, Kutsal Roma Cermen İmparatoruŞarlken’in hizmetinde bulunmuş çok tecrübeli bir amiraldi. Aslında her ikisavaş meclisinde de birer sorunun cevabı aranıyordu. Andreo Daria’nın savaşmeclisinde cevabı aranan soru şuydu. “ YarınHayrrettin , bize hangi strateji ile saldıracak?”

Bu soruya verilecek her türle cevaba karşılık stratejilerkontrol edilecek ve gereken tedbirler alınacaktı.

Hayrettin Paşa’nın savaş meclisinde ise cevabı aranansoru şuydu: “ Yarın Andrea, bizim onahangi strateji ile saldıracağımızı düşünüyor!”

Tabi bu muhteşem bir yaklaşımdı. Andrea’nın stratesi dahabaştan ezilmişti. Kalan sadece bir temizlik uygulamasıydı.

Nihayet 28 Eylül’de, Barbaros Hayrettin Paşa  yani Osmanlıdonanması, onların bütün stratesini bildikleri için, Akdeniz’de TürkHakimiyetini sağlayan savaş kazanılmıştı.

Buraya dikkat buyursak diyorum! “ Neticede, stratejisini doğru tespit edin, düşmanın oyununu bilen veonun silahıyla silahlanan ve doğru yerde konuşlananlar, sonunda kazanolacaktır.   Bugün de böyledir.”

 

SAVAŞ DOĞRU STRATEJİ İLE KAZANILIR

Bu hikaye bize savaşların düşmanın stratejisini bilerek,savaşın bir hile olduğu bilinci ile hareket edildiği zaman kazanılacağınıanlatmaktadır. Nice az birlikler,nice çok ve güçlü birlikleri Allah’ın izni ile yenmişlerdir.

 İnanın son ekonomik kriziherkes yakından takip ediyor, halkımız duyarlı, herşeyi olmasada bilmesigerekenleri biliyor.

Bugün gelinennoktada küresel finans elitleri, bütün planlarını yapmışlar, kaynak veteknolojik güçleri de var.

Mesele şu, insanımızı üretmek, çalışmak üzere dost doğrubir hayat yaşaması gerekiyor, bunun yolu da eğitimden geçer….

Bilinçsiz bir toplumla savaşa çıksanız, kaybedersiniz.

Ne demişti Erbakan: “Ey millet, Ne olur, Allah rızası için bir kerecek beni Siyonistlerinden öncesiz anlayın ya hu! Onlar(düşman) dediklerimi hemen anlayıp, tedbiralıyorlar, siz ise iş işten geçtiktensonra anlayıp, diz dövüyorsunuz. Ama şunu iyi bilin ki, zaman gelecekbeni anlayarak dizinizi döveceksiniz ama dövecek diziniz kalmayacak…” Kimler bu sözü anlar, elbette şuurlu vebilinçli toplumlar….

Mesele bu  hikayede gizlenmiş dedim. Rabbim siz kendinizideğiştirmediğiniz sürece ben sizi değiştirecek değilim! Buyurur, o haldenarkozdan uyanıp, aslımıza rücu edip, fabrika ayarlarımıza dönmek adına çabasarf etme durumundayız. Çok okuyup, çok çalışıp, yüce davamız için gayretedeceğiz. Her fert üzerine düşeni yapmak zorundadır!

Güven toplumu olmamız gerekiyor, birlik olmak zorundayız,çünkü aynı gemideyiz. Suriye’nin durumu ortada Allah göstermesin ülke dağılırsa, dövizlerimiz, altınlarbizi kurtarmaz!

Bu savaşı kazanmak durumundayız, milletçe ayağa kalkmakzorundayız, inanın pasif duruma düşersek! Sonucunu düşünmek bile istemiyorum.  Sonsöz, küresel finas elitleri son sözlerini söylediler. Şimdi milletimizin sonsözü söylemesini bekliyoruz.

Peki kalın sağlıcakla.