Her yıl olduğu gibi bu yılda 24 Kasım Öğretmenler Günükutlandı. İlimizde ve yurt genelinde günün anlam ve önemi ile ilgili törenleryapıldı. Bunlar içinde biri vardı ki bana göre en güzeli oldu. Final Lisesi,emekli olan idareci ve öğretmenleri bir araya getirdi. Kimler yoktu ki, EskiMilli Eğitim Müdürlerimiz, şube müdürleri ve tabi ki eli öpülesice öğretmenler.

İçlerinde benim ortaokul öğretmenim İbrahim Yılmazoğlu,Mustafa Koyuncu, Şeref Akben, Ökkeş Turaç, Bizi Eğitim Enstitüsünden mezun edenAlirıza Bağrıaçık, Endüstri Meslek Lisesi Eski Müdürü Mustafa Daşçı, ŞubeMüdürlerimizden Abdulhakim Eren ve yüze yakın konuk vardı. Hepsi ayrı ayrıgecede duygularanı dile getirdiler.

Bu konu niçin önemliydi onun üzerinde kısaca durup, sonraÖğretmenler Günü ile ilgili düşüncelerime geçmek istiyorum. Bu etkinlikte VEFA vardı. Gördükki eğitime emek verenler unutulmamış. Çok da güzel oldu, eskimeyen dostlar biraraya geldi. Ticaret Lisesinden Edebiyat Öğretmenim olan Ahmet Yüzeroğlu ileyan yana oturduk. Bana ilk defa öğrencilik yıllarımla ilgili düşüncelerinianlattı. Doğrusu çok etkilendim. Çünkü bir öğretmenim tarafından terbiyeli vebaşarılı bulunmam, en azından böyle bilinmem sevincime sevinç kattı.

Gecede ev sahibi okul müdürü İbrahim Gülsu kardeşim,katılımcılara teşekkür etti. Eskimeyen dostları bir araya getirdiği içinburadan ben de kendisine şükranlarımı arz ediyorum. Vefakar olduğunu bir defadaha gösterdi…

 

HATIRALAR ANLATILDI

Bu toplantı da, her konuşmacıya 5 er dakikalık konuşma hakkıverildi. Sıraya konuşmalar yapıldı, hepside öğretmenlik mesleğinin güzelliğinedeğindi. Eğitim sistemi üzerine eleştirilerde yapıldı, öneriler sunuldu.

Ben diyorum ki, keşke yıllarına eğitime adamış budostlar, unutulmayan hatıralarını paylaşsaydı, güzel bir arşiv olurdu.

Konuyu ertesi gün İbrahim Hocamla paylaştık, gelecek yılölmezsek önerilerimiz doğrultusunda toplantıyı gerçekleştireceklerini söyledi…

Evet, öğretmen olmak zor! Zor ama onurlu bir meslek.Mesleğin en güzel yılları 10 yıl ile 20. Yıl arası yapılıyor. Deneyim var,enerji var. Artık bizim yaşımızdaki insanlar eskisi verimi gösteremiyorlar.Nasip olursa, Rabbim müsaade ederse inşallah! Artık ben de kesin kararımıverdim, emekli olacağım.

Bunun çeşitli nedeni var, sadece yaşlanmak değil. Aslındabir genç öğretmen kadar mesleğimi seviyorum, severek de yapıyorum. Ancak,şartlar değişti, devir değişti, anlayış değildi. Biz değişmezken, ortam veteknoloji yenilenmeleri olunca ayak uydurmak da zorlanıyoruz!

 

DÜNYAYA BİR DAHA GELSEM

Dünyaya bir daha gelmem mümkün değil, ancak gelseydimyine öğretmen olurdum. Çünkü, meslek insanın kişiliğine yansıyor. Çünkü, insanahizmet ediyorsunuz, çünkü peygamberlik mesleğini icraa ediyorsunuz. Sevabıbüyük, bundan 14 yıl önce emekli olacaktım ancak hocam müsaade etmedi. Git, birgönül kazansan, cennet inşallah sana vacip olur deyince, devam kararı verdik.

Evet, bir yavrumuza Allah’ı öğretsek, vatan sevgisiaşılasak, inşallah bu öğretmenin kurtuluşuna vesile olacaktır…

Yeni nesilöğretmenlere derim ki, öğretmenliği sevin, zira insanı kazanmak ancak bumeslekte vardır. Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Şunusöylemek istiyorum: “Öğretmen geçmişin öğreticisi geleceğin kurucusudur.Toplumların uygarlık düzeyi öğretmene verdiği değerle ölçülür…”

Hz. Alibilirsiniz, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum!” buyurmuşlar.  Ancak o devir geride kalmış görünüyor. Şuanda kölelik falan da istemiyoruz, bu mesleğin yeniden saygınlığını kavuşmasıen büyük dileğimizdir.

Son söz,Ruffini der ke; “ Öğretmen bir kandile benzer kendini tüketerek başkalarınaışık verir.” Olsun, biz tükenelim, yavrularımız vatanlarına faydalıolsun. Rabbim tüm öğretmenlerden de bu vesile ile razı olsun. Tüm öğretmenarkadaşlarıma saygılarla, kalın sağlıcakla.