Osmanlı bilim ve irfanın köşe taşı olmuş devlete yeni ufuklar çizmiş yol göstermiş bulunan pek çok bilge ve âlim var. Pîrî Reis de onlardan biridir.
Osmanlı da entellektüel ortam ve ilim adamlarının çalışmaları isimli bir makaleler serisi kaleme almayı da düşünüyorum bu kısa hatırlatma serinin ilk giriş yazısı olarak da kabul edilebilir. 1554 yılında Pîrî Reis’in idamından sonraki süreci işleyecek olan araştırmalar serisinde Devlet-i Aliyye de ki sanat ilim ve irfanın izlerini sürecek ve pek çok saklı kalmış gerçeği gün yüzüne çıkartmaya çalışacağım. Ancak buradan bir kez daha söylemek istiyorum ki Pîrî Reis’i anlamazsak onu çözemezsek eserlerinin üstünde çalışma yapmazsak maalesef Yeni Dünya Düzenini kurgulayamayız en azından şu kadarını söylemek ile yetineyim. Dünya değişiyor. Küresel siyaset te, artık yeniden kurgulanıyor ve bizler bu yeni kurguda ya hizmetkar olmayı seçeceğiz, yada efendi olmayı . Türkiye de yaşanan son gelişmeler de gösteriyor ki köle ya da hizmetkar olmak gibi bir düşüncemiz çok şükür ki yok. Deccaliyet İmparatorluğuna karşı direniyoruz ve onlar
( Deccaliyet imparatorluğunu kuranlar)bilesiniz ki Pîrî Reis’in peşinden gitmemizi istemezler yazıma son vermeden önce Piri Reisin gizemli haritasına atılan iftiraları da kaleme almak, maddeler halinde sıralamak istiyorum ki oynanan kirli oyun iyice deşifre olsun .Ayrıca
yazar sayın Metin Soylu’nun Pîrî Reis Haritası’nın şifresi isimli kıymetli kitabını da siz değerli okuyucularıma ısrarla bir kez daha tavsiye etmek istiyorum. Gerçekler ne kadar çabuk ortaya çıkarsa bizlerde o kadar çabuk YENİ DÜNYA DÜZENİNİ kurabilir ve Pîrî Reis’in peşinden onun çizdiği ufka doğru yelken açabiliriz . III. Selim Han buna Nizam-ı Cedid demişti. Yeni düzen yeni nizam . 1789-1807 yılları arasında Sultan Selim İmparatorluğu yeniden cihanın tepesine çıkartmaya uğraşmıştı o zaman takdiri ilahi bu başarılamadı. Ancak fırsat yeniden ayağımıza geldi. Cihanın tepesine çıkmak elimizde . Kıymetli okuyucularım Şimdi size ismini vermeyeceğim bir Tapınak Şövalyesinin kitabından Pîrî Reis’in haritasına atılan iftiraları yazayım da tüm dünyanın hayran olduğu bir eser nasıl karalanıyormuş bir görün.
PÎRÎ REİS HARİTASI İÇİN YAZILAN İFTİRALAR Haritada bir fevkaladelik aramak boşunadır zaman kaybıdır. Hele kartografik açıdan harita tam bir faciadır . Pîrî Reis’in haritası “ Osmanlı Haritacılık geleneğinin “ ne başlangıcı nede parçasıdır. Sultan I. Selim Han ve Kanuni Sultan Süleyman Haritaya ve Kitab-ı Bahriyeye özel bir değer vermemişlerdir. Osmanlı Devleti bahsetmeye değecek herhangi bir coğrafya geleneği geliştirememiştir. Pîrî Reis’in haritasının da Batı da herhangi bir değeri ve karşılığı yoktur. Pîrî Reis’in haritası rasyonel coğrafya mefhumlarından yoksundur. Osmanlı da inanılmaz bir harita ve coğrafya cehaleti mevcuttur. Kristof Kolomb‘un haritasından ve çalışmalarından faydalanarak Pîrî Reis Kitab-ı Bahriyesini yazmış haritasını çizmiştir. Herhangi bir Osmanlı Devlet politikası gereği, çalışmalarını yapmamış, kişisel heyecan ve meraktan dolayı coğrafya ve haritacılık ile ilgilenmiştir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin Arşiv ve kütüphanelerinden de yararlanmamıştır. Çünkü Osmanlı Türkiye’sinde onu gale alan adam yerine koyan yoktur. Pîrî Reis, malzemelerini tesadüflerin yardımıyla kendi toplamış heyecanlı bir coğrafyacıdan başkası değildir. Pîrî Reis 1554 yılına kadar yaşadığı halde, 1528 yılından sonra Coğrafya ve Haritacılık konularıyla ilgilenmemiştir. Çünkü önemsenmediğini, çalışmalarına kıymet verilmediğini görmüştür. (
karar siz kıymetli okuyucularımın. Devlet kendisi ile nasıl ilgilenmemişse onu 1533 yılında Derya Sancak Beyi yani Tümamiral yapmış 1546 yılından sonrada Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra körfezinde ki devlet için hayati öneme sahip operasyonlarda kullanmıştır. Vazifelerin kendisine verilme sebeplerini ise kaynaklar engin tecrübelerine ve harita bilgisine bağlamaktadırlar. Bu görevleri sırasında ki rütbesi de Mısır ve Hint Deniz Kaptanlığıdır ) PÎRÎ REİS’İN AÇTIĞI YOLDA VE ÇİZDİĞİ UFKA DOĞRU YENİ DÜNYA DÜZENİNE EMİN ADIMLAR İLE İLERLEYEBİLMEK DİLEKLERİMLE
Şimdilik Hoşça Bakın Zatınıza …
