Bayramın, sözlük manası “ulusal ya da dini bakımdan önemi olan ve kutlanan gün ya da günlerdır.Bir kuruluş yıldönümünü ya da olayı kutlamak amacıyla yapılan gösteri veeğlencelerin tümü.sevinç, neşe.”
Kurban Bayramı dini bir bayramdır, sevincimiz sebebiArafe Gününün(bugün) af günü olmasıdır. Nasıl ki, hacılarımız arefe günüArafat’da hacı olup, günahlarından sıyrılıyorsa, bizde onları ülkemizde birnevi taklid ederek, kurban kesip, afolmayı umuyoruz!
Bilirsiniz, halk arasında kurban olmak deyimi çok kullanılır.Mesala çocuğumuzu severken, ‘Allah’ına ya da seni Yaratan’a kurban olayım!” deriz. Neyse esas konuya gireyim.
“İslâm, kendi toplumunu huzur ve sevincin zirvelerinetırmandıran kendine has özel günler tesbit etmiş ve tüm bağlılarını bu günlerdebirbirleriyle kaynaştırmıştır. Dinimiz, her şeyde olduğu gibi bayram konusundada orta yolu seçmiştir. Dejenere olmuş toplumlarda görülen bayram enflasyonuda, insan doğasına aykırı bayramsızlık da, fıtrat ve denge dini İslâm'da doğrugörülmemiştir. Her toplumun, kendi inançlarına göre, kendine has bayramlarıolduğu gibi; Medine İslâm devletinin kuruluşundan bugüne bütün İslâm âlemindekutlanan, bu ümmetin de iki bayramı vardır: Biri Kurban, diğeri de RamazanBayramı.
KARDEŞLİK BİLİNCİ
İslâmîkardeşliğin, dayanışma ve huzurun perçinlendiği bu mübârek günler,müslümanların huzur, mutluluk, dostlarla dayanışma ve en büyük dost Allah’ayakınlaşma günleridir. Kurban; İslâm’ın şiarlarından biri…
Kurban; anlamı, insanı Allah’a yaklaştıran şey…
Allah’ın rızâsına, O’nun sevgisine yükselten, takvâduygusunu zenginleştiren, gönlü Allah’a bağlayan, fedâkârlık simgesi…
Allah içinvazgeçemeyeceğimiz hiçbir şeyin olmadığının ve O’na her şeyimizi fedâedebileceğimizin göstergesi…
Hz. Peygamber Mekke'den Medine'ye hicret ettiği zaman,Medinelilerin iki bayramı olduğunu öğrendi. Medineliler bu bayramlarında oyunoynar ve eğlenirlerdi. Bu durumu gören Hz. Peygamber, bu günlerin bayram olarakdevam etmesini kabul etmedi ve şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ size kutladığınız buiki bayrama bedel olarak daha hayırlısını, Ramazan Bayramı ile Kurban bayramınılûtuf olarak vermiştir.” (Ebû Davûd, Salât 239, Nesâî, Iydeyn 1; Ahmed binHanbel, Müsned, III/103, 178).
“Allahu ekber, Allahu ekber!” şeklinde yüksek seslegetirilen tekbirler de bu coşkunun dış âlemle paylaşılmasıdır. Bu özel namaz ve tekbirler, benzetmeyerinde ise, Yaratıcı ile bayramlaşmadır. Namazdan, bu güzel randevudan sonra insanlar arası bayram başlar.Önce aile, sonra akrabalar ve daha sonra bütün müslümanlar birbiriylebayramlaşır; sesli tekbirler şeklindeki sloganlar da tabiattaki diğervarlıklarla bayramlaşma, onlarla selâmlaşmadır.
İBADETSİZ BAYRAMOLMAZ
Namazsız, ibâdetsiz bayram olmaz. Yüce Rasûl şöyle buyurmuştur:"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey, namaz kılmaktır." (Buhârî, Iydeyn3; Müslim, Edâhî 7). Bayramlar Allah'a yakınlık ve kulluk zamanlarıdır. Her ikibayramda bayram namazı kılınmadan bayram başlamaz. Hac'da, önce şeytantaşlanır, sonra bayram başlar.Şeytanı mağlup etmeden, şeytanlara taş atmadan mü'min bayram yapmaz.Bayramın ilânı çokça ve yüksek sesli tekbirlerle olur. Allah'ın en büyükolduğu, O'nun dışındaki şeylerin çok da önemli olmadığı ilân edilirbayramlarda. "Bu bayram günleri,yeme içme ve Allah için zikir günleridir."
Secdelerle, iç dünyamız bayrama kavuşur. Sevincin enyüksek doza çıktığı bu günlerde ölüm ve ölüler de unutulmaz. Diğer âlemdeyaşayan akrabalarla bayramlaşılır. Bayramlar sıla-i rahmin icrâ edilmesişeklinde yaşayan dostlarla beraberlik olduğu gibi, hayattakilerle ölülerarasında da bir köprüdür. Böylece müslümanın sevincine tatlı bir hüzün ve ölümötesi duyarlılık katılacaktır.(Kaynak İslam ve İnsan) Son bir soru, acaba bizMüslümanlar Allah yolunda kurban olmaya hazırmıyız, küfrün bu kadar çok üzerimizegeldiği şu günlerde, bayramı hak ediyor muyuz?
Hadi bayramımız kutlu olsun.