Toplumumuzda ,zihninde bir kez belirledikten sonra bir daha fikrini değiştirmeyen sabit fikirli bir çok insan vardır. Bunların bir konu hakkındaki düşüncelerini çürütmek için ,ne kadar uğraşırsanız uğraşın savunduğu düşüncesinden asla vazgeçiremezsiniz.Devamlı benim dediğim doğrudur diyerek, kendi doğrularından başkasını tanımazlar.Yalnız kendi fikirlerini benimseyip onu savunur ve başka görüşlere hoşgörü ile bakmazlar.Sabit fikirli oldukları için mantıklı veya mantıksız hiçbir söz onları fikrinden caydıramaz..Kabul etmeyi bir yenilgi gibi düşündükleri için de ısrarcı olurlar ve asla ikna edilemezler.Bu sebeple onlarla tartışmaktan kaçınmalıdır. Bu sabit fikirleri yüzünden ,hem kendi yaşamlarını dar bir kalıba sokar hem de kendine bağlı kişileri aynı ortamda bulunmaya mahkum ederler.
Sosyal yaşamları da çevreyle uyum içinde olamaz.Girdikleri toplulukta çoğunlukla yalnız kalırlar,sevilen ve aranan insan olma şansları azdır.Bu durum da ruhsal dengelerinin bozulmasına sebep olur.
Bir insan doğruyu ve güzeli arama çabasında olarak,kendi temel doğrularını savunduğu sürece haklı olabilir ama savunduğu meselede hata yapabileceğini de kabul ederek değişebileceğini ve olaya farklı açılardan da bakması gerektiğini bilmelidir.Yeni şeylere,değişen hayat şartlarına ayak uydurabilmeli,”ben böyle düşünüyorum kesin kararlıyım,kararımı asla değiştirmem gibi” sabit fikirli olmamalıdır.
Yaşam öyle hızlı geçiyor ki arkada bırakılan yıllar ,bazen insana dün gibi geliyor.Güzel yaşamak isteniyorsa biraz değişken fikirli olmak lazım.Bize verilen ömür kadar yaşama şansımız var.Bu ömrü onu bunu bahane ederek,bize sunulan fırsatları erteleyerek,”inandığım şeyden asla taviz vermem diyerek” ziyan etmemelidir.Gençler önümüzde uzun yıllar var diye düşünebilirler ama belli bir yaşa gelince artık şansı zorlamamak gerekir.Yapmak istediklerinizi fırsatları yakaladığınız an hayata geçirmeli ve sonuçta “çok istiyordum ama olmadı” diyerek kaderi suçlamamalıdır.Akıl insanlara boşuna verilmemiştir,doğru yerlerde kullanıldığı sürece kaderi bile etkiler.
O zaman önümüzdeki yıllara ,daha uzun zaman var diye bakmamalı ,karşılıklı ilişkilerde ileri sürülen fikirler üzerinde ,saygı çerçevesinde ortak bir noktada buluşmalıdır.Unutmamalı ki her insan,karşı fikirlere saygı duyduğu oranda saygıyı hak eder.