Porf. Dr. Nevzat Tarhan ağabeyimizin tespitlerine hepkatılmışımdır. Geçen hafta da  sosyalmedya da kısa ve özlü bir mesaj paylaştı. Şöyle diyor:  “Sekülarizm yani Dünyevileşmeyi sosyal  bir hastalık olarak görüyorum. Üç anabelirtisi var

1- Allah yokmuş gibi yaşamak,

2- Dünya sevgisinin ilk öncelik olması,

3- Ölümü düşünmemek. İlacı; tersini yapma.”

Açayım biraz. Gerçi sizler anlıyorsunuzdur ama bir dekendi penceremden yorumlayayım istedim.

Bu üç hastalığın tersi ne derseniz?   Müslüman dünyayı elinin tersi ile atacak, maddeyiamaç değil, araç edecek, onun için asıl olan ahret hayatını birinci planaçıkartacak. Peki olması gereken bu, acaba böyle miyiz?

 “Hayır Müslümanlardünyevileşmedi!” diyenler yüzde kaç acaba?

Bu konu yanlış anlaşılmasın, meseleyi ‘bir lokma ekmek,bir hırka’ meselesine çekmemek gerek. Elbette Müslüman dünya için çalışacak amaahiretini de unutmayacak. Okuyacak, ilim yapacak, para kazanacak,kazandıklarını da Allah için harcamasını bilecek…

Yani para kazanmayı, makam sahibi olmacak,  hedef haline getirmeyecek. Örnek, zenginolduğunda zekatını verecek, makama geldiğinde makamın hakkını verecek v.s

 

İSLAM’I  TEMSİLEDEMİYORUZ.

Bu gün bu bahsedilen sekülerizm hastalığı gerçektenyaygın bizlerde. Aslında tüm dünya da yaygın. Ama biz Müslümanlar farklıolmalıydık, olamadık en azından bu asırda olamadık, olsaydık başımıza buncafelaketler gelmeyecekti.    

Ne demek istediğimizi iki hikaye ile pekiştirelim. BirMüslüman ailenin çocuğu İngiltere’de bir İngiliz hanımla evlenmek ister.Damadın annesi, kız Müslüman olmazsa oğluma almam der. Kızda Müslümanlığıaraştırır, sonunda beğenir ve Müslüman olur. Ancak Müslüman olduktan sonrakendisi ile evlenmeyi düşündüğü sevgilisine der ki. Ben Müslüman oldum, pekisen hangi dindensin. Namaz yok, oruç yok, zekat yok v.s

Uzatmayalım, kız oğlana varmaz.

Benzer bir örnekte kendim yaşadım. Kahramanmaraş’a gelenbir İspanyol bilim adamı ile sohpet ediyordum. Ona İslamı seçmeyi düşünürmüsün? Dediğimde, kendisinin hiçbir dine inanmadığını ifade ederek bana dönüp;“ Neden Müslüman olayım ki? Diye sordu.

Ona dilim döndüğünce İslam’ı n güzelliklerine anlattım.Temizlik, dürüstlük, kul hakları v.s. Adam dönüp bana, ben zaten buanlattıklarını, toplumsal sorumluluğum gereği yapıyorum. Neden Müslüman olayım?Diye tekrar sordu.

Uzatmayayım, öldükten sonra bir dirilmenin olduğunainandığımızı, yaptıklarımızla  kıyametsonrası hesaba çekileceğimizi söyleyince, araştırmam gerek dedi.

Sonradan araştırdı mı, inandımı bilmiyorum ama bu gün batıtoplumunun %60 inançsız,Müslüman olanların gençleri ise sekülerizm yolundahızla maddeye yönelmiş, bir şey yapacakları zaman. Bu yapacağım şey de acabaAllah(cc) bana ne der, razı olur mu? Diye düşünmesi gerekiyor. Düşünşeydik,acaba hastaneler, hapishaneler tıka basa dolu olur muydu?

Diyeceğim şu ki, bu mübarek günlerin maneviatmosferini dolu dolu yaşayamıyoruz. Tüm Müslümanlar sıkıntılı, Ortadoğu kan gölüne çevrilmiş.  ABD ve bütün batılı güçler, iki damla petroliçin kan akıtmadan hiç çekinmiyorlar. Bir yandan da teröristleri kullanıyorlar.

İyi , diyelim ki batılılar “ tu kaka!” Peki biz Müslümanlar ne haldeyiz?

Bakın bu kadarMüslüman bir araya gelip de şu ‘Siyonist İsrail’e’ dur diyemiyoruz. Allahvahdeti emrediyor, biz bölünüyoruz. Allah okuyun, bilgi toplumu olun diyor, bizcahil toplumlardan oluyoruz. Bakın Japonyada 9 şiddetinde deprem oluyor,kimsenin burnu kanamıyor, Allah göstermesin aynı durum bizde olsa kaç milyoninsan ölür. Niye onlar işini sağlam yapıyor! Biz kentsel dönüşümü bile,  rantsal dönüşüme çevirdik!

Neyse uzatmayalım, mesele anlaşıldı. Çözüm, yenidenAllah’ın ipine sım sıkı sarılmaktır diyor. Hayırlı Ramazanlar diliyorum.

Kalın sağlıcakla.