Sevgililer Günü kutlandı, ne güzel! Tabi gerçek sevgiliyi bulmuşsanız gününüz kutlu olsun, eyvallah! Sevgili için bir gün, biran zaman ayıranlar hiç düşünmezler mi, sevgilinin ve sevginin günü olmaz. Sevgili insanın heranını kapsar, düşünceleri, aklı, ruhu herşey onun içindir. Aslında kainat sevgi üzerine yaratılmış. Hani diyorlar ya, sevelim, sevilelim dünya kimseya kalmaz diye… O halde Cenab-ı Hakk’ın üstün vasıfta ve halife olarak gönderdiği insan O'nu sevmeli. Aynı zamanda bu sevginin eserini üzerinde açık bir şekilde göstermelidir. Emirlerini yapmalı, yasaklarından kaçınmalı, zikretmeli ve şükürden gafil olmamalıdır.   EN SEVGİLİ Onlar Allah’ı tam bir sevgiyle severler: “İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise çok daha fazladır.” (2 Bakara 165) Yüce Sevgili, kendisini sevenlerin hallerini ve mükâfatlarını şöyle sıralar: “Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu, sadece onlarındır. (O yurt) Adn cennetleridir; oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır. (Melekler:) Sabrettiğinize karşılık size selâm olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir, (derler).”  (13 Ra’d 22-24)   NEYLEYİN DÜNYAYI “Zira onlar, dünyada bütün sevgileri atıp güzel Cemale âşık olmuşlardı. Allah ve Rasûlü âşıkları hakîkat pınarlarından kana kana içmişler, gönül derûnlarında Hakk’ı bulmuşlardır. İnsanı yücelten, insanlığını bildirip yaşatan bu sevgiye, şu asırda ne kadar da muhtacız!.. Şimdi “sevgililer günü” furyaları eser durur. “Sevgili” kim acaba? Yaratan, yaşatan, nimet veren ve bir gün huzuruna alacak olan değil mi? Keşke O’nu sevebilsek! Keşke O’na kul olabilsek! Keşke O’nunla olduğumuzun farkına varabilsek! O bize şah damarımızdan yakınken… Anlatmak kolay, yazmak da öyle ama ya yaşamak… İşte mes’ele orada… Ziya Paşa ne güzel söylemiş: “Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz, Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” Evet. Her günümüz “Sevgili” Günü… Bunu anlayıp yaşayabilsek ne mutlu! O ki, o seçkin kullarını şöyle çağırır Dergâh-ı İzzet’ine: “Ey Rabbine ibadet etmekle huzura kavuşmuş insan! Sen O'ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!” (89 Fecr 27-30) Duâmız, bu güzel sonuç olsun inşallah!(Muzaffer Dereli/Diriliş Postası) Bu konuda yazılacak çok şey var. Derki aşık, “ Neyleyin Dünyayı, bana Allah’ım gerek! Belki de biz dünyayı arkamıza atamadığımızdan, nefsimizin peşine düştüğümüzden sevginin kaynağına ulaşamıyoruz, bir ulaşsak. Bir damla gözyaşı ile sevgimizi sulasak, bakın nasıl da Güllerin Efendisine(sav) ulaşacağız ve gerçek aşkı bulacağız. Peki kalın sağlıcakla..