Türkiye toplum olarak zaman zaman duraklama dönemine girer.Uzmanlar buna toplum psikolojisi veya buna benzer teşhis koyarlar. İşte tam busırada ÖSO ve Türk Silahlı Kuvvetleri kendi güvenliğimiz için “Zeytin DalıHarekâtı” olarak adlandırılan Afrin Operasyonu’na çıktı. Bugün itibariyle 14günü geride bıraktık.
Eline bir miktar gıda maddesi alan Kilis hududuna gidiyor;fırsat bulursa Mehmetçiğin yanına kadar gidip elindeki gıda maddesinigötürüyor. Bunu son günlerde Kahramanmaraş’tan askeri birliklere kadar gidip nebulduysa askerlerimize götürüp verenlerin çoğaldığına tanık oluyoruz.
Kahramanmaraş’taBugün gazetelerinin sayfalarında da bunu görmek mümkün.
Biz de basın olarak bunun haberini yaptıkça mutluğumuz dahada arttırıyor. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından tüm liderlerinkatıldığı “Demokrasi Şehitleri Yenikapı Mitingi” gibi şimdi de tüm liderlerinyine aynı birlik ve berberlik mesajları hem cephedeki savaşanlarımızı hem de 80milyon insanımızın moralini yükseltiyor. CHP son günlerde ÖSO’yu gündeme taşısada…
Bir millet, ulus olup olmadığını oradaki faaliyetlerinebakarak anlarlar. Asıl korktukları da budur. Karşı çıkan devletler operasyonuyapan devletlerin sadece savaş başarısını izlemezler aynı zamanda geride deneler olduğunu görürler. Onlar için daha da önemlisi toplumunun ne kadar destekverip vermediğidir. Yani savaş gerisi. Daha doğrusu toplum desteğine bakarlar.Eğer burada sıkıntı yoksa ondan sonra esas sıkıntıya onlar girerler.
“Kudüs konusunda ABD’ye karşı dik duruş ve Afrin Operasyonutabanda milli bir uyanışa yol açtı.”
Kahramanmaraş halkı, Kurtuluş Savaşı’nda da aynı duyarlılığıgöstererek memleketinden düşmanı kovan bir millettir. Daha sonra bu başarı tümülke sathına yayılarak ülkemizin tümü düşman işgalinden kurtulmuştur.
İşte biz bundan yaklaşık bir asır önce bu başarıyı gösterenatalarımızın torunlarıyız.
Bunları yaşamak, ülke adına, toplum adına, bireyler adınagururlanacağımız bir başarı zinciridir. Elbette sınırlarımızda PYD-PKK terör örgütlerinin kuşatmasıyla yaşamamızmümkün değil… İmkânsız da… İşte TSK mecbur kalmadıkça harekete girişmez ve eğermecbur kalırsa da gözü kimseyi görmez. Şimdi olduğu gibi.
Ülkenin muhalifi diye lanse edilen önemli simalarının ZeytinDalı Harekâtı için askerlilerimizin yanındayız ifadeleri herkesin dikkatiniçekti. Aslında bu ifadeler insanlarımızı birbirine yaklaştırmanın çimentosuolmuştur. Mehmetçiğe nereye gidiyorsundiyenlere “düğüne gidiyorum” diyen dünyanın hiçbir ordusunda bu şekilde gözüpek bir asker bulmak mümkün değil.
Zeytin Dalı’nın ardındaki asıl gerçek: Yaşı müsait olanlar1974 Barış Harekâtına konan ambargoyu hatırlarlar. Artık o günler geride kaldı.
Çünkü YPG-PKK terörüne karşı başlattığımız “Zeytin Dalı Harekâtı’ndabizi durdurmak isteyen başta bir ABD var. Ama Kıbrıs Barış Harekâtını engellemek için koyduğu silah ambargosunubugün koyamıyorlar.
Çünkü…
Türkiye Cumhuriyet tarihte ilk kez kendi ürettiği millisilahlarla operasyon yapıyor. Eskiden olduğu gibi taşıma suyla değirmendöndürmüyor.
Geçtiğimiz gün Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’na bir soruüzerine; “Yeteri kadar silah stokumuz var” demişti.
Çünkü: Dünyada nadir ülkelerde kullanılan İHA teknolojilisi…İnsansız hava aracımız; Bayraktar. Aselsan’ın ürettiği; Odak! Milli lazersistemi, Roketsan’ın ürettiği akıllı-lazer güdümlü füze SOM. Türkiye’deüretilen 30 kilometre menzili olan Fırtına Obüsleri… İlk kez bu operasyondakullanılan Atak helikopteri. Bunun yanında adını sayamadığımız birçok araç vegereçler.
Onun için ABD sesini çıkartamıyor.
Milli silahlarınkullanılması her Türk vatandaşının göğsünü kabartması bu başarıyı getiriyor.
Türk milletinin sıkıştığı zaman ne kadar başarılı olacağınıgözler önüne sermesi de motivasyonunun bir başka yüzü.