Takıntılar, bilinçli çaba ile düşünülmekten alıkonulamayan, kişinin aklından çıkaramadığı, bireyde kaygı ve bunaltı doğuran düşünce, dürtü, hayal ya da imgelerdir. Obsesif kompulsif bozukluk olarak da bilinir. Takıntıları ortadan kaldırmaya ya da bunların uyandırdığı kaygı ve bunaltıyı gidermeye yönelik zihinsel eylem ya da yineleyici davranışlara ise zorlantı denir. Takıntı ile obsesyon, zorlantı ile kompulsiyon eş anlamlıdır. Bir çok kişide hastalık boyutuna varmayan takıntılar mevcuttur. Okunmuş gazeteleri biriktirme, kapıyı kilitledikten sonra ikinci bir kez kilitli olup olmadığını kontrol etme, büfe düzenlemesinin mutlak bir simetri içinde yapılması gibi farklı takıntılar herkeste görülebilmektedir. Burada psikiyatrik hastalık ölçütü günlük işlevselliğin ne ölçüde bozulduğu, yarattığı kaygı durumu ve kişinin belirtileri için harcadığı zamandır. Takıntı zorlantı bozukluğu (obsesif kompulsif bozukluk) başlıca şu türleri gösterir.   Yaygın obsesyon belirtileri: - Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma - Başkasına zarar vermekten korkma - Hata yapmaktan korkma - Rezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma - Şeytanca veya günahkar düşünmekten korkma - Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı - Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı   Yaygın kompülsiyon belirtileri: - Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama - El sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme - Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme - Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma - Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme - Belirli bir sıraya göre yemek yeme - Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma - Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama - İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı - Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme   OKB kendi kendine geçen bir hastalık değildir. Bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi ilaç ve Bilişsel Davranışçı Terapidir. Eğer bu belirtilerden birçoğunu taşıyorsanız önce ilaç tedavisiyle başlayarak yani psikiyatriye giderek sonra ise Klinik Psikolog’tan bu konuda yardım alarak işe başlayabilirsiniz. Günlük hayatınızı etkileyen ve sizi rahatsız eden bu hastalığı omuzlarınızda taşımak zorunda değilsiniz. Tedavisi var. Yeter ki isteyin. Hepinize ruh sağlığınızı önemseyeceğiniz günler diliyorum.