Müşahede ederken büyük dünyamı, küçük dünyasında boğulanları seyreyledim. Dışı Müslüman olup boynuna haç takanı, batıdan dem vurup amerikaya kaçanı, şeytanla yaptığı anlaşmayı seyreyleyip aşikâr eyledim. Üç beş kişi islambol da toplanmış, bir yerlerden el almış, ceplerindeki dolar kadar gönüllerinde iman kalmamış, dolara kul olanları görüp aşikar eyledim. Softanın adı olmuş sofi, müridlik nerede hani, binlerce putu gönüllere koyup sufilik libasını giyenleri tan eyledim. Nice erleri temaşa ederken boğuldular denizde, hani himmet eden şeyler nerede, sözde müridlerin ipini piyasaya çıkartıp aşikâr eyledim. Kozmos deyip duranları temaşa ederken, bir yanda gördüm kurtarıcı bekleyenleri, necaset bulaşmış olarak buldum felsefecileri. Cümlesin ismen bana bildirdi Huda. Bunların cümlesinden beri kal dedi. Seyrim kuvvetlendi yok oldum, yoklukta buldum vücut, cümle münafığın halini aşikâr eyledim. Yokluk ummanına düştüm yok oldum, varlığa düştüm aşk buldum, her şeyden vazgeçtim kul oldum, kulluğun sırrını aşikâr eyledim. Mahşerde zalımın halini gösterdi Mevla, çoğu alim ve kuru softa, kimi sakala takılmış kimi sarığa, anlat anlata bilirsen aklı kıt olana. Bütün bunlarında sırrını aşikâr eyledim. Nice cahiller kuyumu kazar, alimler bana, onları muhatap alma deyip kızar, kuru softa ateşimde yanar, yananları görüp aşikâr eyledim. Şeriat, tarikat, hakikat ve marifet helal ve haramı bilenlerin işi, Allah bilmez diyenleri şeytanın atına bindiklerini görüp aşikâr eyledim. Haramı haram, helali helal bildim. Ne bir eksik ne bir fazla dedim. İbadetimi de aşikâr, kabahatimi de aşikâr eyledim. Bidatların cümlesini terk eyledim. Bana sunulan güzellikleri aşikâr eyledim. ‘Daha benden ne istersin ey zavallı! Sen kimsin? Ben kimim? Sen beni bilir misin? Ben senden de bizarım senin yanında olanlardan da bizarım.’ Tüm Müslümanların halini görüp, müminleri aşikâr eyledim. Sinenin içi oldu bana ayan, her yaptığın iş de kul isen Hakka dayan, bak ümmet ne halde millet perişan, perişan edenleri Hakka havale eyleyüp aşikar eyledim. Güzellik isterim yüce Mevla’dan, rahmet versin ümmete heman, nefsimi yerlere serip cümle nefisleri tan eyledim. Kullar oyun oynarmış, hile düzermiş bana. Hiç sırtımı dayar mıyım fani olana. ‘O’ndan geldik, O’na döneceğiz’ ey ahmak beni anla, mutlak kaderimiz neyse onu göreceğiz. Yazan yazmış yazımız, bozamaz sizin taptıklarınız. Cümle taptıklarınızı ayağımın altına alıp, sizleri aşikar eyledim. Cahilin adı ümmi olmuş, ümmi ise cahil. Ulemalar aciz kalmış, belamlar aziz olmuş. Cümle ulemayı baş tacı edip, belamları aşikar eyledim. Bu sözlerde çok mana gizli, şifre yok kelamımda. Anlayan nasip alıp da kurtula. Bu yazı sana çok şeyler anlatır, anlamayanlara da ne kadar söz söylesen azdır. Bizde biz olanlar okusun bu yazıyı, kul olmaktır asıl gaye boş ver hevesi… Erkan Aybar