Sosyal medyayı etkin kullanmaya çalışıyorum. Bu yolla kendimce etkili bulduğum örnekleri de zaman zaman okuyucularımla paylaşıyorum. Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, öncekigün ki tivitır hesabından küçük bir gözlemini paylaşmış. Kendisi, semt kahvehanesine uğradığını, burada dört Suriyeli ile belirterek şunları yazmış; “Birisi Arap, birisi Türkmen, bir diğeri melez diğeri ise Baas Partisi üyesiymiş, aynı yaşlardaki bu dört kişi çöplüklerden kağıt toplayarak geçimini sağlayor. Onlar bugün Türkiye’de vatansız yaşıyor. Yazar devam ediyor, bu dört insan savaştan önce biz hiçbir zaman bir araya gelememiştik ama bugün vatansızlık bizi birbirimize mecbur kıldı.
Keşke vatansız kalmadan bir araya gelebilseydik!” Vatansızlık ve birlik olma konusuna geleceğim. Biz bugünlere dönelim . Emperyal devletler, maşalarını kullanarak dört bir yandan saldırıyor. Artık şunu görüyoruz; “ABD; İngiltere ve İsrail, Rojava’da yani Suriye’nin kuzeyinde tampon bir koridor oluşturmak istiyor.
Amaç Kerkük ve Musul bölgesindeki petrol ve doğalgaz kaynaklarını kendi kontrollerindeki bu koridordan Akdeniz’e ulaştırmak. Bu nedenle de bölgeyi PYD-YPG’ye teslim edip Cezire-Kobani ve Afrin kantonlarını birleştirerek kukla bir terör devleti kurmak peşindeler…”
İKİNCİ SİYONİST DEVLET PEŞİNDELER Milat Gazetesinin 13.12.2016 tarihli sayısında sür manşetter verilen haber aynen şöyle; “ İstihbarat kaynaklarından edinilen bilgilere göre; PKK, İsrail’in kuruluş kongresi sayılan 1.Siyonist Kongresi konsepti gibi bir bağımsızlık kongresi hazırlığı yapıyor. Bu konsept ile Suriye ve Irak’ta PKK’nın elinde bulunan topraklarda sözde Kürdistan yani 2.İsrail’in kuruluşu amaçlanıyor..” Haberin devamını sizlerle paylaşacağım ancak hemen şunu belirtmek gerek. Yedi düvelin maşaları ile yaptığımız bu savaş üst aklın yani siyonizmin işidir, bunu son bir ayda enaz dört defa yazdım. Artık, kürt kardeşlerimiz kendi üzerlerinden oynanan oyunu görmek zorunda. İsrail bu bölgede küçük devletcikler kurdurup, sonrada da bunları birleştirip, Büyük İsrail Hayini gerçekleştirmek için uğraşıyor. Bu arada emperyalist devletler ise Kuzey Irak’taki enerji kaynaklarını yalayıp, yutacaklar. Hesap bu…
NEDEN BİZE SALDIRIYORLAR Yazar Nuri Elibol, geçen hafta bu konuda önemli bir yazı kaleme aldı diyor ki; “Türkiye’ye artık istedikleri gibi etki edemiyorlar. Buna Suriye’de Rusya’nın da etkinliği eklenince onlar için en cazip enerji arz yolu hayallerini kurdukları malum koridor oluyor. Hem Kuzey Irak’ta hem de Kuzey Suriye’de ABD ve İngiltere İsrail’e göbekten bağlı, zayıf, kukla, yönlendirilip yönetilebilir bir yapı tesis etmek istiyor. Hesapları bu… Onların hesabını bozmak ise bize düşüyor. Bozduk da, işte bunun için saldırıyorlar. Bütün bunlara karşı bizim bir tek silahımız var. Önce Allah’ımız,sonra kardeşliğeimiz. Biz biriz ve diriyiz. Ha bu birlik konusunda şunu da yazmak istiyorum.
BİRLİK OLMAK EL ELE TUTUŞMAK DEĞİL, AYNI YÖNE, AYNI ÜLKÜYE AYNI İDEALLERE SAHİP OLMAKTIR BİRLİK OLMAK ACILARI PAYLAŞMAK, KENDİN İÇİN İSTEDİĞİNİ, DİĞER DİN KARDEŞLERİN İÇİNDE İSTEMEKTİR. Bu perspektiften baktığımızda neden birlik olmak gerektiğinin bir daha altını çizeyim. Yürekler toplu vurmaz birbirimize kardeş olarak görmez isek Allah esirgesin gemide hepimiz batarız. Unutmayın küfür tek millettir… Kalın sağlıcakla.