Türkiye’nin güçlü bir millet ve devlet yapısına sahip olduğunu 15 Temmuz Fetö terör darbesine karşı gösterdiği top yekün reaksiyonla tüm dünyaya, dost ve düşman ülkelere göstermiştir. Türkiye tüm terör örgütleriyle PKK, PYD, DAEŞ, DHKP-C ve FETÖ gibi zerdüştlerle top yekün kararlı mücadele insiyatifini Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Muhalefet Parti başkanlarıyla, Bakanlarıyla, Genelkurmay başkanıyla ortaya koymuştur. Her şeyden önemlisi millet bu teröristlere ve yandaşlarına aynı hassasiyetle yaklaşılmasını bekliyor.  Bu terör örgütleriyle sadece dağda, şehirlerde eli silahlı teröristlerle değil bu teröristlere destek, yandaş ve payandalık yapan her kesimle ve tüm kurumlarla mücadele etmesi tabi ki devletin asli görevidir. İçişleri Bakanlığı açıklamasında "01.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Belediye Kanunu'nda düzenleme yapılmış, terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçuyla hakkında soruşturma açılan veya görevden uzaklaştırılan belediye başkan ve meclis üyelerinin yerine 15 gün içerisinde görevlendirme yapılması hüküm altına alınmıştır" denildi. Bu kapsamda PKK-KCK ve FETÖ terör örgütlerine yardım ve destek vermekten dolayı haklarında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında 28 belediye başkanı (24'ü PKK-KCK, 4'ü FETÖ) görevinden uzaklaştırılmıştır.  Demokrasi ve hukuk devleti anlayışında millet iradesinin yerel yönetimlere yansıması esastır. Ancak belediyeler vatandaşımızın kullandığı oyu, verdiği vergileri ve demokrasinin sunduğu iklimi istismar ederek ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kasteden terör örgütlerinin etkisi altına giriyorsa, milli iradeyi gaspedenlere karşı tedbir almak devletin asli görevidir. Vatandaşlarımızın verdiği vergilerle oluşan kaynaklar ve verdiği oyla oluşan siyasi irade, terör örgütlerine devşirilemez" denilen açıklama şöyle devam etti: "Seçimle iş başına gelip, milletin hür iradesini suç işlemek için kullanmanın meşruiyeti yoktur. Elbette hiçbir hukuk düzeni hakların açıkça kötüye kullanılmasını korumaz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü işletmek devletin görevidir. Milletin beklediği de budur. Terör örgütleri karşısında ülkenin birlik ve beraberliğini, milletin ferasetiyle, işleyen demokrasi, işleyen hukuk ve işleyen devlet tesis edecektir. Bu işleyişi sağlamayı teminen görevlendirme yapılan belediyelerde kaynaklar terör örgütlerine değil, o yörede yaşayan vatandaşlarımıza sunulacağı için hizmetler en iyi şekilde yürütülecektir." Siyaset kisvesi altına gizlenerek bu teröre destek açıklaması yapan Zerdüştlerde aslında hapise atılmalıdır. Teröre ne kadar yandaş varsa hak ettiği cezayı almalıdır. Bu terör bataklığı ancak bu şekilde kurutulur… Şimdi malum partinin sözcüleri, vekilleri  Demokrasi kalkanına sığınmaya çalışıyorlar . Milletin oyu ile seçilmiş diyerek söze başlıyorlar! Evet milletin oyu ile seçilmen sana teröristlere destek olma hakkı tanımaz çünkü hukuk devletinde yasalar ve cezalar önceden anayasamızda açıkca belirtmektedir. Sen değil belediye başkanı milletvekili de olsan terörle ilişkin varsa, teröre yataklık yaptığın somut şekilde ortada ise hukuk devletinde hak ettiğin bir ceza vardır ve sen bu cezayı çekmek zorundasın… Aslında bu terörist yandaşları  belediye başkanları, meclis üyeleri, öğretmenler, imamlar ve diğer kamu görevlileri için şimdi uygulanan cezalar aslında geç bile kalınmış uygulamalardır. Bunların terörler ilişkilerinin belirlendiği tarihten bu yana devletten aldıkları parayı cezası ile birlikte geri almalıdır. Çünkü onlarda yetimlerin, gariplerin ve şehit çocuklarının hakkı vardır. Bu terörle kol kola girmiş belediyelere kayyum atanmaya başlanınca Avrupalı sözde dost gerçekte ayılar bu terörsitlere nasıl destek olacaklarına şaşırmış durumdalar. Almanyasından, Hollandasına, İngilteresinden, Fransasızına, Avusturyasından, Belçikasına ne kadar Avrupa ülkeleri varsa top yekün saldırıya geçmiş durumdalar. Batılı ne kadar siyasetçi, sanatçı, yazar, gazete ve dergi ne kadar enstrümanları varsa hepsi top yekün Türkiye’ye saldırıya geçmiş durumdalar… Oysa Cumhurbaşkanımız terörist gruplara topunuz birden gelin hepinizle sonuna kadar mücadele eder ve sonuçta teröristleri mağlup ederiz demişlerdi. Bakıyorsun AB ve ABD ülkeleri de bu zavallı teröristlere yandaş ve payanda olma gayreti içindeler. Batılı hain ülkeler Osmanlı imparatorluğunu parçalayıp böldüğü gibi Türkiye’yi de bölmeyi planlıyorlar ama artık başarılı olamayacaksınız! Kayyum ile ilgili anında reaksiyon gösteren ABD ve AB yetkililerinin Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sessiz kalmışlardı…. ABD ve AB ülkeleri zaten teröristleri desteklediği bilişim çağında artık gizlenemediği için artık alenen desteğini vermeye devam ediyorlar...  Elbet bu teröristler bir gün AB ve ABD’yi de vuracaktır…