Türkçe Sözlük’te “tınıklı”yı bulamadım. “Tinikli”yerastladım. Tinikli, “küçük” anlamına geliyor. Peki tınıklıyla tiniklininarasında nasıl bir anlam ilişkisi kurulabilir?

Bizim Oğulcuk’ta genizden konuşana “tınıklı” derler. Halböyle olunca  tinikli ile tınıklıarasında bir anlam ilişkisi yok. böyle bir ilişki kurulamaz.  Sıfat olarak kullanılır "tınıklı".Ama bu sıfat lakap olunca isimleşir. İsim yerine geçer. Adamın adı bilinmez.Lakabı asıl adını sollar.

Yazın pek şenlikli olur Oğulcuk. Her hafta  çarşamba veya perşembe günü sebzecimiz gelir.Kayseri’den taze taze mevsimlik sebze ve meyveleri ayağımıza kadar getirirSebzeci Hakkı. Köye geldiğini de kamyonetindekihoparlörden :

-Zebzeci geldi zebzeci! Acı büber, datlı büber.Domatis,salatalık, gavın, garpız…diye bağıra çağıra duyurur.

Hurdacıların biri gelir. Öteki gider. Her gün böyle:

-Hurdacı geldi, hurdacııı! Soba esgileri, çamaşırmakinesi, buzdolabı, fırın esgileri alıyom…nidaları kulaklarımızı şişirir.

Haftada bir gün de manifaturacımız teşrif eder.Manifaturacımız da şöyle tanıtır pazarladığı malı metaı:

-Haydi manifaturacı geldi! Hamam dakımları, tişort,bluz,etek, çorap, iç çamaşırı, gazak, yilek, yapık, basma, pazen,çocuk dakımları,dülbent…

Manifaturacımız biraz genizden konuşur. Boğuk bir ses. Nedediği zor anlaşılır. Ama alışılmıştır. İletişimde sıkıntı çekilmez.Manifaturacının adını kimseler bilmez. Merak eden de yok zaten. Genizden boğukbir sesle konuştuğu için adamcağızın lakabı “Tınıklı”.

Müşterisi kadınlardır “Tınıklı”nın. Çünkü çorabı, çamaşırı, çocuk takımlarını ve benzeripılıyı pırtıyı kadınlar alır. Köy kadınlarından biri bir kazak alsaTınıklı’dan. Bunu bir başka kadın görüp sorsa:

-Gule gule giy anam. Nirden aldın gazağanı?

Yanıt anında verilir:

-Tınıklı’dan aldım. Bi de etek ısmalladım gazağınirengine uygun.

Hacer bacım da Tınıklı’nın müşterisidir. Yeğenim Harunküçük bir sabi iken annesiyle birlikte gelir. Bunların alış verişini izler.Konuşmalarını dinler.

Hacer Harun’a söz vermiştir. Tınıklı gelince bir tişört alacak.Harun dört gözle Tınıklı’nın yolunu gözlüyor. Nihayet Tınıklı’nın gezen mağazası Kisli Harman’ın başında durdu. Hemenevlerinin yanında… Harun koştu eve. Annesi Hacer’e haberi ulaştırdı:

-Annee! Tınıklı geldi gel.

Adamcağız duyuyor Harun’u. Hacer çıktı evden. Harun’uazarladı:

-Süs bakıyım! Nasıl gonuşuyon öyle?

Hacer utandı. Manifaturacı hiç sesini çıkarmadı. Haceralelacele bir tişört beğendi . Hiç pazarlık etmeden tişörtün parasını ödeyiporadan ayrıldı.