Dünyaya gelen her canlının bir rolü vardır. Bir insan çocuktur evlatlık rolünü üstlenir, sonra baba ya da anne olur ebeveyn rolünü alır, askerdir milletini savunma rolünü üstlenir, özetle her insanın dünya sahnesinde rolleri vardır. Milletlerinde aynı dünya sahnesinde rollleri vardır, milletimin rolü tarih boyunca "i'lây-ı kelimetullah",   davasını üstlenmek olmuştur Sözlük anlamı, Allah'ın kelimesini yüceltmek demek olan "i'lây-ı kelimetullah", Allah'ın adını veya İslâm dininin tevhid akîdesini şanına uygun bir biçimde yüceltip yayma manasına gelir. Bu terim "cihat" kelimesiyle de ifade edilmektedir. Rab’bim Kur’an da;“Allah uğrunda hakkıyla cihad edin. O sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim’in dinine uyun. Allah sizi hem daha önce hem de bu Kur’an’da Müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız. Artık namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!” [ Hac, 78 ]   HAK’KIN KILICI OLABİLMEK Yazımın bu bölümünde hemen ifade edeyim ki, hayatım boyunca neğatif manada ırkçı olmadım, çünkü biliyorum ki kimse kendi ırkını seçme gibi bir imkanı yok. Dolayısı ile Allah’ı bilen, Efendimize ümmet olan her ırka sevgimiz vardır. Şimdi şu hadise bir kulak verelim; ““Fitne ve fesat çoğalıpta kan gövdeyi götürdüğünde Allah bu ümmete mevalide  bir ordu gönderecektir; onlar ata binmede Araplar’dan çok daha üstün ve silah kullanmada onlardan daha çok mahirdirler. İşte Allah (c.c.) bu dini onlarla yeniden bir kere daha güçlendirecektir.”  Hadise Türklere isnad edilir. Nitekim tarihi gerçeklerde bu duruma delil olmaktadır. Burada şunu özellikle söylemek gerekir ki; İslam dini savaşı, zulmü emretmez. Burada yapılması gereken ilk şey; İslam toplumunun(iyiliği yayıp, kötülüğü önleyecek) oluşmasına engel olan ve buna karşı mücadele edenlerle savaşmaktır. Bu zamana kadarki savaş, bilim ve teknik ile olacaktır. Zaten bilim ve teknik Müslüman’ın yitik malı iken bunun aksini söylemek imkansızdır. Dünya üzerinde ekonomik, askeri vb. olarak İlayı Kelimetullah’ın tersine çalışan, buna gizli veya açıktan düşmanlık eden herhangi bir kuruluş, kişi varsa bununla ilk mücadeleyi vermek gerekir… “Yeryüzünde fitne kalmayıncaya ve din tam anlamıyla Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse sataşmayın. Zulmedenlerden başkasına düşmanlık yoktur.” [ Bakara, 193 ]   BU ROL BİZE YAKIŞIYOR Yakın ve uzak tarihimizi bir düşünelim, Rusya, ABD, İngiltere, Fransa, Çin v.s her ülkenin bir rol üstlendiğini görürsünüz. Yeryüzünde bizden başka hakkı hakim kılmak için mücadele eden başka bir millet var mı, düşünün? Özellikle son binbeşyüz yıllık insan tarihinde, milletimiz zalime karşı dik durmuş, mazlumların yanında yer almış ve bu rolö ile de halife Osmanlı padişahlarına geçmiştir. Turan Bozkurt bir yazısında şöyle der; “İslamiyet dışında farklı bir inanç, Türk’ün vücuduna uymaz, hata verir, yara bere olur…” Evet güneş bu ülke batmış, bu ülkede doğacaktır, Senarist bize bu rolü vermiş görünüyor, Allah-u alem, gelecek yüzyıl milletimizin bu rolü ikinci defa üstlenmesi ile birlikte doğacak yeni olaylara gebe, şimdiden bunu görüyoruz. Yedi düvel de bunu görmüş olacak ki, şimdi oyun içinde oyun oynuyorlar. Ancak bir elde, onların oyunlarını bozuyor. Son söz; ““İman edenlerden özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile mal ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler birbirine eşit değildir. Allah, mal ve canlarıyla cihad edenleri, mertebe yönüyle oturanlardan üstün kılmıştır. Allah hepsine de cenneti vaad etmiştir, ama Allah cihad edenleri, oturanlara; büyük ecirler, dereceler, mağfiret ve rahmetle üstün kılmıştır.”[ Nisa, 95-96 ] Daha ne diyelim ki, kalın sağlıcakla.