Okuduğum kitaplar, makaleler sonrası Üst Aklı, ahtapota  benzetiyorum. İsterseniz önce ahtapotun yaşamı ve bilinmeyen özelliklerini anlatayım sonra da şu üst akla döneyim. “İnsanlığın sadece 8 kola sahip canlı olarak bildiği ahtapotların aslında bilinmeyen bir çok özellikleri var. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre; dünya üzerindeki en zeki yaratıklar. Yapılan bir çok testte, labirentte yollarını bulmuşlar ve hafızalarına kaydedebildikleri görülmüştür. Evet ahtapotlar 8 kola sahiptirler ve bu kollar düşmanlarından uzaklaşmalarına, savaşmalarına yardımcı olur. Ahtapotların en ilginç yanlarından biri; bu kollardan herhangi birinin koptuğu zaman yerine başka bir tanesinin çıkıp, tekrar uzayabilmesidir. Bunun bir benzerini gerçekleştirebilen bir diğer canlı da, kertenkeledir. Zira o da aynı şekilde düşmanlarından kurtulmak için bıraktığı kuyruğunun yerine tekrar yenisi gelmektedir. Ahtapotların bir diğer ilginç özelliği de, kalplerinin 3 tane olmasıdır. Evet bizler hep tüm canlıların tek kalbi olduğunu düşünürdük fakat öyle değil. 8 kola ayrı şekilde kanın pompalanması tek kalp tarafından yapılamayacağı aşikârdır zaten. Ayrıca ahtapotlar çok yumuşak ve esnek bir vücuda sahiptirler. Bu özellikleri ile gözleri kadar büyük olmayan deliklerden dahi geçebilirler. Bunları savunma mekanizmaları olarak da kullanmaktadırlar Ahtapotların en çarpıcı özelliklerinden biri de; renk ve derilerini değiştirebilmeleridir. Şüphesiz renk değiştirmek; avcılardan kurtulmak için en iyi kamuflaj yöntemlerinden biridir. Aynı işi bilindiği üzere bukalemunlar da yapmaktadır. Bu renk değiştirme durumu, örneğin çizgili bir ahtapotken aniden benekli bir ahtapota dönüşebilirler. Ayrıca renk değiştirme aralıkları da oldukça sıktır. Zira bir bilim adamının ahtapotu gözlemlemesi sonucu, 7 saat boyunca 1000’e yakın görüntüsünü değiştirdiğini gözlemlemiştir. Ahtapotların kemikleri olmadığı için bir çok yerden kolaylıkla kaçabilmektedir. Yakalanan ahtapotların konuldukları kafesten kaçtıkları, bazen rafta tırmanırken görüldüğü ya da bir masanın üzerine ordan oraya doğru hareket ettikleri görülmüştür. Gözlerinin büyüklüğü kadar küçük delikten geçebilirler. (Ali Mazılıgüney-)   ÜST AKLI TANIMLAYALIM Ahtapotun özellikleri ne çıktı? Çok zekiler, Çok kollular, Kopan kolu tekrar yenilenebiliyor. Çok kalpliler. Esnek vücuda sahip, bütün deliklerden girip-çıkabiliyor. Renk değiştirebiliyor. İşte üst akılda tıpkı ahtapot gibi. Tabi bazıları buna inanmıyor! İşte bu bazıları ile ilgili bazı soruları da sormak gerek. Üst akla inanmayanlar; “ Üst Akıl’ iddiası nevrotik sorunları olanların uydurmasıdır, ‘şer ittifakı’ndan bahsedenler hayali düşmanlar üretmektedir.” Diyorlar. Neyse. Üst akıl dediğimiz güç hep perde arkasında duruyor, dünyanın hakimi benim diyor çünkü küresel sermayesi, basın gücü v.s onların kontrolünde. Kendini dünyanın hakimi olarak görüyorlar, diğer bütün insanlar onlara göre kendilerinin kölelerimiş! Sabit yerleri yok, sürekli hareket halindeler.  Bazen ABD’de, bazen İngiltere’de… Bu konuda bir çok yazı kaleme alınmış, okumak anlamak gerek. Karşımızda zeki, çok kollu, paralı, istikbaratı çok güçlü bir güç var. Bakın şimdi de spekülatif hareketlere girdiler. Türkiye riskli ülkeler arasında gösterilmeye başlandı. İşte size ahtapotun bir kolu. Bu gücü rağmen de korkaklar!  Hüseyin Gülerce’nin(7 Nisan tarihli yazısına döneyim; “Üst Akıl, Türkiye üzerinde oyun oynuyor. Türkiye’yi bölmek, parçalamak, güçleri yeterse yutabilmek...” Kimileri hafife alarak, “Üst Akıl” da kim diye soruyor. Üst Akıl, milletimizin Müslümanlığından rahatsız olan güç odaklarıdır. Türkiye’nin, küresel sisteme çomak sokan varlığını, yükselişini, güçlenmesini hazmedemeyenlerdir. Bir de küresel sermaye.”Ha şunu da belirtelim. Bu üst akıl, yenilmez değil siz güçlendikçe, o zayıflar. Bu da Yaratan’ın(cc) kanunlarından biridir. Çünkü hesap yapanların en büyüğü Rabbimizdir. Demek ki, cüri irademizi, Külli irade sahibi Allah’a dayamamız gerekiyor. Vatandaşım paniklemez, devletinin, parasının, bayrağının yanında yer alırsa, onların kolları kesilecek, bir daha da çıkmayacaktır. Tersini düşünenlere ‘Allah’u Ekber’ diyorum.