“Su uyur, düşman uyumaz” demiş dedelerimiz ama gerçekte su uyumaz. Suyun uyuma imkânı yoksa düşmanın da uyuması imkânsız.   “Akıllı düşman akılsız dosttan iyidir” demiş dedelerimiz. Gaflet, şan şöhret, şehvet, refah, mal, makam gibi konular asıl gerçeği unutturabilir bize. Ölüm hayatın gaflet halinde yakalar bizi. Ne olduğunu anlayamadan olur biter her şey. Aklımızı alan şeylerden uzak duramazsak dostu düşmanı ayırt edemeyiz. Bir avcının çok sevimli, güçlü kuvvetli bir ayı dostu varmış. Ayı sahibini çok severmiş. Avcı, bir gün yorulmuş, ağacın altında yatmış, uyumuş. Dinlenmek için konaklamış. Yanındaki ayı arkadaşı da başında onu beklemeye başlamış, korumaya almış. Bu esnada bir sinek avcının başında dönüp durmaya başlamış. Avcıyı rahatsız etmeye başlamış. Ayı sahibini korumak için sineği kovalamaya çalışmış ancak yakalayamamış bir türlü. Sonunda sinek gelmiş avcının başına konmuş. Sineği yakalayamayan ayı, yerden bir taş almış, avcının başındaki sineğe indirmiş…” Evet, akıllı düşman akılsız dosttan iyidir. Kaba, ham, softa, yobaz dosttan, akıllı bir düşman daha iyidir. Kaba kuvvet, aklın emrinde olmazsa olacakları düşünemiyoruz… Kontrol edilemeyen güç, güç değildir. Fazla su içmek su zehirlemesine, çok bal yenmek bal zehirlenmesine neden olduğu gibi fazla güçlenmek de güç zehirlenmesine neden olur. Aşırı güç kullanılmasını doğurur. Şımarıklıklara, azgınlıklara neden olur. Zalim insanlar ortaya çıkarır. Gücü kontrol eden akıldır. Duygular ise ateşi körükler. Ordu ve polis teşkilatı milletin bloke, bileşke, kubaşık gücüdür. Komutansız ordu, amirsiz memur, pilotsuz uçak, kaptansız gemi, lidersiz millet, başsız insana benzer. Akılsız kuvvet, başları ayak, ayakları baş eyler. Bir işte akıl yoksa gökten meteor düşmüş gibi felaket olur. “Başımıza gelen felaketler ise kendi elimizin eseridir.”Bindiğimiz arabanın gücünü kontrol edemezsek uçuruma gidebiliriz. Kas gücü kontrol edilmezse, el yumruğu yemeyen kendi yumruğunu kantar zanneder. Havaya taş atar, başını altına tutar insan. Kalem gücü, makam gücü kontrol edilmezse birçok telafisi imkânsız kararlar çıkıverir. Düşman uyumaz hepimizi uyutana kadar. Devlet, toplum, millet de bir organizma gibidir. Vücuttaki mikroplar, bedenin en zayıf anını kollar. Sonra beden antikor üretmezse mikroplar galip gelir. Virüs uyumaz, mikrop uyumaz. Vücudumuza koruma programları atmalıyız. Düşman uyumaz. Devlete güvenlik-anti virüs programları atmalıyız. Dünya dönerken, dünyanın yolu üzerinde uyumak aptallık olur. Düşman uyanıkken uyumak aptallık olur. Nöbette ol, uyuma, uyutulma, uyutturma kardeş! Uyursan ölürsün!