Deli, biliyorsunuz ‘akıllı’ kelimesinin zıttıdır. Halk arasında, düşünemeyen, sorumluluklarını yerine getiremeyen, sorumsuz manasına da kullanılır… Bu perspektiften baktığımızda, insanlar içinde bir çok ‘deli’ var diyebiliriz. Hani çok sinirlenip, ne yaptığını bilemeyecek şekilde davrananlarda bu katagoriye konurlar. Adam bir bakıyorsun eline silahı alıyor, sağa/sola ateş ediyor ya da eşini çocuklarını öldürebiliyor. Bu tanımlamaları niye yaptım. İnanın üst akıl dediğimiz o güç odakların da deliden farkı yok. Çünkü dünyayı karıştırıp duruyor, binlerce insanı öldürüyor, açtıktan insanlar ölmüş umurlarında bile değil. Terör odaklarını destekliyorlar, madde bağımlısı gençlik ortaya çıkıyor. Bilmiyorlar ki, bir gün ektikleri tohumlar kendi yavrularını da yiyecek… Ahmet Doğan kardeşimde, bir kaç gün darbe girişiminde bulunanlar için bu bağlamda harika bir yazı kaleme almış. Diyeceğim şu ki, dünyanın çivisini çıkartmaya çalışanlar akıllı değiller...   ÜST DELİLER Eğitim Bir Sen Sendikamız birkaç gün önce basın bülteni yayınladı. Bir kısmını da sizlerle paylaşmıştır. Orada bu üst akıl ile ilgili bir tanımlama yapılmış. Deniyor ki; “Bu üst akıl 15 Temmuz öncesi DAİŞ’ten PKK’ya, FETÖ’den DHKPC’ye, TİKKO’dan Gezicilere bütün kozlarını oynadı. Başaramayınca darbeye yeltendi. Bu ihaneti 27 Mayıs’tan, 12 Eylül’den 28 Şubat ihanetlerinden ayıramayız. Bu darbelerin her biri aynı odakların ayrı taşeronlara verdikleri ihalelerdir. Peki, kim bu üst akıl? Suriye’de bizim karşımızda hangi aktörler varsa, Irak’ta tezlerimizi kimler çürütmeye, bizi denklemin dışında kimler tutmaya çalışıyorsa, Kendileriyle savaştığımız, binlerce evladımızı katleden teröristleri kimler koruyorsa, kimler onlara ülkelerini açıyorsa, kimler onlarla stratejik işbirliği içine giriyorsa bu işgal girişiminin arkasında onlar var. 15 Temmuz darbe girişimi, emperyalistlerin bölgemizde uzun zamandır sergiledikleri kirli oyunların yeni bir perdesidir. FETÖ ise bu oyunda senaryonun gereğini yapan bir aktördür. Üst akıl dediğimiz küresel terör şebekesi, küresel faiz lobisi, küresel emperyalist çete 15 Temmuz’da yenildi. Bütün tezleri çöktü. FETÖ’cü darbecilere sahip çıkan, kucak açan ülkelere de buradan sesleniyoruz: Bu milleti PKK ile DAİŞ ile yıkamadınız FETÖ’yle de yıkamayacaksınız. Artık darbelerle millete baş eğdirme devri 15 Temmuzla kapanmıştır. Üst Aklın yeni tezgahlarına akıl ve iman ile karşı koyacağız. O gece bizimle birlikte İslam coğrafyası da sokaklarda elleri semada dilleri duada direnişteydi. Ankara’yla birlikte Kudüs, Gazze, Kahire; İstanbul’la birlikte Halep, Bağdat, Kabil; Konya ile birlikte Kayrevan, Bosna, Mekke; Kahramanmaraş  ile birlikte Kerkük, Erbil, Buhara, Bakü kıyamdaydı, ayaktaydı. İşte bu nedenle diyoruz ki, bütünlüğümüze kast etmiş sömürgeleştirme ve işgal planına karşı çözüm hiç şüphesiz ki, milletleşme, ümmetleşme ve kardeşleşmedir. Evet, 15 Temmuz’u unutmadık, unutturmayacağız. Artık daha güçlü bir Türkiye var. Ama diğer yandan da yeni tuzaklara karşı uyanık olacağız. 15 Temmuz’un ruhunu daima diri tutacağız. İşte bugün 81 ilde aynı anda 15 Temmuz’u anmak için aynı ruhla alanlardayız. Unutmayalım ki, Türkiye ne kadar güçlenirse küresel emperyalizm de o kadar kuduruyor, öfkeleniyor. O halde görev bitmiş değil. 15 Temmuz’da çıktığımız sokaklardan evlerimize dönüp uyumaya kalkarsak bizi uykumuzda boğarlar…” Şimdi bu anlatılanlar, üst aklın çok güçlü, planlı, stratejik çalışmalar yaptığını gösteriyor. Kendilerine göre çok akıllılar ve TIPKI AHTAPOT GİBİLER. Ama işin sırrı burada, siyonizm haçlı işbirliği ile yürütmeye çalıştıkları ve biz güçlüyüz, istediğimizi yaparız diyenler dünyayı karıştırmaktan, kan ve gözyaşı akıtmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Oysa dünya daha huzurlu olabilir… Bizim için Allah var gam yok, ya onların sonu ne olacak? Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler! Kalın sağlıcakla.