Şıggız hala havuz yaptıracak. Elmalık’ta soğladan sızıp akan yüzey suyu derlenip toplanacak. Bu havuza dolacak. Bu suyla meyve ağaçları sulanacak. Domates, biber, patlıcan ekilince yine bu havuzda toplanan su sebzeye can verecek. Ne güzel değil mi?

                Şıggız hala  Etem dayımın kızı. Belörenli Mustafa Ceylan’la evli. Temirler’den Belören’e Ceylanlar’a gelin gitmiş. Ceylan olmuş. Oğulcuklu iken Belörenli olmuş.

                Usta arıyor Şıggız hala. Öyle bir usta olsun ki işinde mahir. Sağlamcı. İşi alelusul yapıp, parayı kapıp gidenlerden değil. İnce eleyip sık dokuyor. Öyle ya, kimse parayı sokaktan süpürmüyor kardeşim.

                Belören’de Adem Usta var. İnşaatçı. Duvar ustası. Havuz mavuz da yapıyor. Eli uz. Daha başka ustalar da bu işle iştigal etmede.

.

                Şıggız hala Oğulcuklu Hakkı Usta’ya yaptıracak havuzu. Hakkı Usta deneyimli. Az çeşme yapmamış. Oğulcuk’ta  iki katlı bir evi var, saray gibi. Çatılı, balkonlu. Öyle bir ev daha yok Oğulcuk’ta da, Belören’de de…

                Geldi Şıggız hala bizim köye Hakkı Usta’yı buldu. Anlattı:

                -Hagg’emmi! Bizim Elmalık’a havız yapdıracağak. Sen yapan mı?

                Hakkı Usta gülümsedi:

                -Tabii Şıggız! Yaparık. O golay. Sen bin yılın bi başı evimize gelmişsin. Hoş geldin, sefa geldin. Ne yin, ne içen?

                -Yok sağ ol Hagg’emmi. Ben hemen giri Börelen’e gidecağam. Yarin bizim havıza başlan mı?

                -Olur Şıggız. Yarin başlıayak bağalım.

                -Gabala mı yapacağan, gunnük(*) mü? Ben gunnük  viririm.

                -Olur Şıggız. Atınan deve değal ya…Gunnük çalışırık.

                -Gaş (*) lira isden yevmiyene Hagg’emmi?

                -Vallaha ben yitmişbeş liraya çalışıyom. Amelemin gunnüğü de gırk (**) lira.

                -Sen ne diyon Allaha seversen… Bizim koyde usta yevmiesi elli lira. Amele yirmibeş.

                -Vallaha bilmem Şıggız. Yalını usda usdaya benzemez. Her amele de amele olmaz. Düşün, daşın. İşine gelirse…

                Şıggız hala kısa süre düşündü. Hakkı Usta’nın havuzu daha muntazam yapacağına kanaat getirdi.

                -Temam Hagg’emmi. Yarin gel işe başla, dedi.

.

                Ertesi gün Hakkı Usta bizim Mehmet’i yanına aldı. Tuttu Belören’in yolunu. Elmalık’ta Şıggız halanın gösterdiği yere havuzun inşasına başladılar. Tam tamına dört gün çalıştılar. Havuz da havuz oldu ha!.. Olimpik ölçülerde. Doldur suyu, yüzme yarışmalarına başla! O derece yani.

                Havuzun inşası bittikten sonra Hakkı Usta sıkı sıkı tembihledi Şıggız halayı:

                -Bak Şıggız. Üç gun havıza suyu dutmayın. Üç gunden soğna suyu bağlayın.

                Paralarını alıp geldiler Oğulcuk’a. Üç gün sonra Şıggız hala havuza suyu tuttu. O da ne? Su havuza akmamakta inat ediyor. Kanalı derinleştirdiler. Ne yaptılar ettilerse de suyu havuza akıtamadılar. Şıggız hala geldi Hakkı Usta’nın yanına. Havuza suyu akıtamadıklarını söyledi. Hakkı Usta gayet pişkin:

                -Bak Şıggız! Havız senin didiğin yire yapıldı mı? Yapıldı. Havızda bir çatlama patlama var mı? Yok. Vallaha suyun havıza gelip gelmemesi beni ilgilendirmez. Gelmiyosa ben nöğrüyüm(***) yav?

                Şıggız hala söylene sokrana döndü Belören’e. Adem Usta’ya yaptırdı su yolunu da havuz suya kavuştu.

(*)Günlük

(**)Kırk

(***) Ne yapayım?