Resmi adı Vatikan Apostolik Kütüphanesi. Daha yaygın olarak da sadece Vatikan Kütüphanesi denilmektedir ve Vatikan yasalarına göre kütüphane kutsal bir makamdır (İnşallah bir gün anlaması gereken insanlar kitapların ne kadar kıymetli ve önemli olduğunu anlarlar). Dünyanın en eski kütüphaneleri arasında sayılmaktadır. Tarihi metinleri ve çok önemli koleksiyonları(çalıntı kitaplar da dahildir) raflarında barındırmaktadır.1475 tarihinde kurulduğu tahmin ediliyor . Kütüphanenin raflarında 75.000 el yazması kitap bulunduğu sanılıyor. Sanılıyor diyorum çünkü yetkililerin ve idarecilerin haricinde başka hiç kimsenin giremediği bölümler var. Vatikan arşivlerinin ve Kütüphane de bulunan kitapların sahibi Papadır ve özel bölümlere onun izni olmadan girilemez. Vatikan arşivlerinin ve kitaplarının tamamının erişim hakkı sadece Curia’nın verdiği ve papanın onayladığı  özel izinle  "Gizli görevli veya Gizli taşıyıcı" rütbesine sahip kardinallerde bulunmaktadır.  Arşivde ve kütüphanede araştırma yapabilmek için tanınmış bir enstitü yada uygun kişilerin referans mektupları gerekmektedir. İnceleme ve  araştırma yapacak kişilerin başvurularını yaparken kişisel bilgilerinin tamamını yazması istenilmektedir. Verilen bilgiler den biri bile yanlış veya hatalı çıkarsa içeriye giriş ve araştırmacı belgesi iptal edilir.  Lisans öğrencileri asla araştırmacı olarak kabul edilmez. .Arşivde çalışacak kişilerin erişim hakları da kısıtlıdır ve daha önceden hazırlanmış kataloglarda aranılan metin varsa gösterilir eğer yoksa araştırmacı şansına küser. Kayıp ya da çalıntı kitaplar konusu ile ilgili iki önemli örnek vereceğim.  Yazacağım kitaplar yağmanın ne boyutlarda olduğunu kanıtlayacaktır. Birincisi Kitab-ı Dede Korkut nüshası, ikincisi Hazret-i Abdülkadir Geylani’nin kayıp kitapları da Vatikan’da .Abdülkadir Geylani Hazretlerinin kitaplarının Vatikan'a yağma ve talanla getirildiği  Hazretin Tıp,Mühendislik  Jeoloji ve Astronomi kitaplarının maalesef Vatikan kütüphanesin de bulunduğu artık biliniyor. Fethu'r Rabbani eserinin nüshası peygamber (A.S) Efendimizi rüyada görmek ile ilgili bir risalenin nüshası ve daha birçokları maalesef Vatikan’da.Yazımızda buraya kadar sistemin nasıl çalıştığını (Curia) ve Vatikan kütüphanesinin özelliklerini anlattım.Okuyucularımın Vatikan'ın neden dünyayı yöneten üst akıllardan biri olduğunu ve gücünün nerelerden geldiğini durumun vahametini kavradıklarını düşünüyorum. Vatikan Rasathanesinden de kısaca bahsedip yazımı nihayete erdirmeden önce bir temenni de bulunmak istiyorum. İnşallah Kültür Bakanlığımız ve Vatikan Büyükelçiliğimiz günü geldiğinde çalınan kitaplarımızı hem geriye alırlar hem de bu yağma ve talanın hesabını sorarlar.      . VATİKAN RASATHANESİ Vatikan Rasathanesinin kuruluşu ve yaptığı çalışmaları uzun uzun bir başka yazıda anlatacağım. Ancak burada ki konu malumunuz “Vatikan neden bir üst akıldır ve bizler nasıl kandırılıyoruz” olunca, Dünya basınında yer alan konu ile alakalı  üç önemli haberi sizlere arz edip yazımı nihayete erdireceğim. Amacım bu yazıda Vatikan'ın senaryolarını nasıl ürettiğini ve dünyanın başına nasıl bela ve felaket yağdırdığını farklı bir bakış açısı ile anlatabilmekti (Vatikan Rasathanesini1891 yılında Papa 13. Leo, Aziz Peter Katedrali'nde kurdu. 1935 yılında Roma’nın dağınık şehir düzeni gözlemleri zorlaştırdığı için papa 11. Pius rasathaneyi güneyde ki bir sayfiye yerine taşıdı. 1981’den beri Vatikan'ın bu araştırma kuruluşu ABD'nin Arizona eyaletinde ki Tucson kentinde). 1- 2008 yılında Vatikan, Astronomi ve modern fizikle uğraşan İtalyan bilim adamı Galileo Galile'i ye  bilim ile uğraştığı için teşekkür etti. Üstelik Vatikan,  Galileo'nun cezalandırılmasında rolü olmadığını da söyledi. Vatikan’ın  Rasathane müdürü L'osservatore Romano da konu ile alakalı bir makale yazdı. Öyle önemli itiraflarda bulunmuş ki şaşırmamak elde değil. Bildiğimizi  zannettiğimiz tarihi, tekrardan gözden geçirme vakti gelmişte geçiyor bile. O makalede Rasathane müdürü özetle şunları söylemiş "-Katolik kilisesi olmasaydı Galileo da olmazdı. Galileo olmasaydı Vatikan Rasathanesi olmazdı" "-Galileo, kilisenin yüz yıllardır bilim için çalıştığına kanıttır." Kıymetli okuyucularım adam daha ne kadar açık konuşabilir. Biz onu bilim için çalıştırdık, tüm dünyayı da onu cezalandırdık diyerek aptal yerine koyduk diyor .  Hani kilise Galileo’yu cezalandırmıştı? 2- Vatikan Rasathanesi, yaptığı açıklamada  uzaylıların varlığına inanmak Tanrı inancına ters düşmez dedi. Vatikan Rasathane Müdürü yaptığı açıklama da "Evrenin büyüklüğü Dünya’nın dışında başka yaşam türlerinin olabileceği ihtimalinin bulunduğu anlamına geliyor. Dünya’da ki varlıkların çeşitliliği gibi başka yaratıklar,  hatta bizden daha zeki yaratıklar olabilir. Bunu düşünmek inanca ters düşmez.Çünkü Tanrı'nın yaratma özgürlüğüne sınır konulmaz. Neden kardeş uzaylılardan bahsetmeyelim. Eğer varlarsa bu da yaratılışın bir parçası." 3-Hristiyanların kutsal yeri Vatikan, müzesinde 2009 tarihinde "Astronomi ve Enstrümanları" isimli bir sergiye ev sahipliği yaptı. Sergi Birleşmiş Milletlerin 2009'u uluslararası Astronomi yılı ilan etmesi nedeniyle düzenlendi. Teleskoplardan, orijinal el yazması eserlere kadar birçok ilgi çekecek eserin ziyarete açıldığı sergide  , Galileo'nun 1610 yılına tarihlenen teleskop’u çok fazla ilgi gördü.. Öyle anlaşılıyor ki 2000 yıllık bu karanlık ve gizemli yapı (Vatikan)Aslında hiçte anlatıldığı gibi ruhani bir kurum değil ve aslında dine (Katolik Hristiyanlık) değil kapitalizme  sekülerleşmeye hizmet etmiş  ve bu yolda savaşacak şövalyeler yetiştirmiş. Gözleri hep gökyüzün de ve kitaplarda olmuş  ve bunlardan aldıkları ilhamla küresel kraliyetçilerin emriyle dünyanın başına bela olmuş akla hayale gelmeyecek senaryolar yazmışlar İslamiyet’e de insanlığa da zarar verebilmek adına her yolu denemişlerdir. Vatikan için " papaz Vanini’leri" yetiştirmek kolay üstelik hala yetiştiriyorlar. Onların işi bu. Bize düşen ise agâh olmak ve artık küresel ölçekte senaryo yazabilir hale gelmektir. Şimdilik Hoşça bakın zatınıza…