Bu sorunun cevabı geçtiğimiz yıllarda bizlere çok fazla soruluyor. Bizde kendimizce cevaplar veriyoruz, bildiğimiz kadarı ile…
Aynı soruyu geçmişte, Prof. Dr. Esad Coşan’a sormuşlar. Hocamız, Sünnet Olmadan Ümmet Olunmaz kitabında bu soruyu şöyle cevaplandırmış.
Rahmetli Coşan: “ABD’liler İslam Düşmanı mı? Hayır böyle bir şey yok. Amerika’nın içine gireceksin, çalışacaksın; belki bir çok insan o zaman müslüman olacaktır. Oluyarda. Bunların hepsi zenci de değil. Amerikalılardan da çok müslüman olanlar var.
Bir gün ABD’de sohpetler yapıyorduk, içeri iyi kıyım, üniformalı bir subay girdi. Rütbesini bilmiyorum ama ABD askeri olduğu net.
Sohpetten sonra, bana masıl Müslüman olunacağını sordu. Anlattım ve Müslüman oldu. Derim ki Efendimizin Necaşi ve diğer krallara gönderdiği mektuplar gibi, biz de tüm insanlığa güzel dinimiz İslam’ı mutlaka ulaştırmamız gerekiyor” diyor. (S. 32-33)
Şunu da söyleyeyim ve net olarak biliyorum. Özellikle Risaley’i Nur talebeleri, dünyanın dört bir yanında kutsal İslam Dinini yaymaya ve anlatmaya çalışıyorlar.
Daha geçen hafta Arjantin ve Brezilyadan dönen kardeşler oralardaki İslami gelişmeleri ve ilgiyi bize anlatınca gözlerimiz yaşardı. Elhamdürillah
ATEİZM YAYILIYOR
İspanyol bir Jeoloji Mühendisini Maraş’a geldiğinde İslam’a davet etmiştim. Onlar öğrendiğimize göre Avrupa’da dinsizlik büyük boyutlara ulaşmış durumda.
Yapılan bir araştırma sonucu, daha yeni (Kay. Oda Tv) “Hristiyanlığın yüzlerce yıldır hüküm sürdüğü Batı Avrupa'da toplumun yüzde 27,5'i herhangi bir dine inanmıyor. Büyük bir çoğunluğu vaftiz edilen 15 Batı Avrupa ülkesinde yaşayan halkın yaklaşık üçte biri kendilerini ateist olarak tanımlarken, yüzde 46'sı kiliseye gitmediğini belirtiyor.
Euronews’in haberine göre 2017 yılında yapılan bir araştırma, kiliselerde yaşanan skandallar ile din adamlarının sosyal yaşama ilişkin takındıkları tutumun insanların dinden uzaklaşmalarında etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Pew araştırmasına göre söz konusu 15 ülkede dindarlık oranı en yüksek ülkenin yüzde 40 ile İtalya olduğu dikkat çekiyor. Bu ülkede halkın yüzde 40'ı kiliseye ibadet etmeye gidiyor. Kiliseye gidenlerin oranının en düşük olduğu ülkeler yüzde 9 ile Danimarka ve İsveç. Bu ülkelerde herhangi bir dine inanmadığını söyleyenlerin oranı sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 42.
15 Avrupa ülkesinin 10'unda dine inanmayanların oranı kiliseye gidenlerin oranından daha fazla. Dine inanmayanların oranının en fazla olduğu ülke yüzde 48 ile Hollanda. Pew araştırmasında ABD'de dine inanmayanların oranı ise yüzde 23 çıktı.
BİZLERE ÖNEMLİ GÖREVLERE DÜŞÜYOR
Sayın Cumhurbaşkanımız geçen hafta yaptığı bir açıklamada din görevlilerine seslenerek, yani hepimize "Artık, 'kapımıza gelene dini anlatalım' anlayışı yerine, 'yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalalım' dönemi başlıyor. Siz yaralı gönüllere dokunmaz, onları tamir etmezseniz başkaları zehirli oklarıyla o kalpleri parçalayacaktır. Görevini samimiyetle yapan hocaların dolduramadığı boşluğu muhakkak Pensilvanya'daki şarlatan gibi din tüccarları kapatacaktır. İnsanlar, bilhassa gençler dini alandaki susuzluklarını sahih kaynaklardan gideremezse FETÖ ve DEAŞ gibi sapkınların pençesine düşecektir" dedi.
Bilmem anlatabildim mi? Yeryüzünün İslam’a ihtiyacı var. Ancak, öncelikle anlatmak yerine bizlerin yaşaması ve model olması gerekiyor.
Nasıl mı?
Zor mu?
Hayır, sadece kendimize dönüp, sorgulayıp, Rabbimizden yardım istiyerek çağın bütün zorluklarına rağmen, yeniden Müslüman olmamız gerekiyor…
Peki kalın sağlıcakla.