Efendimizin doğum yıl dönümü nedeni ile tüm dünyada ‘Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri başladı. Hafta içerisinde ilimizde de etkinlikler vardı. Okullarda, hazırlıklar başladı… Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl Kutlu Doğun etkinlikleri nedeni ile, “Gelin Birlik Olalım” çağrısı yapmayı uygun gördü. Zira İslam dünyası ne yazık ki son dönemde bölünme, terör, savaşla anılıyor. Nitekim son yıllarda mezhep çatışmaları üzerinden bölünmeler görmekteyiz. Müslümanların üstesinden gelmesi gereken sorunların başında mezhepçiliğin geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanımız, İslam Birliği toplantısında şunları kaydetti:"Müslümanlar olarak üstesinden gelmemiz gereken sorunların başında mezhepçilik fitnesi geliyor, ırkçılık fitnesi geliyor. Her zaman ifade ettiğim gibi benim dinim Sünnilik de değildir Şiilik de değildir, benim dinim İslam'dır. Ben tıpkı 1 milyar 700 milyon kardeşim gibi sadece ve sadece bir Müslümanım. Diğer tüm farklılıklar bu inancımın, bu sıfatımın gerisindedir. Sözüm ona İslam adına, Müslümanlık adına her gün mazlumlara saldıran, onların canlarına kasteden, mallarını yağmalayan terör örgütleri asla bu mukaddes dinin temsilcisi olamaz. Çünkü bizim dinimiz barış dinidir, sulh dinidir."
KUTLU DOĞUM NE GETİRDİ? Efendimizin doğumu öncesi ve sonrasını isterseniz bir hatırlayalım, Alemlere Rahmet olarak gönderilen Güllerin Efendisine Peygamberlerlik geldikten sonra, Hak ve Batıl net olarak ayrıldı birbirinden. Birkaç örnek verelim, kadınlara verilen haklar mesele… Kız çocuklarının, hatta kadınların insan bile sayılmadığı bir toplumdan, cennet annelerin ayakları altındadır şuuruna koşularak, toplumu şekillendiren anneler öğretmenlik sıfatı yüklenmiş. İsraf toplumundan, üretim toplumuna geçilmiş. En önemlisi güven toplumu oluşmuş, çünkü yalan en büyük günah sayılmış, günde beş vakit namaz farz kılınmaş. Okumak ve öğrenmek farz olduğu için, o zaman içinde bilgi toplumuna yönelinmiş. İçki haram sayılınca, iftira, riya, gıybet gibi günahlar yasaklanınca, kardeşlik toplumu oluşmuş öyle ki, müslümanın müslümana kanı ve namursu haram kılınmış. Komşu komşuya mirasçı sayılacak kadar haklarla donatılmış v.s v.s
MEDENİYETLER KURULDU Sonrasında Endülist Emevi, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından büyük İslam Medeniyetleri kuruldu. Bin yıl sürdü asrı saadet, sonrasında ise İslam’dan uzaklaştık, daha doğrusu uzaklaşmamız için, olmadık fitne projeler kuruldu. Görünürde, Haçlı ruhu vardı yenemediler, sonra karar verdiler, bunların elinden Kur’an almadığımız sürece müslümanları yenemeyiz, yenemediğimiz için emperyal emellerimize ulaşamayız. Sülükler hala aynı şeyler için çabalıyorlar. Bildiğim bir şey de var ki, küfür hiçbir dönemde ilelebet payidar olamaz, bunun için mazlum milletler, yeniden Peygamberimize ümmet olmalı ki, zalimlerin sömürü düzeni bozulsun.
PEKİ NEDEN İSLAM? Allah tarafından insanı hidayet edip onu ebedi mutluluğuna ve kemaline kavuştumak için gönderilen dinlerin en kâmili ve en kapsamlısı İslam dinindir. Kutlu Doğumlarla Efendimizle buluştuğumuzda, Üç şeyi yeniden başaracağız. Güven toplumu olacağız, edep, haya gibi değerlerle buluştuğumuz için sosyal hayatımız düzelecek. İlmin farz olduğu şuuru ile hareket edip, bilgi toplumu olacağız. Üreteceğiz, israftan kaçınacağız, hapishaneler ve hastanelerimiz boşalacak. Üçüncüsü, dünya ve ahiret hayatımızda mutlu olacağız. Helal ve haramı bilen bir toplum olunacağı için şiddet, istismar, boşanma , madde bağımlılığı v.b gibi bizim kültürel değerlerimize ters düşen değersizliklerden uzaklaşacağız. Enerjimizi iyiye, güzele, doğruyu yönelip, cehaletten uzaklaşacağız. Sonuç olarak, Kutlu Doğumlarla toplumumuz, akın akın İslam’a doğru yöneliyor, Çünkü, O’nunla doğduk, O’nu özlüyoruz, O’nunla yeniden dirileceğiz. Yeter ki, biz Kuran’i bir hayat yaşayalım. Kalın sağlıcakla.