Değerli dostlarım, çok bilmiş arkadaşımla kaldığımızyerden devam ediyoruz.
-Nerede kalmıştık kardeşim?
- NATO’dan kurtulmuş, 2019 da yapılacak Cumhurbaşkanlığıseçimi sonrası hayata geçecek olan yeni yönetim sisteminde kalmıştık.
-Senin bu sistemle ilgili de farklı düşüncelerin vargaliba?
-Temelde karşı değilim, bir iki noktada sistemigüçlendirici yaklaşımlardan yanayım. Şöyle ki: Ben Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemindeikide bir seçimden yana değilim. Ya nasıl olmalı, Cumhurbaşkanı olan kişisağlıklı olduğu sürece görevine devam etmeli, ülke gündemi ikide bir seçimlemeşgul edilmemeli. Ölüm ya da görevyapmada acze düşürecek şekilde bir sağlık sorunu ortaya çıkarsa seçimyapılmalı. Ancak meclis düzenli olarak yenilenmeli. Nihayetinde yasa yapma vedenetim görevi mecliste. Şimdi sen diyeceksin ki bu demokratik anlayışa ters.Olabilir, demokratik anlayışta bana ters. Ben ülkemin Türk-İslam mefkuresiışığında güçlü bir yönetim tarafından adil bir şekilde yönetilmesinden yanayım.Gerisi fasa fiso.
Televizyonizliyorsan dikkatini çekmiştir. Bugünlerde kanalın birisi kadına şiddeti elealan bir dizinin fragmanını yayınlıyor. Fragman da Türkiye de her üç evdenbirinde kadına şiddet uygulandığından bahsediliyor. Her ne kadar ilgi çeksindiye abartılı bir iddia olsa da, seksen milyonluk bir ülkede milyonlarca ailedekadına şiddet uygulandığını bir düşünsene.
Geçen hafta içerisinde senin gazetende kısa aralıklarlaaynı içerikli haber okudum. Şehir girişinde yapılan kontrol da iki ayrı gündeyanlarında çok sayıda uyuşturucu hap bulunan kişiler yakalandı diye. Gençleri hergeçen gün uyuşturucu batağına saplanan, küçük çocuklara cinsel taciz ve tecavüzhaberlerinin eksik olmadığı, milyonlarca ev de kadınların şiddet gördüğü birülkede yönetim demokratik olsa ne olur olmasa ne olur.
-Haklısın kardeşim ,hem de Müslüman bir ülkede, olacak işdeğil gerçekten.
-Bu elbise bize uygun değil de ondan, üzerimizdeki buelbiseyi çıkarıp, bize ait milli bir yönetim iş başına gelmedikçe bu olmamasıgereken şeyler artarak olmaya devam edecektir.
-Hemen sorayım. Ne yapmalıyız?
-Güçlü ve adil bir sistem için NATO’dan çıktık,Cumhurbaşkanlığı sistemi ile istikrarlı bir yönetime kavuştuk, son olarak tayaklaşık yüz yıl önce İstanbul işgaline son verme şartı olarak dayatılanHalifeliğin yeniden ihdası elzemdir. 2019 da seçilecek Cumhurbaşkanımız aynızamanda İslam halifesi unvanını meclisimizin yeni bir kararı ile üstlenmelidir.
-Bu mümkün müdür?
-Niye olmasın, benimki düz mantık, meclisin kararı ilelağvedilen halifelik makamı yeni bir meclis kararı ile ihdas edilebilir.
-Bir an kulağa hoş geliyor, ancak yüz yıl önce Halifeyetabi Yemen’den Hindistan’a Afrika’nın en ücra köşesine kadar insanlar vardı.Şimdi o coğrafyalarda otuz’dan fazla devlet var.
-Haklısın, her şey bir anda olacak diye bir şey yok.Kaldı ki bu karara önce bizde karşı çıkanlar olacaktır. Hem de azımsanmayacakölçüde.
-Neyse zor meselelere haftaya devam edelim, bu haftayıfarklı bir konuyla kapatalım. Son yayımlanan KHK ile belli suçtan tutuklularamahkeme sürecinde tek tip elbise giydirilmesine sen nasıl yaklaşıyorsun onumerak ediyorum?
-Olayın bir hukuki bir de sosyolojik boyutu var. Dünyada kabulgörmüş, hukuk literatürüne girmiş “Masumiyet Karinesi” diye bir kavram var. Hiçkimse hüküm giymeden suçlu olarak addedilemez. Bu durum meclisimizin deonayından geçmiş uluslar arası sözleşme ile teminat altına alınmış birhusustur. Mahkeme sonucunda tek tip elbise giydirdiğin bir kısım insan beraatederse ne olacak. Tazminat falan gibi şeyleri bir yana bıraktık, o insanlarahaksızlık yapmış olmayacak mıyız? Bunu nasıl telafi edebiliriz? Gelelimsosyolojik boyutuna. Deniyor ki, bu 15 Temmuz şehit ve gazi yakınlarınıntalebi. Sana soruyorum, sen hiç mitinglerde tek tip elbise isteriz diye pankartaçıldığını, slogan atıldığını duydun mu, hayır çünkü böyle bir talep olmadı, yane oldu, idam isteriz diye meydanlar inledi. Hani ne oldu, MHP dünden razıydı,Cumhurbaşkanımız sık sık önüme gelirse onaylarım diye partisine mesajgönderiyordu. Eğer toplumun infialine kulak veriliyorsa idamın işlevsel olarakacilen ceza hukukumuza dahil edilmesi gerekmektedir.
-Aynen katılıyorum kardeşim, diline sağlık.
Evet değerli dostlarım, bu haftalık ta bu kadar,görüşünceye kadar sağlıkla kalın, 2018 ülkemize ve insanlığa hayırlar getirtirinşallah.
-