Kahramanmaraş Edebiyat şehri olarak bilinir. Bu topraklarda birçok edebiyatçı ve ozan yetişti. Ancak Roman yazan olmadı. Mehmet Işık ve Ali Avgın birkaç yıl içerisinde birden fazla romanı okuyucusu ile buluşturdu. Ali Avgın 2017 yılında “Han duvarları-Kalbe giden yol”, 2018 yılında “Kayıp Sevda Yasaklı Yılların Gizemli Aşkı” romanından sonra, uzun süre üzerinde çalıştığı “Hz, Mevlana, Mevlevilik ve Maraş Mevlevihanesi” isimli araştırma kitabını yazdı, son olarak ise  “Germenicia güzeli “romanının tanıtımını yaptı.

Germanicia Güzeli 312 sayfadan oluşuyor. İçerisinde tarih, kültür, sanat, aşk ve edebiyatın buluştuğu “Germenicia güzeli ”sayfalarını çevirdiğinizde kendinizi tarihten önce 2000 yılına götürecek bir romanı bulacaksınız... Gerçek olayları roman kurgusuyla kaynaştıran eserin tarihsel gerçeklerle uyumlu olmasıyla da dikkati çeken bu eser kişileri tarihi bir şahsiyet değil, psikolojileriyle birlikte karakter oluşturarak okuyucularla buluşturmaktadır.

Germanicia‘nın büyük kısmı toprak altında yatmaktadır. Bu romanı okuduktan sonra Germenicia’nın ne kadar değerli ve tarihi bir varlığımız olduğunu daha iyi anlama fırsatı bulacağız.

Bu fırsatı değerlendirip toprak altında yatan tarihi zenginliğimizin bir an önce gün yüzüne çıkartılması için çaba sarf etmeliyiz. Yalnız KMTSO’nın çabaları yetmeyecektir. Bir an önce turizme kazandırmak hem ülke hem de Kahramanmaraş için bir kazanç kapısı olacaktır.

Diğer taraftan:

Roman yazmak kolay olmasa gerek. Atılım, birikim ister, güç ve irade ister. Bundan da öte çalışmak, araştırmak ister. Bunun yanında atılımın yaratıcı gücü kendine daha bir anlam ve ivme kazandırır. Ne var ki, bu amaçla etkinlikler, beraberinde bir takım riskler de taşır. Tutuculuk durağanlık bundan son derece rahatsız olur. İnsanlar aldığı kadar vermek zorundaysa, geçmişe borçluluk, geleceğe sorumluluk duygusu taşıyorsa, taşıması gerekiyorsa ki, bunun kaçışı olmamalı değil mi? Hep alan, vermeye yanaşmayan bu yaklaşımın uygarlığa ne katkısı olabilir?

***

Kitaplar-romanlar yaşamımızda gelişimimizde ve de değişimizde önemli bir yerinin olduğu yadsınamaz. Onunla barışık yaşayanlar, yalnızlık çekmezler, karanlıkta kalmazlar. Siz onu bırakmadıkça sizi hiç bırakmaz, tek yanlı vefalı, tek tosttur, kitaplar. Geçmişimizi bize bizi geleceğimize taşır. Kitaplarla ne kadar barışık olursak, o kadar insan, o kadar uygar oluruz. İnsanlar arası dostluklarda, karşılıklı beklentiler vardır. Oysa kitabın dostluğu öylemi? Hep verir, ona karşın sizden bir şey istemez. Kitaplar her yaştaki insanlarla dost olmaya hep hazırdır. Yeterki karşısına geçip, ona konuk olalım.

Özellikle kitapların dostluğuna-arkadaşlığına doyum olmaz .”Kitap en iyi dosttur” Sözüne yürekten katılmalıyız. Geçmişle onda buluşur, kafamızı onunla bilgilendirir, onunla aydınlanırız. Onda yenilenir, onda ufkumuzu genişletiriz.

Üste bahsettiğimiz Germenicia romanı okuduğunuzda 2000 yıl öncesinde yaşanan kültür, tarih, aşk, macera yaşamında kendinizi bulursunuz. Bu eser yazılırken önde gelen akademisyen ve yazarlardan destek alarak meydana getirilmiştir.

Bilindiği gibi: Kahramanmaraş şiir ve edebiyat şehri olarak bilinir. Bundan sonra artık ilimiz romanlarla ve roman yazarlarıyla da kendisinden söz ettirecektir.

Başta Ali Avgın ve emeği geçenlerin emeğine sağlık.