Land art, 1960’ların sonunda ABD’de ortaya çıkmış,1970’lerde tüm batı ülkelerini etkilemiş avant-garde sanat türüdür. Çağdaşsanatın non–art veya anti-form hareketleri içinde yer alan Land art akımıhiçbir sanatsal -izm ile açıklanamaz. Bu akım, doğanın geniş alanlarına insanmüdahalesi olarak düşünülebilir. Taş, toprak ve birçok doğal malzemeninkullanılmasıyla gerçekleştirilen bu sanatta, çok çeşitli uygulama biçimlerivardır, örneğin doğada hendekler açma, toprağa gömme, galeri mekanı içindetoprak, gübre, taş ya da insan ürünü çevresel nesneler…

İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan yenilikçisanat tavrı resim, heykel ve benzeri disiplinler arasındaki sınırlarıkaldırırken sınırsız malzemeyi barındıran çevreye yönelim başlamıştır

Doğa sanatı niteliği altında toparlanmış sanatsalçalışmalar iki düşünce altında irdelenebilir. Birincisi, sanatsal malzeme iledoğaya uyumlu çalışma ve ikincisi doğadan sanata aktarma. Doğaya uyumluçalışmada ‘sanat doğa içindir’ düşüncesi ile birlikte sanatsal biçimlendirmeyolu seçilmiştir. Yani zaman aynı anda bir sanatsal etken de olmaktadır. Sanatyapıtları zaman içinde yok olurlar. Land-art aynı zamanda galericilik düzeninekarşı oluşmuş bir akımdır. Land-art akımı içerisinde yer alan sanat eserlerizaman zaman galerilerde sergilenmiştir, ancak bu işlerin asla satışıyapılamamıştır. Çünkü Richard Long’un Wyoming Çemberi isimli eserinde olduğugibi oluşturulan düzenleme, aynı şekilde bir kez daha asla oluşturulamaz ya daAndy Goldsworthy’nin ‘Çamur Kaplı Taş’larında ve kardan,buzdan yaptığıheykellerinde olduğu gibi zamana karşı koyamayarak yok olur.


Robert Smithson
New Jersey, Rutherford’da doğan ve çok iyi eğitim alan sanatçı jeoloji,kristalografi, endüstriyel artıklar ve bilim kurgu gibi alanlarda çalıştı. İlkolarak 1960’larda modüler birimleri ile çoğunlukla kristal yüzeyleri anımsatanminimalist çelik heykelleri ile dikkat çekmiştir. Daha sonraki işlerindeheykelle alakalı olan oluşmaya karşı özellikle yere atma ve dökme gibiişlemlerin farkında olduğunu ortaya çıkarıyor. ‘Yavaş akış’ kavramınısürdürerek yerçekimi kuvvetine karşılık verir.
1970 Nisan’ınında Smithson, en ünlü yeryüzü eseri haline gelecek olan SpiralJetty’i (Spiral Mendirek) Utah’taki büyük Tuz Gölü'nün kuzeydoğusundakidondurucu kıyılarına inşa etti.

Spiral Jetty dağınık konmuş kayalık bir alandır, kendietrafında sarmalanmış ve bir çıkmazla sonlanmıştır. Spiral Jetty sezon veiklimsel değişimlere şaşırtıcı derecede duyarlı olmuştur. Su yosunlarınınmiktarlarına ve değişen tuz tabakalarına maruz kalan kayalara bağlı olarak surenk değiştirir.

Smithson, Spiral Jetty’i yaptığı gibi kazıklarla eserioluşturmak için gölün içine tıkaçlar yaptı. 20 Haziran 1973’te Smithson ve birprofesyonel fotoğrafçı, alanın keşif ve dokümanlarını oluşturmak için küçük biruçakla havaandılar ve uçak bir süre sonra düştü, içindeki üç kişi de öldü.

Otuzbeş yaşında hayatını kaybeden sanatçının yarım kalanişi Amarillo Ramp'i eşi Nancy Holt tamamladı.


Michael Heizer
Michael Heizer temiz kesim geometrik soyutlamalar yapmak peşindeydi. 1972’deHeizer 1800 dönümlük Nevada’da, Los Angeles’in yaklaşık yüz seksen milkuzeyinde Garden Valley’i satın aldı. Burada,masif toprak ve beton formlardanoluşan bir çeşit yeryüzü işleri şehri inşa etmeye başladı. İlk eleman ‘ComplexOne’ 1974’te tamamlandı ve bir mastabayı anlatıyordu. 1980’e kadar HeizerComplex Two, Complex Three ve Complex Four üzerinde çalışmıştır. ‘Complex Two’çeyrek milden daha uzundur ve yarısı yeryüzüne, yarısı da yeraltınayerleştirilmiştir. Heizer'in Double Negative’i ve Smithson’un Spiral Jetty’sihiç şüphesiz, çağdaş sanatın daimi klasikleri haline gelerek, en etkileyici veüzerinde en çok konuşulmuş erken dönem yeryüzü eserlerindendir. Ama Landart’ta minikpatlamaya katkısı olan pek çok eser vardır.’

Yazan: Bourdon David,

Alınan kaynakhttp://www.tamsanat.net/yayinlar/makale.php?post=437