Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım ömrümce acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. Söz: Sami Derin Tuna İnsan sevgiye ve ilgiye her zaman muhtaç. Bizler büyüsek de içimizdeki çocuk ruhumuz her zaman bizimle. O çocuk ruhumuz hep başkasından ilgi bekler. Bu ilgi karşılanmazsa mutsuz oluruz. İstediğimiz ilgiyi en yakınlarımızdan görmek isteriz bu bazen annemiz, babamız, kardeşlerimiz, çocuklarımız, eşimiz, arkadaşlarımız vs. herkes olabilir. Bu isteklerimiz şarkılara, şiirlere, hikâyelere ve daha birçok şeye konu olur. Sözü Sami Derin  Tuna’ya ait şarkı sözü de ilgisizlikten yakınanlar için bir serzeniş sanki. Çevremde ilgi kelimesini çok duyar oldum ama en çok duyduğum şey ise erkeklerin eşlerine olan ilgisizliği. Ne zaman bu şarkıyı dinlesem bayanların “ eşim benimle ilgilenmiyor” cümlesi aklıma geliyor. Hatta içinde bu anlamda derin yaralar taşıyan danışanlarım gözümün önünden geçiyor. Erkek danışanlarım ise “ lütfen bana “ ilgi” ne demek söyleyin ben daha ne gösterebilirim?” diyor. İki tarafta ilgiyi gösterdiğini ama görmediğini söylüyor. Bence sıkıntı, her iki tarafın da kendi dünyalarından bakması bu duruma. Yani bir kadının ve erkeğin ilgi kavramı fıtratlarına ve beklentilerine göre değişiyor. Kadın kadının gözünden erkeğe ilgi göstermeye çalışıyor ve erkekten bunu bekliyor aynı şekilde erkek de erkek gözünden kadına ilgi gösteriyor.  Ortak bir noktada birleşemiyorlar. Hâlbuki erkek ve kadın beyni birbirinden farklı işliyor. Bu farklılığı bilmemekten ya da kabullenememekten kaynaklanıyor belki. Ya da insanlara “ ruha dokunmak” cümlesini tam manasıyla veremiyoruz. Karşımızdakini mutlu etmesini bilemiyoruz. Sözde davranıyoruz ama içini dolduramıyoruz. Sonra da şikâyetlere başlıyor ve hayattan zevk alamıyoruz. Şarkılar da tam bu esna da dilimize tercüman oluyor. Senelerce evli kalmış bir bayan ümitle eşinin çiçek alacağı günü bekliyor ve belki yukarıdaki şarkı sözü gibi “ baharı beklerken ömrüm kış oldu” ruh haline bürünüyor. Hâlbuki bir şarkı sözüyle bile bir kadına iltifat edip onu mutlu edebilirsiniz. Şu şarkı sözüyle ona serenad yapabilirsiniz “ bir his dolup içine uçuyorum sandın mı hiç?”… Bunları çeşitlendirebiliriz. Yani erkek ve kadın isterse her türlü ilgiyi birbirlerine gösterip mutlu olabilirler. Sadece biraz daha alıcılarımızı karşımdakinin “ ruhuna dokunmak” olarak açacağız o kadar. Hiç zor değil. Senelerce evliliklerinde ilgiye susamış çiftlerimiz gelin hep birlikte “ baharı beklerken ömrünüz kış olmadan” her gününüzü bahar tadında geçirin ne dersiniz? Şarkı sözlerini kendi hayat ritminize göre siz değiştirin. Belki aşağıdaki şarkılarla ritminizi biraz olsun hareketlendirirsiniz. Duygularınızın ritmini ahenkle yaşamak ve yaşatmak dileğiyle. Bir tanem söyle canım ne istersen iste benden İstersen geçsin hayat bayramlarla, seyranlarla İstersen gelsin bahar sümbüllerle, salkımlarla İstersen dönsün dünya cümbüşlerle, çalgılarla Erol Evgin