Türkiye’de birçok kez yaşı müsait olanların yaşadığı, Türkiye siyasetine yönelik en kestirme çözüm yolları; hemen hemen her dönemde apoletleri, postalları, tankları, uçakları, kendi hukuku, kendi yasaları, kendi anayasalları hep askerden geldi. 27 Mayısta, 12 Mart’ta, 12 Eylülde… Bu darbeler tek başına gelmedi. Basının darbeyi öven, komutanları şak şaklayan, sonrasında siyaseti ve sokaktaki insanları kutuplaştıran, ayrıştıran attığı manşetlerle geldi. Biz bilhassa 12 Eylül 80 ihtilalini yaşayarak gördük, o tarihlerde ülkede demokrasi kültürünün oluşmamasında yalnız TRT TV’nin olduğu dönemde basının günahı büyüktü. Ama tam 36 yıl sonra Türkiye’nin bir Mısır, Bir Libya, Bir Suriye ve Irak olmadığını demokrasiye sahip çıkarak, basın tarihinde ilk kez, kendisini korkutan, sindiren, cezalandıran, darbecilere karşı farklı duruş sergiledi. Darbelerin verdiği acı tecrübelerle darbe girişimini ciddiye almadı. Halkın sokağa çıkma konusunda cesaretlendirdi. Darbecilere karşı farklı duruş sergiledi. Bizde Kahramanmaraş’ta Bugün gazetesi Mesut Tuğrul yönetimindeki ekip, o gece baskıyı durdurup 16 Temmuz sabahı
“Kahramanmaraş demokrasiye sahip çıktı” başlığıyla gazeteyi okuyucularımıza sunduk. Darbe devam ederken baskımızı değiştirerek milli iradeye sahip çıktık. Sabah erken saatlerde bayilerde Ulusal sabah gazetesi ile sadece bizim gazetemiz yerini aldı. Türkiye, dengelerin değiştiğine ilk kez tanık oldu. Demokrasilerde halkın oyu ile gelenleri darbeyle gönderemezsiniz. Mantığı ile sokağa taşımak, meydanlara çıkmak, sabahlara kadar demokrasiye destek vermek, eylemin ruhu ile uyumlu gösterilerde bulunmak olgunluğunu gösterdi bu halkımız. Darbe atlatıldı ama sancılı bir dönemden geçiyoruz. Birçok spekülasyonlar yapılmıyor değil. Bunların sosyolojik ve psikolojik boyutu da var, normal karşılamak gerekir… Kahramanmaraş’ta Vali Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, 12 Şubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, il ilçe parti başkanları, STK temsilcileri büyük destek vererek, bu zor süreci iyi yönettiler. Tabi ki en büyük payında Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayip Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanında halkı sokağa çağırması darbenin başarı şansını ortadan kaldırmış oldu. Diğer taraftan;
Tarihinde ilk kez darbeye karşı duruş sergileyen medya ve basının bu tavrı, bu mesleğin ilkeleri adına, demokrasi ve hukuk adına, insanlık adına her zaman her yerde bu şekilde sürdürmesinin ne kadar önemli olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Türk halkı darbeler konusunda tecrübeli bir millettir!. En kötü siyaset bile, amacı ne olursa olsun darbelerden daha iyi olduğunu bilir. Bu ülkenin bir ‘muz cumhuriyeti’ olmadığını da tüm dünyaya ilan etmiş oldu bu şekilde. Kahramanlar her zaman son anılır; tarihteki darbelerde ve darbe girişimlerde sessiz kalan halk, 15 Temmuz gecesi ilk defa meydanlara indi, hayatları pahasına da olsa cuntacıların hain planını bozdu. Bu hain plan halkımızın hangi görüşten olursa olsun birlik ve beraberliği bir kez daha hatırlattı. Çanakkale ve 12 Şubat ruhunun hala damarlarımızda olduğunu gösterdi…