Kur’an-ı Mübin de Yüce Allah : “ Öyleyse kaç, Allah’a sığın , muhakkak ki ben, sizin için o’ndan Allah tarafından gönderilmiş apaçık bir nezir, uyarıcıyım”. Zariyat. Bazı müfessirler bu ayetin açıklamasında bir takım görüşler ileri sürmüşlerdir. Örneğin; Tefhim’mul Kur’an da; Öyleyse Allah’ doğru yönelip şirkten ve bozulmalardan kaçın, gerçekten ben sizi, o’ndan yana açıkça uyarıp korkutmakta olanım”. Başka biri ifadesin de; Ey Rasulüm de, de ki: O halde hemen Allah’a kaçın , küfrü bırakıp hemen imana gelin.Gerçekten ben , size , Allah tarafından azap ile korkutan apaçık bir Peygamberim”.Ömer Nasuhi Bilmen Hocamızda bu konuda şöyle bir açıklama yapar: “Yeri de döşedik, ne güzel döşeyiciyiz dir. Ve her şeyden iki çift yarattık. Ta ki,tefekkür edesiniz. ( artık Allah’a kaçın , şüphe yok ki, ben sizin için o’nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcıyım. Ve Allah ile beraber başka bir ilah kabul etmeyin. Muhakkak ki, ben sizin için o’ndan açık bir korkutucuyum”.Bu açıklamalardan da anlaşıldığı gibi; Biz her halimizde, başımızın dara düştüğü zaman, bir kötülükle karşılaşıp baş edemediğimiz zaman, hep o’na koşup o’na sığınıp ondan yardım talep etmemiz istenmektedir. Bir başka aracı olmadan sadece o’ndan istemek. Eğer bir elçi lazımsa o da Allah Rasul’ü Hz. Muhammed tir. Çünkü; Rabbül Alemin Yüce Kitabında” Allah ve melekleri o’na salavat getirirler ( salavat bir bakıma duadır) siz de o’na salavat getirin “ denmektedir. Öyle olunca Rabbimiz Allah ve önderimiz Rasulullah tır.Yine fatiha suresinde; Namazlarımız da defalarca tekrar ettiğimiz; Allah’ım yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz” diyerek hep o’na kaçar ve o’na sığınırız.Her hal’u karda dünya ve ahiret işlerimiz de o’n koşar, o’nun yardımını isteriz.Demek ki her işimizde tek sığınağımız odur.Dünya ve ahiret işlerimizde Allah yar ve yardımcımız olsun. Allah’a emanet olun.