Değerlidostlar; Din ve dünya işleri üzerine sohbetimize kaldığımız yerden devamedelim.
Müslüman birtoplum olarak en kıymetli mekanlarımız bizler için en önemli imtihan vesileleriolan çocuklarımız ve eşimizle hayat sürdüğümüz evlerimiz ile bu imtihansürecinde yüce Yaradan’ın davetine icabet ederek günde beş vakit misafirolduğumuz Allahın evleri olan camilerdir.
Camiler dünya telaşı içerisinde kirlenenmaneviyat dünyamızın dosdoğru kılınan her namaz sonrası temizlendiğimekanlardır.
Camilermescidi nebevi’den bu güne Müslümanların hayatlarının merkezinde ye alarak,ibadet, yönetim, istişare, eğitim, sosyal yardım, ve barınma gibi bir çok işleviniçinde bulunduğu mekanlar iken bugün namaz kılınan ve yaz günleri çocuklara birbuçuk-iki ay gibi bir zaman diliminde görevli hocaların marifeti ve hüsnüniyetine göre yarım yamalak bir şeylerinöğretildiği mekanlar haline gelmiştir. Bir çok proje ve sloğan üretilerek camilerinhayatın merkezine alınma çalışmaları yukarıda saydığımız işlevlerindenuzaklaştırıldığı için başarıya ulaşamamaktadır.
Çok geriyegitmeye gerek yok. Atmışlı, yetmişli yıllarda köylerden okumak amacıyla şehregelen gençler camilerin bahçelerinde bulunan ve hücre denilen mekanlardakalırlardı. Böylece genç yaşlarında cami nedir, cemaat nedir yaşayaraköğrenirler, camileri hayatlarının en zor dönemlerinde kendilerine kucak açmışmekanlar olarak içselleştirirlerdi.
Daha fazlanostalji yapmadan bugüne gelirsek, 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi,sendikaları olan din görevlilerinin belirli günler dışında( Ramazanda teravihnamazı, Cuma ve bayram namazları) üç beş kişiye namaz kıldırıp bazı zamanlarimam ve müezzinin cemaatten önce camiyi terk ettikleri bir durumla karşıkarşıyayız. Hal böyle iken zaman zaman diyanet zaman zaman ise devletiyönetenler belirli günler nedeniyle yaptıkları konuşmalarda camileri hayatın merkezine konumlandırmakgerektirdiğinden bahsederler. Ancak ne acıdır ki, lafla peynir gemisiyürümüyor. Bugün bir çok camide vakit namazlarında cemaatin sayısı üçü-beşigeçmiyor.
-Peki niyeböyle, Müslümanlar niçin camiye gelmiyorlar?
-Elcevap:Çünkü çoğu beş vakit namaz kılmıyor.
-Ama birvakit namazı mazeretsiz kılmamanın hesabı ahirette seksen yılmış.
-Bu kadardünya meşgalesi varken ahirete Allah kerim diyor Müslümanlar.
Neyseinsanları bu davranışları nedeniyle çokta fazla yargılamamak lazım. Çünkü laikve seküler bir dünya hayatı öngören cumhuriyetimiz dini kalkınmanın vemodernliğin önünde bir engel olarak gördüğünden dini ritüellerin, özellikle denamazın günde beş vakit kılınmasını pek hoş görmemiş, Cuma geceleri, Cuma vebayram günleri ile bir de mübarek gecelerde camiye gitmeyi yeterli görmüş vetopluma bunu benimsetmiş.
İşte buahvalin en baş sorumluları da maalesef bu anlayışa göre yetişmiş olanimamlarımız olmuştur. Camiye cemaatin az veya hiç gelmemesi imamlarımızın işinegelmiş, onlarda bu sayede diğer insanlar gibi daha fazla dünya işleri ile meşgulolur hale gelmişlerdir.
Türkiye deköyden kente göçün başladığı ve bu nedenle çok katlı yapıların sayısının hızlaarttığı dönemde yeterli sayıda inşaat mühendisinin olmadığı için mütahitlikhizmetleri en çok öğretmen ve imamlar arasında yapılan bir meslek halinegelmişti.
Gelelim işinbaşka bir boyutuna.
İmam nedemektir? İmamlar aslında kime vekalet etmektedirler. İslam tarihinde niçinisimleri anıldığında (r.a) yani Allah onlardan razı olsun dediğimiz buinsanlar hangi vizyonla nasıl bir hayatyaşamışlardı.
İslamın ilkimamı Resulullahtı(s.a.v). Buradan şöyle bir çıkarımda bulunursak yanlış yapmışolmayız herhalde, İmamlarımız gerçekte Resullah’a vekalet etmektedirler.
Peki kaçtane imam bunun şuurundadır. Namaza durduğunda kendini Resulullahın yerinekoyup, namaz kıldırdığı insanları da ashab-ı kiram olarak telakki etmektedir.
Niçinhayatlarını islama hizmet için adamış insanların isimlerinin başına imamibaresi konulmuş. İmamı azam, imamı şafi, imamı maliki, imamı razi, imamıHanbeli, imamı maturidi gibi.
Buradankimseye haksızlık etmek istemem. İmamlığı bir meslek bir memuriyet halinegetirenlerdir aslında baş sorumlu. Bir yanda imam titri İslami literatürün enönemli simalarının taşıdığı bir rütbe iken , cumhuriyetle beraber camide üç beşkişiye beş vakit namaz kıldırıp aybaşında maaşı gözleyen sıradan bir memur haline getirilen, eski Türkfilmlerinde genellikle olumsuz tutum ve davranış sahibi, dini kendi çıkarı içinkullanan tipler olarak lanse edilip, toplum nezdinde itibarsızlaştırılaninsanlardır cami, imamlarımız.
Doksan beşyıl önce kurulan cumhuriyet, toplumu kendi idealleri doğrultusunda dönüştürerekbugünkü hale getirdi. Şehit kanı ile sulanmış bu toprakların sakinlerini gerçekmanada İslam ile tanıştırıp, aslınadönüştürmek en başta yapılması gerek bir sorumluluktur.
Bunu en kısasürede başarabilmenin yolu da öğretmen ve imamlarımızın ilim erbabı olarak formatlanması ilemümkündür.
Bu konudabirkaç kelam daha etmek gerekmektedir.
Haftayakaldığımız yerden devam edeceğiz inşallah.
Sağlık veesenlikle kalın.