Dulkadiroğlu ilçesi, eski mahallelerden oluşması ve tarihi evlerin ahşap olması, hem görsel hem de fiziksel olarak fırsat tanıdı Dulkadiroğlu belediyesine.
Dulkadiroğlu, bakir ve bakımsız hanelerden oluşan bir belediye olarak Başkan Necati Okay teslim aldı. Ama Bahtiyar yokuşu, Mutfak müzesi, somut olmayan kültürel miras müzesi, Dulkadiroğlu konağı ve Kurtuluş mahallesindeki tarihi sokak iyileştirilmesi. Yalnız Ardıç mesire alanı, bunun yanında 500 dönümlük alan üzerine kurulan mesire alanı ve 30 adat bungalov ev, kır, kahvesi, seyir terası, spor tesisler, piknik alanı, Yedi kuyular kayak merkezi, vb. Gibi topluma mal olan hizmetleri sundu.
Bunları takdirle karışlamalıyız. Ancak bunların tamamı turistlerin gelip gezeceği konaklayacağı güzel günler geçireceği yatırımlardır. Bu kadar yatırımın elbette ekonomik olarak karşılığı olmalıdır… Bu karşılıktan merkezde bulunan esnaflarımızın büyük bir kısmı bu kısmetten faydalanması gerekir.
Bunun için” bekle gör” anlayışından vaz geçip daha profesyonel düşünmek zorundadır.
Kahramanmaraş coğrafi konumu itibariyle Gaziantep, Adana, Kayseri gibi yol üstünde değil. Burası arada kalan bir ilimizdir. Komşu illere giden yerli ve yabancı turistler buraya gelmiyor. Gaziantep’ten Kapadokya’ya giderken çoğu burada mola vermeden gidiyorlar. Az sayıda tur otobüslerini Kıbrıs meydanında görüyoruz!
Bu olumsuzluğu olumluya çevirmek için, Belediye başkanları ve STK çaba sarf etmeler gerekir. Bunun tek çaresi turizmi şirketleriyle konuşmak, anlaşmak gerekecektir. O zaman üç bölgeye turist getiren turlar Kahramanmaraş’ ada gelip kalabilir. Bunların hepsi iyi diyaloglarla olur. Yoksa bekle gör politikası bir işe yaramıyor. Artık müşterinin ayağına gitmek gerekiyor. Müşteri bizim ayağımızı gelmez. Gelmesi içinde çaba ve zamana ihtiyaç var.
Kahramanmaraş büyükşehir olduktan sonra hem merkezde hem de ilçelere büyük yatırımlar yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Ancak günümüze kadar bu kadar devasa yatırımların ekonomik olarak bir karşılığını almış Değil. Bu gün 85 milyona yakın nüfusa sahibiz. Bu nüfusun büyük bir kısmı daha Kahramanmaraş’ın hangi bölgede olduğunu bilmiyor. Sorduğunuz zaman doğuda küçük bir il olduğunu zannediyor. Bununla kimseyi suçlamaya hakkımız yok.
Evet, İlimizin ana yol üzerinde olmaması elbette kader değil. Biz ilimizi yeteri kadar tanıtamadığımızdan kaynaklanıyor. Maraş deyince akla dondurma geliyor. İsminin dondurmayla birlikte anılması ilmimizin tanıtımına katı sunmuyor.
Hâlbuki Kahramanmaraş hem doğa hem tarihi zenginliklere ev sahipliği yapıyor. Ama bunların tanıtımın yapamıyoruz. Şimdi tüm ümidimiz( EXPO) 2023 yılında kapılarını yerli ve yabancı turizme açacaktır. Onu da fırsata çeviremediğimiz takdirde yapılacak bir şey yok.