Herkes en az bir kere mutlaka yoğun bir şekilde çalışırken hafif bir atıştırma yapmaya niyetlenip kendini aniden bir torba patlamış mısır yerken bulmuştur. Duygusal varlıklar olarak, herkes hayatının bir noktasında bununla ilişki kurabilir. Bazen kafanızı dolduran bunaltıcı düşüncelerle uğraşmaktansa lezzetli yemekler yemek daha iyi hissettirir. Ancak hissettiğiniz rahatlama, son lokma ile hemen kaybolur. Ancak bir kez rahatlamak için yemeğe yönelme alışkanlığı edinirseniz, duygusal yemeyi nasıl durduracağınızı bilemeyebilirsiniz. Beş duyuyu da harekete geçirdiği için olumsuz duygular ortaya çıktığında bazı insanların yemeğe yönelmesi mantıklıdır. Ama bu stresi gidermek için yemeğin yerine farklı şeyler koymak çok daha fazla mantıklıdır.
Öncelikle farkındalığınızı arttırın. Ne zaman ve nerede yaptığınızı ve ne tür yiyeceklere ulaştığınızı anlamaya odaklanın. O anda neler olduğunu takip edin ve ilgili duygulara gerçekten bakın. Duygu durumunuz nasılken canınız hangi besini çekiyor bunu fark etmek önemli. Kalıplarınızı biliyorsanız, onları tespit edebilir, duraklatabilir ve gerçekten aç olup olmadığınız konusunda kendinizle içsel bir konuşma yapabilirsiniz.
İkinci olarak ana öğünleri ve ara öğünleri planlamak önemlidir. Gün boyunca düzenli olarak yemek yiyerek kendimizi başarıya hazırlıyoruz. Stres olduğumuzda sadece duygusal olarak aç olmak yerine fizyolojik olarak da açsak, o zaman sağlıklı seçimler yapmak daha zordur.
Beyin-mide taraması yapmak da önemlidir.
Beyniniz ile başlayın: Ne tür düşüncelere sahipsiniz? Aç değilken yemek yediğin için kendini azarlıyor musun? Eğer öyleyse, kendinize karşı nazik olun.
Duygusal müdahaleleri düşünün: Nasıl bir ruh halindesiniz? Bir durum için kızgın mısınız? Bu noktada duygularınız hakkında günlük tutmak yardımcı olabilir.
Boğazınızı ve midenizi sıfırlayın: Susuz mu kaldınız mı? En son ne zaman yemek yedin? Yemek heyecanlı mıydı? Seni gerçekten doyurdu mu?
Bu adımları takip etmek zaman içerisinde kendinizi daha iyi tanımanızı sağlar.
Yine de hala bir şeyler tüketmek istiyorsanız diğer bir taktik de ağzınızı meşgul etmektir. Bitki çayı, su, maden suyu gibi kalorisiz ve faydalı içecekleri bu amaçla kullanabilirsiniz. Duyguların oldukça benzer olduğunu düşünürsek, dehidrasyon veya yorgunluk ile açlık veya yemek arzusunu karıştırmak alışılmadık bir durum değildir. Yeterince su içmediğinizde, vücudunuz enerji için depolanan şekere güvenmeye başlayacak ve ihtiyacınız olan tek şey su olduğunda, tatlı bir şey için can atmanıza neden olacaktır. Yorgun olduğunuzda, gerçekten aç olmasanız bile yiyeceklerden enerji artışı isteyeceksiniz (ve yemek yemek uykuya dalmayı zorlaştırabilir). Önce bunun işe yarayıp yaramadığını görmek için birkaç yudum su için. Gerçekten açsanız, su yeterli olmayacaktır ve bu açlığınızın fizyolojik mi psikolojik mi olduğunuzu anlamanızı sağlayacaktır.
En önemlisi de psikolojik destek almak. En büyük endişe, duygusal yemenin daha önemli bir durum yaratması ve teşhis edilebilir bir yeme bozukluğuna yol açmasıdır. Stres yeme, hayatınıza müdahale edecek noktaya geldiyse, psikolojik rahatsızlık tanımına girer ve mutlaka profesyonel yardım almanız gerekir. Sağlıklı günler dilerim.