Milli Eğitim Bakanı Dr.İsmet YILMAZ açıklamış. El yazısı müfredattan çıkarılacakmış(!) Niye ola ki? El yazısının öğretimi zormuş. Milli eğitimdeki başarısızlığın sebeplerinden biri el yazısı diye düşünülmüş olmalı. Yoksa durduk yerde el yazısından niye vaz geçilir? Sayın Cumhurbaşkanı eğitim ve kültür alanında başarı oranının istenilen düzeyde olmadığını ifade etmişlerdi. Kültür işleri neyse de milli eğitimdeki başarısızlığın temel nedenlerinden biri bence sık sık bakan değişikliğidir. Sanırım son on beş yılda milli eğitim camiası altı tane bakan görmüştür. İşin garibi bu bakanların çoğunun milli eğitim camiası dışından olmalarıdır. Hemen örneklendirelim. Halen bu makamda oturan Dr. İsmet Yılmaz bir eğitimci değil, bir denizcidir. İstanbul Yüksek Denizcilik Okulu (İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi) Makine Bölümünden 1982 yılında mezun olmuştur. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1987’de bitirmiştir. Bir hukukçudur. İsveç Dünya Denizcilik Üniversitesinde “Gemi İşletmeleri Teknik Yönetimi” alanında ve Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Ana Bilim Dalında iki ayrı Yüksek Lisans yapmış, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk alanında doktorasını tamamlamıştır. Kamuda ve özel sektörde yaklaşık 20 yıl mühendis ve müşavir avukat olarak hizmet verdikten sonra 31 Aralık 2002 tarihinde Denizcilik Müsteşarlığına atanmıştır. Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yapmıştır. Bağımsız olarak Ulaştırma Bakanı olmuştur. Dr. İsmet Yılmaz siyasete atıldıktan sonra 61'inci Hükümet’te Millî Savunma Bakanlığı görevini üstlendi. 1 Temmuz 2015 tarihi itibarıyla TBMM Başkanlığına seçildi. 64. Hükümet’te tekrar Millî Savunma Bakanlığı görevine getirildi. Dr. İsmet Yılmaz, 24 Mayıs 2016 tarihinden beri 65. Hükümet'te Millî Eğitim Bakanlığı görevini yürütmektedir. Bu bilgileri Milli Eğitim Bakanlığı sitesinden aldım. Sayın Bakan iyi bir gemi mühendisidir. İyi bir hukukçudur. Nitekim siyasete atılmazdan önce kamuda ve özel sektörde tam 20 yıl mühendis ve müşavir avukat olarak hizmet etmiştir. Ama eğitim camiasıyla haşir neşir olması bakan olduktan sonradır. Henüz bu camiayı tanıma aşamasındadır. Milli Eğitimdeki başarı oranının istenen düzeyde olmamasının nedenlerinden biri de öğretmen okullarının kapatılmasıdır. Bakanlık öğretmen yetiştirmeyi YÖK’e devretmiştir. Çekirdekten öğretmen yetiştirme tarihe karışmıştır. Daha birçok sebep varken tutup el yazısını müfredattan çıkarmak işin kolayıdır. El yazısı kaldırılınca sanki her şey düzelecek, Milli Eğitimde işler rayına oturacak. Hiç sanmıyorum. Yanlış buluyorum. El yazısına kıymayın efendiler(!)