Bazı düşünürler, eleştirinin insan sağlığına ve psikolojine önemli ölçüde katkı sağladığını söylerler. Bunun kısa adı, halk dilinde dedikodu olarak bilinir. Bizim ilimizde bu dedikodu kültürüne hep yakın dururuz. Eski bir deyimle “Çocuk bahçesinde aslı olmayan söz. Kıbrıs meydanında kendisi de inanır… Bu çok eski olmasına rağmen hala güncelliğini koruyor. Son günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’e hayırlı olsun ziyaretine giden arkadaşlara sert davrandığı, bazılarını da daha yakın durduğu gündemde. Şunu açıkça anlatmakta fayda var; “Hayrettin Güngör, önemli yerlerde idarecilik yapmış bir bürokrat. Güngör’ü bir başka siyasetçiyle bir tutmak imkânsızdır.”
Çünkü belli bir devlet disiplini almış bu zamana kadar. Siyaset tamamen ayrı bir kavramdır. Siyaset bürokrasiye hiç uymaz. Şimdi Hayrettin Güngör elbette Kahramanmaraş’ta doğmuş ve Ortaöğretimini burada tamamlamış. Yüksek eğitimini dışarda bitirdikten sonra değişik görevlerde bulunmuş. Buraya kadar tamam, Elbette ileriki zaman sürecinde kendisi de siyaset dilini kullanacaktır. Ama zamana ihtiyacı vardır… Başta gazetecileri daha yakından tanıyacak, kendisi de biliyordur. Basın ve sosyal medya olmadan hiçbir gelişmenin olmayacağını.
Kuşkusuz bu zamana bağlı bir süreçtir. İnsanlarımızın aileden ve çevreden aldığı geleneksel bir kültürü var. Kişiliğin oluşumuna ve toplumsallığa etkisi olan bu değerleri bir anda yok sayamayız. Yaşamın temeli sayılan yenilenmeye ve değişime ve gelişime ayak uydurmanın önündeki en önemli engel de bu çevre kültürü ve bireyselliktir. İyi yanlar olduğu kadar olumsuz yanları da var. Bazı önemli konuları öne çıkardığımız zaman bunu olumsuz yanları da olacaktır.
Konuları duygusal değil, akılcı bilimsel yaklaşımlarla kısır döngülerin önüne geçebiliriz. Ezber ağırlıklı yaklaşımlar yerine, hoşgörü, eleştirirken çözüm de üreten, başarıyı alkışlayan olmalıyız.
Uyumsuzluklar karşısında salt başkalarını değil, kendimizi de sorgulamak gerçeğe taşır bizi.
Ülkemizde genel olarak ekonomik tedbirler alındı. Bunun elbette üstesinden geleceğiz. Bu krizin getirdiği olumsuzlukları da göz ardı edemeyiz. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Birçok sektörde sıkıntılar hale devam ediyor. Belediyede bundan elbette etkilenecektir. Eski başkan Fatih Mehmet Erkoç’u burada zikretmek gerekecek. Büyükşehir olduktan sonra birçok yenliğe imza attı. Elbette bunların olumlu ve ya olumsuz bir getirisi veya götürüsü olacaktır. Erkoç Süresini doldurdu. Şimdi Güngör geldi. Bu demokrasinin güzellikleri içerisindedir.
Tüm erdemlerimizin en doğurgan anası sevgidir. Sevince hoş görür, bağışlar, bağışlanırız. Sevince özverili olur, değerlerimizi paylaşır, birebirimizi tamamlar, güçlü oluruz. Sevince güvenir, güvenilir, huzurlu oluruz. Sevince üretir, başarır, mutlu oluruz. Erdemli yaşamanın ve başarının anahtarı bunlar değilse nedir?
Basının ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Elbette her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Bunların hepsinin çözümü vardır. En iyisi zamana bırakmak…
Diğer taraftan Kanal Maraş’ın Genel yayın yönetmeni Mustafa Karaaslan, Sosyal medyaya gireli birkaç yıl olmasına rağmen bir kazanç olarak görüyorum. Nedeni: Bizim görmediğimizi ve de yazamadığımızı kendisi özgürce yazıyor. Kendisini de kutluyorum.